Son dönemde domates üretimini tehdit eden ‘domates kahverengi buruşukluk meyve virüsü’ yani ToBRFV hastalığı, yapılan mücadeleler sonucunda Antalya seralarında azaldı. Ancak Sera Yatırımcıları ve Üreticileri Birliği (Sera-Bir) Yönetim Kurulu Başkanı Müslüm Yanmaz, virüsün Türkiye genelindeki etkili olduğunu kaydetti.
"BİZ İSRAİL'DEN TOHUM ALMIYORUZ"
Yanmaz, 2019’da ilk kez Antalya ili Demre ilçesinde salkım domates seralarında görülen bu virüsün şimdi Türkiye’de domates üretimi yapılan hemen her noktada görüldüğünü söyledi. Yanmaz, virüsün ilk olarak İsrail ve Ürdün’de ortaya çıktığını anımsattı. Yanmaz, “Biz İsrail’den tohum almıyoruz. Hava yoluyla bile bulaşabiliyor. Bunda en önemli sebep seraların yeteri kadar korunaklı olmaması ve taşınmanın çok kolay olması. ToBRFV ile en etkin mücadele yöntemi dayanıklı çeşit kullanılmasıdır” dedi.
"VERİM VE KALİTE KAYBINA NEDEN OLUYOR"
TÜBİTAK, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Anamas Tohum Ar-Ge Merkezi iş birliğinde dayanıklı yerli tohum geliştirilmiş ve deneme çalışmaları da yapılmıştı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de 480 bin dekar cam ve plastik sera var. Virüsün seralara etkisinin 2020’de arttığını anlatan Yanmaz, ‘RUGOSA virüsü’ denilen salgını ‘bitkilerin koronavirüsüne’ benzetiyor. Yanmaz, “İlacı yok, bitkiden bitkiye ve hava yoluyla da bulaşabiliyor. Tamamen virüslü alanı söküyoruz. Verim ve kalite kaybına neden oluyor” dedi.
Kumluca Ziraat Odası Başkanı Hidayet Kökce, “Asıl sorun gübre. Fiyatlar 3-5 bin liradan, 10-12 bin liraya çıktı. Gübre isteyen meyveye sebzeye kullanıp kullanmamak için düşünüyoruz. Asıl üretimi, girdi maliyetlerindeki artış etkiliyor" diye konuştu.
"JEOTERMAL GİBİ KAYNAKLARDAN YARARLANILMALI"
Müslüm Yanmaz, Türkiye’de 30 bin dekar olan ısıtılabilen seraların 12 bin dekarının modern seralardan oluştuğunu söyledi. Profesyonel sistemin seralar için vazgeçilmez olması gerektiğini anlatan Yanmaz, “Çiftçilerin kooperatif kurmasını, kırsal kalkınma destek programlarıyla hibelerden yararlanmasını öneriyoruz. Ziraat Bankası’nın sübvansiyonlu kredileri de var. Jeotermal gibi kaynaklardan yararlanılmalı. Tarıma dayalı ihtisas organize sera bölgeleri oluşturma çalışmaları var. İklim ve kadın istihdamı açısından önemli” dedi. (Milliyet- Duygu Erdoğan)