Dolarda yaşanacak tarihi gelişme! Türk ekonomisinde bir ilk olacak

Türkiye odağını 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlere çevirdi. İktisatçılar, ekonomi yönetiminde yaşanacak değişimin etkilerini tümüyle reddetmezken, seçimleri kimin kazanacağına bakılmaksızın Türk ekonomisini 'acı' bir tablonun beklediğini iddia ett. Muhtemel senaryoların yaşanması halinde ise Türkiye, yakın tarihinde görülmemiş uygulamalar ile karşı karşıya kalacak.

Türkiye''de 60 milyonun üzerinde seçmen, 14 Mayıs''ta yapılacak seçimlerde oy kullanabilecek. 

Her seçim dönemi olduğu gibi, birçok siyasetçi ve gazeteci, bu seçimlerin de yakın tarihin en önemli seçimi olduğunu iddia etmekte. Ancak bu iddia, bu sefer ekonomistler ve iktisatçılar tarafından da sıklıkla dile getiriliyor. 

Haziran 2018''de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından kontrolden tamamen çıkan döviz, 2021 yılının son çeyreğinde doları durdurulamaz bir yükselişe taşıdı. 21 Aralık 2021 tarihinde alınan karar sonucunda ''Kur Korumalı Mevduat'' (KKM) uygulaması hayata geçirilirken, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan''ın son olarak 90''lı yılların başlarında uygulanan KKM sistemini duyurması bile dolar kurunu tek gecede 8 lira birden aşağıya düşürmeye yetti. 

Buna rağmen ekonomi yönetiminde ve planlamasında köklü değişikliklere gidilmemesi, doların bir gecede verdiğini, bir yıl içerisinde geri almasına yol açtı. 2022''nin yaz aylarında yeniden 18 lira sınırına yerleşen dolar/TL paritesi, sakin geçirilen 7 ayın ardından son haftalarda tekrar üzerindeki ölü toprağını atarak harekete geçti.  Aylar önce başlayan ''seçim ekonomisi'' uygulamaları nedeniyle uzmanlar, 14 Mayıs tarihine kadar dövizde radikal bir yükselişin yaşanmasına ihtimal vermezken, gün içerisinde dolar/TL 19.15 seviyelerinin üzerine çıkaracak tarihi zirvesini yeniledi. 

6 Şubat''ta meydana gelen depremlerin ekonomik bilançosunun 110 milyar doların üzerine çıkması, seçim atmosferinin ülkeye getirdiği maliyet ve 1 yıl içerisinde ödenmesi şart olan ''kısa vadeli borç'' tutarının Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine çıkması, yapılacak seçimlerden çıkacak sonucun ne olduğuna bakılmaksızın, Türkiye''de son yıllarda görülmemiş bir ''kemer sıkma'' politikasının habercisi olarak değerlendiriliyor. 

"TABELADA GÖRÜLEN KUR YALANDAN İBARET"

Ekonomi yönetimi ve dolar kuru hakkında yaptığı sansasyonel açıklamalar ile tanınan Selçuk Geçer, geçmiş yıllarda yaptığı iddialı tahminler nedeniyle hakkında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından suç duyurusunda bulunmasına karşın, yeni iddialar öne sürmekten geri durmuyor. 

Türkiye''de görülen döviz kurunun yalnızca tabela ile sınırlı olduğu belirten ünlü ekonomist, İngiltere merkezli finans kuruluşlarının yıl sonu için Türkiye''de görülecek dolar kuru hakkında 35-40 lira seviyelerinde tahminlerde bulunduğunu vurgulayarak, kendisinin de bu görüşü gerçekçi bulduğunu aktardı. Geçer, doların reel sektörde şu an için 26-27 liraları bulduğunu hatırlatarak, "Gözüken dolar kuru yalan. Bu seviyeden yapın bakalım ithalat, ihracat yapabiliyor musunuz? Gözüken faiz yalan. Gidin bankaya ve söyleyin ben 8.5 faiz ile kredi almak istiyorum diye, sizinle alay ederler. Deli misin kardeşim sen diye kovarlar adamı." şeklinde konuştu. 

Geçer''in açıklamalarının yanı sıra, ekonomim.com''da yazdığı analizler ile binlerce okuyucusu bulunan Alaattin Aktaş da yaz aylarında yaşanacak tablo için iyimser ifadeler kullanmaktan kaçındı. 

