Anne karnındayken kızı Aslı Melek’in kalbinde problem olduğunu öğrenen anne Emine İnceoğlu ise “Tam 6 aylıktı, duyunca 3 gün hiç gözümün yaşı dinmedi. Doğumdan hemen sonra ertesi gün açık kalp ameliyatı geçirdik. İzmir’de bütün hastaneleri araştırdık. Doktorlar ‘biz bunu yapamayız hatta yaptırma masada kalır’ dediler. Şimdi sağlıklı arkadaşlarından hiçbir farkı yok” dedi.
Her yıl Türkiye’de 15 bin bebeğin kalp rahatsızlıklarıyla dünyaya geldiği ifade edilirken tüm dünya ve Türkiye'de 7-14 Şubat Doğumsal Kalp Hastalıkları Farkındalık Haftası olarak anılıyor. Bu kapsamda Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları konunun önemine vurgu yaparken farkındalık oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Çocuk Kardiyoloji Bölüm Başkanı Dr. Alper Güzeltaş ve Dr. Yakup Ergül doğumsal kalp rahatsızlıklarında tanı ve takip süreçlerinin önemini belirtti. Doğumlarından bu yana kalp rahatsızlıklarıyla mücadele eden 8 yaşındaki Aslı Melek İnceoğlu ve 23 yaşındaki çift girişli sol ventrikül tanılı Enes Akkoyun da yaşadıkları süreci anlattı. 8 yaşındaki Aslı Melek’in annesi Emine İnceoğlu kızıyla yaşadıkları sürecin zaman zaman zor olduğunu ifade ederek sürece ilişkin konuştu.
DOĞUŞTAN KALP HASTALIĞI OLUP OLMADIĞININ TESPİT EDİLMESİ ÇOK ÖNEMLİ
Doğuştan rahatsızlıkların kimi zaman ölene kadar takip gerektirdiğine dikkat çeken Çocuk Kardiyoloji Bölüm Başkanı Dr. Alper Güzeltaş, “Bu hafta bizim için özel bir hafta 7-14 Şubat dünyada ve ülkemizde Doğuştan Kalp Hastalıkları Farkındalık Haftası. Doğuştan kalp hastalıkları toplumda oldukça sık görülen hastalıklar. Ülkemizde her yıl 15 bin bebek doğuştan kalp hastalığıyla doğuyor ve her yıl bu havuza edinsel kalp hastalıklarını da kattığımız zaman binlerce çocuk eklenmiş oluyor. Dolayısıyla ülkemizde ciddi olarak çocuk kalp hastalıkları mevcut ve biz bunların takip ve tedavisini yapıyoruz. Bu haftanın önemi öncelikle çocuklarda doğuştan kalp hastalığı olup olmadığının tespit edilmesi çok önemli. Bize başvuran bazı hastalar maalesef zamanında tanı alamadıkları için tedavi şanslarını kaybediyorlar. Bizim istediğimiz bu hastaların tanısının erken konulması, uygun zamanlarda uygun müdahalelerle belki bir ömür boyu hiçbir problem yaşamadan yaşama şansına onları kavuşturmak istiyoruz. Hastalarımızın önemli bir kısmı sürekli kontrol altında olması gerekiyor. Bizim takibimiz anne karnında başlıyor. Bebek doğduktan sonra da bazen 40, bazen 50-60 yaşına kadar bazen ölene kadar bile bizim takibimizde kalıyorlar. Bizim en sık karşılaştığımız problemler kalp dedikleri; ilk bir yıl içinde özellikle büyük olan defektlerin anjiyoyla ya da ameliyatla düzeltilmesi tamir edilmesi gerekiyor. Damarların ters olması, kompleks bazı kalp hastalıkları yine bizim uğraş alanlarımız içerisinde. 100’den farklı çeşit kalp hastalığı bizim platformumuzda takip edilmekte. Yeterince beslenemeyen, beslenirken sık nefes alıp veren iyi beslendiği halde kilo alamayan bebeklerde olabilecek bir kalp hastalığını ekarte etmek için mutlaka öncelikle bir çocuk doktoruna sonrasında gerekirse çocuk kalp doktoruna muayene olmalarını tavsiye ediyoruz” şeklinde konuştu.
