Gökmen Örkmez / Günboyu
Elindeki tüm ekonomik araçlarla 14 Mayıs seçimlerine kadar yaşanabilecek yeni bir kur krizini engellemeye çalışan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), haftalardır döviz işlemlerine yönelik yürüttüğü ''yasak'' furyasında beklediği başarıyı yakalayamadı.
22 YIL SONRA DÖVİZDE BİR İLK YAŞANDI
Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulaması ile TL mevduata yönelmeyi cazip haline getirmeyi amaçlayan TCMB, KKM hesaplarına yönelik para akışını artırmayı başarmış olmasına karşın, 6 Şubat tarihli deprem felaketlerinin ardından tırmanışa geçen dövizi soğutmayı başaramadı. Yaz aylarında 18 bandına sıkıştırılan dolar/TL paritesi, mart ayında yükselişe geçerken, geçtiğimiz hafta dolar kuru 19.50''yi geçerek Türkiye tarihinin yeni rekorunu kırmış oldu.
Buna karşın, dövize yönelik tek problem kurda yukarı yönlü hareketlilik ile sınırlı değil. Türkiye''de spot piyasaların merkezi olarak kabul edilen Kapalıçarşı''da dolar/TL ilk kez 20 TL''nin üzerine çıkarken, bankalararası piyasa ile serbest piyasa ve bankaların sattığı döviz kurlarında fiyatlamadaki ayrışma Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir seviyeye yükseldi.
Bankalararası piyasada yaşanan fiyatlama ile serbest piyasa ve bankaların satış fiyatı arasındaki fiyatlamada ortaya çıkan makas 1.18 liraya dayanmış durumda. Ekonomistler, bu denli büyük bir makas aralığını, "Ülkede ilk kez ikili kur görülüyor" şeklinde yorumlarken, seçime kadar radikal bir artış beklenmeyen dövizde ise yukarı yönlü trend tüm hızıyla devam ediyor.
YASAKLAR DUVARA ÇARPIP GERİ DÖNÜYOR
Yerli yatırımcının yanı sıra yabancı sermayenin de gözü kulağı 14 Mayıs''ta yapılacak seçimlere çevrilmiş durumda. Sandıktan zaferle çıkma ihtimali bulunan Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı, 180 derece farklı ekonomik anlayışlara sahip olmakla birlikte, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu hafta yaptığı açıklama ile seçimlerin kazanılması halinde Türkiye''deki mevcut ekonomik politikaların sürdürüleceğinin mesajını verdi.
Bir başka deyişle, uzun bir süredir AKP hükümetinin güdümünde para politikası yürütmekle itham edilen Merkez Bankası''nın, hükümet değişikliği yaşanmaması halinde faiz artırımına dönmesi oldukça zor görülüyor. Küresel finans kuruluşlarının yayınladığı raporlara göre Türk lirasının ''olması gereken'' seviyeden daha değerli olduğu aktarılırken, haziran aylarından itibaren dolar/TL''nin 25-26 liralara sıçrayabileceğine dikkat çekilmekte.
Bu hafta aldığı yeni karar ile TCMB, bankaların müşteri taleplerini karşılamak için piyasalardan döviz toplayabileceği saatleri 13.00 ile sınırladı. Aynı zamanda, her türlü döviz talebinin oluşmasını engellemek maksadıyla halihazırda fahiş bir makas aralığı bulunmasına karşın bankalara gönderilen yazı ile dolar alım-satım işlemlerinde kurun 19.90 altına çekilmemesi uyarısında bulunuldu. Dövize olan ilginin önünü kesip, TL mevduatlarının cazibesini artırmak isteyen TCMB, söz konusu uygulamanın cazibesini artırmak için çok sayıda yeni teşvik kararına başvururken, geçtiğimiz hafta itibariyle KKM havuzundaki toplam mevduat 1.8 trilyon liraya yaklaştı.
"DOLAR ALANA MERKEZ BANKASI''NDAN 40 SOPA!"
Ancak hesaplarda biriken her bir kuruş, gün sonunda dövizde yaşanacak artışlarla birlikte, vergi mükelleflerinin sırtına binecek yük anlamına gelmekte. Söz konusu uygulamanın sürdürülebilirliği bulunmazken, AKP''nin seçimlerden zaferle çıkması halinde er ya da geç sonlandırmak zorunda kalacağı KKM, uygulamanın bitişiyle birlikte havuzda biriken paranın yeniden Döviz Tevdiat Hesaplarına (DTH) yönelme tehlikesini barındırıyor.
Özetle, AKP iktidarının can suyu olarak sarıldığı KKM, şimdilerde ekonomide hükümetin ayağına dolanan en büyük yılan haline gelmiş bulunuyor. Buna karşın, seçimlere kadar kuru baskılayabilecek her yolu tereddütsüz hayata geçiren Merkez Bankası, 6 Şubat''ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ekonomide ortaya çıkan tahribatın giderek büyümesi üzerine onlarca yasağı hayata geçirmiş bulunuyor.
Kurumsal ticari müşterilerin günlük yabancı para alım sınırının yarı yarıya azaltılmasının ardından, döviz alım işlemlerinde yetkili finans kuruluşları ve bankalar, halihazırda fahiş durumda bulunan al-sat makas aralığını TCMB''nin talimatı üzerine daha da yukarıya çıkarmak zorunda kaldı. Bu kararın bir yansıması olarak, seçim sonrası muhtemel bi ''kur krizine'' karşı önlem almaya başlayan şirketler ve bankalar, spot piyasalarda dolaşımda bulunan fiziksel dolarlara saldırmaya başlarken, Kapalıçarşı tarihinde ilk kez dolar/TL 20 lirayı geçti ve piyasa şartlarının üzerinde bir satış kuru ortaya çıktı.
3 ay, 6 ay ve 12 ay vadeli şekilde duyurulan KKM hesapları, yine acil para ihtiyacı nedeniyle ''vadesiz'' bir hale getirilirken, döviz dönüşümlü KKM hesaplarına yönelik prim uygulamasına da son verildi. 14 Mayıs''ta yapılacak seçim öncesinde ihtiyaç kredilerine yüklenen vatandaşların önüü de Merkez Bankası''nın yeni ''ihtiyaç kredisi yasağı'' ile kesilmiş durumda.
Dolar sahipleri neye uğradığını şaşırdı: Türkiye tarihinde bir ilk yaşandı!
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından döviz işlemlerine yönelik kısıtlamaların ardı arkası kesilmezken, ülkede adeta 'ikili kur' ortaya çıktığını iddia eden ekonomistler, serbest piyasa ve bankaların sattığı dolar kurunun arasındaki makasın 1.18 liraya çıktığını belirtti. Bu fiyat aralığı, Türkiye'de dalgalı kur rejimine geçilen 2002 yılından bu yana görülen en yüksek değer.