Avukat Kemal Polat, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, müvekkili Ekrem İmamoğlu’na karşı “Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum” diyerek “ahmak” kelimesini kullandığını hatırlattı. Ekrem İmamoğlu’nun da bir gün sonra 4 Kasım 2019’da gazetecilerin sorusu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yanıt verdiğini ifade ederek, “Ekrem İmamoğlu da ‘Asıl ahmak seçimi iptal ettirenlerdir’ tarzında bir yanıt verdi” dedi.
"KENDİSİNE ''AHMAK'' DİYEN KİŞİYE VERİLEN BİR CEVAP"
Bunun Soylu ve İmamoğlu arasında yaşanan siyasi bir tartışma olduğunu vurgulayan Avukat Kemal Polat şunları söyledi:
“Davaya konu sözün açık bir şekilde YSK üyelerine yönelik olmadığı ortadadır. Çünkü bir eylemin suç olup olmadığı değerlendirilirken kim tarafından kime yönelik olduğu, nasıl bir tartışma ortamında söylendiği gibi birçok hususun bir arada değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu hukuk kurallarının yüksek mahkemelerce yorumlanması neticesinde ortaya çıkan ölçütlerdir.
Normalde bakıldığında bu bir siyasi tartışma söylenen bir söze verilen cevap ve ortada hukuki bir suç yok. Kaldı ki doğrudan doğruya kendisine ‘ahmak’ diyen bir kişiye verilen bir cevap. Burada YSK üyelerine karşı söylenmesi söz konusu değil. Hatta Ekrem İmamoğlu’nun cevabından sonra basında ‘Süleyman Soylu’ya sert yanıt’ şeklinde haberler yapıldı. Ekrem İmamoğlu’nun bu sözleri kimse tarafından YSK üyelerine yönelik olarak algılanmadı. Yani ‘ahmak’ polemiği olarak medyaya yansıyan bu husus Süleyman Soylu ve Ekrem İmamoğlu arasındaki bir tartışma olarak yansıdı.”
“BİREYSEL ŞİKAYETLERİ YOK"
“Fakat YSK eski başkanı Sadi Güven bu sözlerin YSK üyelerine yönelik iddiasıyla ihbarda bulunmuş. Ancak YSK üyelerinin davaya konu sözlere yönelik ‘bize hakaret edildi’ diye aldığı bir karar yok. YSK üyelerinin bireysel olarak şikayetleri de yok. Savcılık iddianamesine YSK üyeleri mağdur olarak gösterilmiş. YSK üyelerine de tebligat gönderilerek ‘dava katılacak mısınız’ diye sorulmuş.”
“SADİ GÜVEN DE DAVAYA KATILMA TALEBİNDE BULUNMADI"
Hiçbir YSK üyesi davaya katılma talebinde bulunmadı, şikayetçi olmadı, mağdur sıfatını da kabul etmedi. Yine ihbarda bulunana Sadi Güven de davaya katılma talebinde bulunmadı. Yani ‘size hakaret edildi’ diye açılan bir dava bu sözleri kimse üstüne alınmadı, bu ifadelerin bizimle alakası yok demiş oldular. Müvekkilimin yargılandığı dava Yüksek Seçim Kurulu üyelerine ‘hakaret’ ettiği iddiasıyla açılmış bir dava. Zaten Ekrem İmamoğlu da savunmasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisine yönelik söylediği “ahmak” ifadesine karşılık verdiğini açıklamıştır.”