KALP AMELİYATI OLAN ÇOCUKLARDA RİTİM BOZUKLUKLARI ÇOK DAHA CİDDİ SEYREDİYOR
Doğuştan kalp rahatsızlığıyla dünyaya gelen bebeklerin tedavisinde tanı ve takibin büyük önem taşıdığını belirten Çocuk Kardiyoloji Kliniğinde görev yapan Dr. Yakup Ergül, “Özellikle sık nefes alanlar, morarması olanlar bazen soluk durması tarzında nöbetleri olan çocuklar, sık akciğer enfeksiyonu geçiren süt çocukları yeteri kadar kilo alamayan süt çocukları ve okul çağı çocuklarında mutlaka özellikle beraberinde göğüs ağrısı morarma bayılma veya okul çağındaki çocuklarda egzersiz sırasında çabuk yorulma gibi yakınmalar varsa mutlaka çocuk hekiminden başlayarak kardiyolojik değerlendirilmesi gerekir. Kalp ameliyatı olan çocuklarda ritim bozuklukları çok daha ciddi seyrediyor. O yüzden bunlara özel bir dikkat gerekiyor” dedi.
GEÇ TEDAVİ EDİLDİĞİM İÇİN ŞU AN HALA SIKINTILARINI GÖRÜYORUM
Bebeklikten bu yana süren tedavisiyle bugün daha iyi bir durumda olduğunu anlatan 23 yaşındaki Enes Akkoyun, “Çift girişli sol ventrikül tanım bu, 4 aylıkken fark edildi. Hastanenin, doktorların katkısı çok büyük ve bu sayede geç ameliyat olmama rağmen sosyal hayatıma büyük ölçüde devam edebildim. Çocukların olabildiğince erken tanı konup tedavi edilmesi gerekiyor. Geç tedavi edildiğim için şu an hala sıkıntılarını görüyorum. Tedavi öncesinde oksijen değerlerim düşük olduğu için nefes darlığı çekiyordum morartım vardı, sonrasında birkaç operasyon geçirdim. Neredeyse normal insan kadar sosyal hayata adapte olabildim. Üniversiteye gidebildim, iş bulabildim” ifadelerini kullandı” dedi.
DOKTORLARA TEŞEKKÜR EDİYORUM
Kalp rahatsızlığıyla dünyaya gelen 8 yaşındaki Aslı Melek İnceoğlu, “Hasta olduğum için geliyorum. Doktorlar benimle konuştuğunda çok güzel hissediyorum kendimi, mutlu oluyorum. Doktorlara teşekkür ediyorum beni kurtardıkları için, yoksa daha kötüsü olacaktı” diye konuştu.
BİZ BUNU YAPAMAYIZ HATTA YAPTIRMA MASADA KALIR
Kızının büyük arter transpozisyonu tanısı aldığını, kabinde pil bulunduğunu ve 8 yaşındaki Aslı Melek’in tedavisinin sürdürdüğünü anlatan anne Emine İnceoğlu, “Anne karnında 6 aylıkken belli oldu, doğumdan hemen sonra ertesi gün açık kalp ameliyatı geçirdik. 3,5 yaşında ikinci kalp ameliyatını oldu, pilimiz de var. Doktor ve aile birlikte giderse tedaviyle sonu güzel oluyor. Durumu öğrendiğimde anlatılmaz derece çok kötüydü. Tam 6 aylıktı artık hareket ediyor karnımda duyunca 3 gün hiç gözümün yaşı dinmedi o derece çok üzüldüm ama sonradan doktorlarımız beni çok ümitlendirdi. Aslı Melek şu an çok iyi önce Allah’ın sonra doktorlarımızın sayesinde. Biz İzmir’de bütün hastaneleri araştırdık. Doktorlar ‘biz bunu yapamayız hatta yaptırma masada kalır’ dediler. Sürecimiz devam ediyor biz ömür boyu takipli bir hastayız. 3,5 yaşında iki üç adım atamıyordu, kalbi sıkıntılıydı, ameliyattan sonra Aslı Melek merdiven çıkmaya başladı. Bu bizim için çok güzeldi, şimdi de sağlıklı arkadaşlarından hiçbir farkı yok” şeklinde konuştu. İHA