KKM''SİZ BİR TÜRKİYE''Yİ NELER BEKLİYOR?

Aktaş, yılın son günlerinde 1 yıl süre ile uzatılan KKM''nin ortaya çıkardığı yarar ve zarar dengesinin orantısızlığından bahsederken, er ya da geç bu uygulamanın sonlandırılacağına, esas meselenin de o gün nelerin yaşanacağına hazırlıklı olmaktan geçtiğine dikkat çekti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası''nın (TCMB), Kur Korumalı Mevduat uygulamasına yönelik teşvik edici hamlelerinin ardından 10 Mart itibariyle, KKM havuzunda biriken toplam paranın 1.6 trilyon lirayı geçtiğini hatırlatan Aktaş, sürdürülmesi halinde vergi mükelleflerinin sırtına yük getirecek KKM''nin, devletin hazinesinden her yıl milyarlarca liranın buharlaşması anlamına geleceğini aktardı. 

Buna karşın Aktaş, söz konusu uygulamanın bir gecede sonlandırılmasına karşı olduğunu belirterek, öncelikle piyasaların KKM bittiğinde bunun kontrollü bir geçiş süreci olacağına inandırılması gerektiğini ifade etti. Havuzda bulunan 1.6 trilyon liranın, uygulamanın sonlandırılmasının ardından hızlıca Döviz Tevdiat Hesapları''na (DTH) aktarılmasının, 2021''de yaşanan kur krizine benzer bir durum ortaya çıkaracağını aktaran Aktaş, Batı ile diyalog kurabilecek ve ekonomide dünya tarafından kabul edilmiş, klasik iktisat politikalarına dönebilecek bir kadronun kurulması halinde Türkiye''nin yaşayacağı buhran sürecinden kısa süre içerisinde çıkabileceğini dile getirdi. 

BANKADA DÖVİZ HESABI OLANLARI KORKUTAN UYARI

Ekonomistlerin yaz aylarında ortaya çıkacak tablo konusunda benzer kötümserlikleri paylaşmasına karşın, yatırımcıları ve birikim sahibi vatandaşları en çok korkutan senaryo ise Atilla Yeşilada''dan geldi. 

Yeşilada, Türkiye''de 1994 yılında verilen 5 Nisan kararlarından bu yana yaşanabilecek en problemli döviz günlerinin kapıda olduğunu belirtirken, AKP''nin 6 Şubat tarihli Kahramanmaraş depremlerinin ardından ortaya çıkan maliyeti, döviz hesaplarına yönelik kısıtlamalar ile karşılamaya çalışacağını iddia etti. 

Bankada döviz bulunduran vatandaşların yatırımlarının ilk aşamada dondurulmayacağını aktaran Yeşilada, TCMB eliyle getirilen sınırlamaların giderek yoğunlaşacağını ve nihai hedef olarak da bu hesapların gelecek aşamada dondurulmasının gündeme getirileceğini ifade etti. 

Yeşilada''nın uyarıları, ekonomi çevrelreinden ''abartılı'' bulunurken, Merkez Bankası''nın son bir ay içerisinde gün aşırı dövize yönelik kısıtlama kararları alması ve bankalara bildirmesi, ortaya atılan felaket senaryosuna yönelik yorumlarda değişikliğe neden oldu. Son olarak 5 Nisan 1994 tarihinde alınan kararlar ile Türkiye''de hükümet eliyle devalüe edilen dolar. ithalat ve ihracat yapan yüz binlerce esnaf için iflas dalgasının başlamasına neden olmuştu. 

Bu nedenle, Yeşilada''nın ifade ettiği "AKP''nin sıradaki hedefi döviz hesaplarına dondurmak" iddiasının gerçekleşmesi, aynı zamanda Türkiye ekonomisinde son 25 yıl içerisinde benzeri görülmemiş bir tablo ortaya çıkmasına neden olacak. 



 

İlgili Haberler

Çin ve Brezilya ABD doları bağımlılığından kurtulmak için ortaklık kuruyor
Kerem Kurnaz dünya şampiyonu oldu
Tamirhaneye silahlı saldırı: 3 yaralı

Ekonomi Haberleri