Hükümet tarafından getirilen Kur Korumalı Mevduat sisteminden sonra dolar kuru Mayıs ayından itibaren yeniden yükselişe geçti. Bir ayda 15 TL''den 16 TL''yi aşan dolar kuru Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası''nın (TCMB) mayıs ayında da politika faizini sabit tutmasının ardından yeni haftaya 16,30 seviyesinden başladı.
Dolar kuru üzerine bir yazı kaleme alan Karar yazarı Oğuz Demir, "Yaz döneminde bir miktar turizm gelirleri ile dengelemek mümkün olsa da sonbaharda yeniden sıçramalara hazır olmamız gerekiyor. Bu sıçramaları da artık sadece faiz arttırarak durdurmak mümkün değil" diyerek uyarıda bulundu.
Demir dolar kuru için şu ifadeleri kullandı:
"Önce kur sıçrıyor ardından maliyetler ve fiyatlar! Yine aynı senaryo geldi çattı. Mayıs ayında hızlanan TL’deki değer kaybı maliyetleri vurmaya başladı bile. Dolar 16 TL’nin üzerine çıkınca yine aynı döngü başladı. Önce akaryakıtta doğrudan hissediyoruz etkiyi. İki haftada 4 TL’ye yakın gelen zamla benzin 25 TL’nin, motorin ise 24 TL’nin üzerine çıktı. Acaba faiz arttırırsak getiri yükselir ve buradaki döviz ihtiyacı kontrol altına alınabilir mi?
Yedi-sekiz ay önce bu sorunun yanıtı evet olabilirdi. Ama bugün değil. Çünkü mesele finans tarafıyla sınırlı değil. Zaten kur korumalı mevduat denen icat içerideki tasarruf amaçlı döviz talebini bir hayli sınırladı. Ancak dövizin bugünlerde artmasına neden olan talebin kaynağı ise dış borç ödemeleri ve ithalatçının döviz talebi.
Dış ticaret açığının son altı ayda 45 milyar dolara çıktığı, enerji fiyatlarının arttığı bir ortamda bu döviz talebi de devam edecek gibi görünüyor. Yaz döneminde bir miktar turizm gelirleri ile dengelemek mümkün olsa da sonbaharda yeniden sıçramalara hazır olmamız gerekiyor. Bu sıçramaları da artık sadece faiz arttırarak durdurmak mümkün değil. Çok daha kapsamlı, prensipleri belli, istikrar ve güven vaad eden bir programlar hazırlamamız lazım. Ne zaman böyle bir planımız olabilir? İşte onun için de seçimden başka bir çıkış kalmamış gibi…"