Dolar sahiplerine soğuk duş: Dolar kurunda 16 yıl sonra bir ilk
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) Ekim ayı toplantısında da faizleri 25 baz puan artıracağına yönelik beklentiler, ABD'nin 10 yıl vadeli Hazine tahvillerini yüzde 5'in üzerine çıkardı. Ekonomist Atilla Yeşilada, faizlerin bu kadar yüksek kalmasının Türkiye'ye ne gibi etkilerinin olacağını açıkladı.
110
ABD, pandemi sonrası yaşanan fiyat artışlarını dengeleyebilmek ve enflasyonla mücadele edebilmek için bir süredir yürüttüğü sıkı para politikalarında sona gelmiş durumda.
Piyasaların beklentisi, 1 Kasım tarihinde yapılacak 25 baz puanlık artış sonrası Fed'in tekrar faiz kararı almayacağı yönünde olsa da, yetkililerden gelen sinyaller mevcut yüksek faizlerin uzun süre boyunca ABD'de hakim kalacağı yönünde.
210
DOLAR İÇİN 16 YIL SONRA BİR İLK
Dünya ticaretinin çok büyük bir bölümünün dolar üzerinden gerçekleşmesi, dolarda yaşanan makro gelişmelerin Türkiye de dahil olmak üzere birçok ekonomi üzerinde belirleyici etkilerinin oluşmasına neden oluyor.
Son olarak 2007 yılında yüzde 5'i gören ABD tahvil faizleri, bugün itibarıyla yeniden yüzde 5'i geçti ve son 16 yılda görülen en yüksek seviyeye ulaşarak piyasaları adeta paniğe sürükledi.
310
ABD hükümetinin giderek büyüyen bütçe açıklarının sürdürülebilirliğine ilişkin artan endişelerin de tahvilleri zayıflattığı düşünülürken, bu yükselişin muhtemelen ABD Hazinesini bono ve tahvil arzını artırmaya devam etmeye zorlayacağı tahmin edilmekte.
Ekonomist Atilla Yeşilada, dolar üzerinde belirgin bir etkisi olacak bu gelişmelerin, Türkiye ekonomisi ve dolar/TL paritesi üzerindeki etkilerini şu şekilde açıkladı:
410
"TAHVİLLER BÖYLE KALIRSA ABD'DE BATACAK DÜNYA DA BATACAK"
"Tahvillerin bu seviyede kalmasını beklemiyorum. Burada kalmaya devam ederse ABD de dünya da batacak önce onu bi söyleyeyim. Sebebi de şu kadar basit, kamu borcunun artmaması için faizin nominal büyümenin altında kalması lazım.
Yüzde 5 faiz, ABD enflasyonu yüzde 2'ye indirecekse büyüme rakamı buralara ulaşamaz. Böyle giderse ABD'nin kredi notu, Türkiye'nin seviyelerine indirilir.
510
"TÜRK LİRASININ TAMAMEN ÇÖKÜŞÜNE YOL AÇACAK"
Dünya için daha da kötü olacak. Çünkü ABD, sadece bütçe açığı ya da ekonomik koşullar ile yatırım yaptığınız bir ülke değil. Dünya ekonomisinin belirleyicisi konumunda. Her ülke, Almanya bile ABD faizlerinin 5 ya da üzerinde kalmasından çok büyük zarar görür.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise akılalmaz sonuçları olur. Türk lirasının tamamen çöküşüne yol açar döviz karşısında. Enflasyonu durdurma ihtimali falan kalmaz.
610
Mesele yalnızca zayıf ülkelerin dışarıdan borçlanmasına zarar vermekle sınırlı kalmaz, ülkedeki şirketlerin ciddi bir şekilde ortadan kaybolmasına yol açar. Böyle kalacağını zannetmiyorum samimi olmak gerekirse. Denge değeri nedir diye düşünürsek, yüzde 4'ün altına da inmeyecektir.
Yüzde 4 ile 4.5 seviyeleri arasındaki değer makul olacaktır. Belki "Ya 50 kuruşun mu hesabını yapıyorsun" diye düşünenler olabilir ancak iş öyle değil. Çok büyük bir fark yaratır. Korkunç bir makas aralığına neden olur yüzde 5'in üzerine çıkması.
710
"TÜRKİYE'NİN BU BORCU ÖDEME İHTİMALİ YOK"
Uzun vadelilerde 50 puan artması demek, Türkiye'ye 200 puan yansıması anlamına gelir. Türkiye'nin şu anda dışarıdan borçlanmakta güçlük çekeceğini zannetmiyorum kamu açısından. Fakat özel sektör için bu ABD tahvillerindeki yükseliş devam ettikçe, dışarıdan borçlanmak cazip olmayacaktır.
Ağustos ayında pek dikkati çekmedi ama Türkiye'nin 1 yıl içerisinde ödemesi gereken borç miktarı 212 milyar dolara vardı ve buna cari açık finansmanı da eklenecek. Bunların yeniden yapılandırılması lazım çünkü kimse bu borcu ödeyemez.
810
Şöyle söyleyerek lafı tamamlayayım. Türkiye'nin 12. Kalkınma Planı'nda belirtildiği gibi yüzde 5 büyümesini istiyorsak, içeride sermaye yetersizliği olduğundan sürekli dışarıdan uzun vadeli kaynak bulmamız gerekiyor.
ABD faizlerinin 5 ve üzerinde olduğu bir ortamda da bu hayal olarak kalır. Yalnızca bizim için değil, gelişmekte olan ülkelerin hepsi için geçerli.
910
"DOLAR KURUNUN ÇOK DAHA HIZLI YÜKSELECEĞİ ANLAMINA GELİYOR"
O yüzden bu büyüme oranlarını yakalayamayacağız. Verilerle oynanırsa bir şey diyemem ancak gerçek büyüme, hedeflenenin altında kalacaktır. Tahvil faizlerinin beklenen seviyelere inmemesi ya da bu düşüşün kısa sürede gerçekleşmemesi ise Türkiye'nin OVP'de yer alan enflasyon hedeflerine ulaşmasını imkansız hale getirecektir.
1010
Özetle bütün bunlar, doların TL karşısında çok daha hızlı değerleneceğini söylüyor bize. Piyasalarda dengelemeler yaşanacak olsa da, Türkiye ekonomik açıdan ve para politikası tarafında doğru hamleleri yapsa da küresel gelişmeler iyileşmelerin sekteye uğramasına neden olabilir.