2018 yılının ağustos ayından bu yana hızla artan dolar kuru için riskli bir adım atan AKP yönetimi, 2021 yılında Hazine''ye büyük yük getirmekle eleştirilen KKM sistemini duyurdu.
Elindeki dövizi KKM''ye yatırmaya teşvik eden ekonomi yönetimi, vatandaşa mevduat faizinin yanı sıra aynı zamanda kur zararından da koruma güvencesi vermişti.
Açıklanan son faiz indirimi ile birlikte pek çok vatandaş yeniden altın ve dolara yönelirken, parasını KKM''ye yatıranlar için Halk TV yazarı Barış Soydan''dan önemli açıklamalar geldi.
Soydan, KKM''de birikimi olanların artık “Döviz getirisiyle faiz arasındaki farkı” da alamadıklarını ifade etti, dövizin sabitlendiği, borsanın risk içerdiği bir ortamda mevduat sahiplerinin yönelebileceği seçenekleri şöyle değerlendirdi:
“Kur korumalıda döviz getirisiyle faiz arasındaki fark mevduat sahibine ödenmiyor muydu? diye soracaksınız, haklı olarak. Ödeniyordu ama artık ödenmiyor. Çünkü kurun bir getirisi kalmadı. Merkez Bankası rezervlerinden yapılan satışlarla (Yılbaşından bu yana 100 milyar dolardan fazla satıldı) dolar kontrol altında tutuluyor. Bu nedenle parasını kur korumalı mevduatta tutanlar, bankanın verdiği faizle yetinmek zorunda. O da gördüğümüz gibi enflasyonun çok ama çok altında.
Bu koşullarda kur korumalı mevduatta kalmanın bir anlamı yok. Nitekim son haftalarda kur korumalıdan çıkışlar başlamış durumda.
Peki kur korumalı mevduattan çıkan para nereye gidecek? Bankalardaki normal TL mevduat faizi, kur korumalı mevduatın üzerinde. Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, ''Mevduat tarafında faizlerin yüzde 25''lere gittiğini görüyoruz'' dedi. Bu, kur korumalının faizine göre epey yüksek bir oran.
Bankalar mevduat faizini neden yükseltiyor? Çünkü döviz mevduatı TL mevduatından yüksek bankalara ceza var. Geçen hafta bankalara gönderilen yazıya göre eğer döviz mevduatının oranı yüzde 60’ın üzerindeyse, Merkez Bankası’nda tuttukları zorunlu karşılıkların yüzde 8’ini komisyon olarak ödeyecekler.
Aslında ''Komisyon'' kibar laf, bu resmen ceza. Bankalar bu cezadan kaçmak için toplam mevduatları içinde döviz mevduatlarının payını azaltmaya çalışıyor. Bunun bir yolu döviz mevduatı sahiplerini TL’ye dönmeye ikna etmek, diğeri TL mevduatı artırmak. Mevduat faizinin artma nedeni işte bu, bankalar TL mevduatı artırmaya çalışıyor.
Öyleyse kur korumalıdan çıkan paranın yeni adresi TL mevduat mı? Bir kısmının evet, ama önemli bir kısmının hayır. Çünkü TL mevduatın faizi kur korumalıya göre yüksek olsa da, yine de enflasyonun altında. Öyleyse?
Tasarruf sahibi için çok fazla seçenek yok. Devlet tahvili deseniz, düşük faizde kur korumalıyla yarışıyor. Dolar ve Euro, Merkez Bankası’nın rezerve satışlarıyla kontrol altında ve seçime kadar kontrol altında tutulacaklarmış gibi görünüyor. (Bununla birlikte Euro’da hafif bir yükseliş var, onu ayrı bir yazıda anlatacağım.) Altın, dünyadaki gelişmeler nedeniyle değer kaybetti, şimdi şimdi toparlamaya çalışıyor, yönü belirsiz. Enflasyon karşısında parayı koruyan tek seçenek var, o da borsa. Ama onun da riski yüksek. Ve halkımızın finansal okuryazarlığı yetersiz. Geriye tek seçenek kalıyor.
Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, 12. Uluslararası Resort Turizm Kongresi kapsamında benim de katıldığım toplantıda o ''seçeneği'' şöyle anlattı: ''Kur korumalıdan çıkan paranın önemli bir kısmı seçeneksizlik nedeniyle harcamaya yönelebilir. Bu da enflasyonu daha da artırır.''
Manzarayı özetleyelim: Merkez Bankası, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla politika faizini indiriyor. Ama mevduat faizi düşeceğine artıyor, yüzde 25’e dayandı. Bu arada vatandaşın kullandığı ihtiyaç kredisinin faizi, yüzde 30’un üzerinde."