14 Mayıs''ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerine yalnızca 2 ay kaldı. Seçime kalan sürenin azalmasıyla birlikte Cumhur İttifakı da birçok yeni parti ile yaptığı ittifak görüşmelerine hız vermiş durumda.
Parti tüzüğünde Türklüğe savaş açmış olan HÜDA PAR ile el sıkışan AKP, şimdi de ittifaka katılım için 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun yürürlükten kaldırılmasını isteyen Yeniden Refah Partisi ile görüşmelere devam ediyor. Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Aydal, Habertürk TV''de katıldığı canlı yayında söz konusu talebin AKP''ye şart olarak açıkça söylendiğini ve herhangi bir itiraz olmaksızın kabul edildiğini belirtmişti. Aydal''ın açıklamalarına başta programın moderatörü gazeteci Kübra Par ve Nagehan Alçı tepki gösterirken, son tepki de İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu''ndan geldi.
"SİYASİ PAZARLIK HALİNE GETİRİLMESİNİ KINIYORUM"
İBB Başkanı ve Millet İttifakı''nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı İmamoğlu, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un kaldırılması talebi üzerine "Son günlerde yaşanan gelişmeler ışığında hatırlatmak isterim ki; temel hakları bir siyasi pazarlığın meselesi haline getirmenin hele hele kadınla ilgili birtakım temel hakları bir siyasi pazarlık şeklinde 2023 yılında ülkemizde tartışılmasını şiddetle kınıyorum." ifadelerini kullandı.
Kamuoyunda da 6284 sayılı kanunun kaldırılmasına yönelik tepkilerin çoğalmasının ardından AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, yaptığı açıklamada böyle bir pazarlığın söz konusu olmayacağını ve 6284 sayılı kanunun AKP''nin kırmızı çizgisi olduğunu açıklamıştı.
İMAMOĞLU: KADIN HAK ETTİĞİ YERE ERİŞİRSE TOPLUM DA HAK ETTİĞİ NOKTAYA ERİŞECEKTİR
İBB ile İstanbul Barosu arasında “Hukuki Danışmanlık Hizmeti Mutabakat Metni” imzalandı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç, mutabakat metnine imza atarak iş birliğini hayata geçirdi. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Bahar Ünlüer Öztürk de imza töreninde hazır bulundu.
Ekrem İmamoğlu, imza töreninde yaptığı konuşmada, kadının hak ettiği noktaya erişmesiyle toplumun da hak ettiği yere geleceğini, bunun yolunun da eşitlikten geçtiğini belirterek, şunları söyledi:
"Cumhuriyet''in 100’üncü yılında, cinsiyet eşitliği konusunda halen istenilen seviyeye ulaşılamadı. Türkiye’de kadınların seçme seçilme hakkı gibi haklarına dünyadaki çoğu kadından daha önce ulaştığını düşünürsek bir geriye gidiş olduğunu da söyleyebiliriz. Kadına yönelik şiddete son vermenin yolu toplu bir zihniyet değişiminden geçiyor. Biz bugün çözeceğimiz kadına dair her sorun, ülkemizin daha çağdaş, demokratik ve eşitlikçi bir yaşama geçilmesinin adımları olacaktır. Kadına yönelik şiddet ve cinayet vakaları ülkemizin acı bir gerçeği. Buna son vermenin yolu başta zihniyetin değişimi ama sonrasında da hukukun en doğru şekilde işletilmesinden geçiyor."
"TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ ANCAK SİYASİ DEĞİŞİMLE MÜMKÜN
"Son günlerde yaşanan gelişmeler ışığında hatırlatmak isterim ki; temel hakları bir siyasi pazarlığın meselesi haline getirmenin hele hele kadınla ilgili birtakım temel hakları bir siyasi pazarlık şeklinde 2023 yılında ülkemizde tartışılmasını şiddetle kınıyorum. Böylesi bir aklın bırakın memleketin bir meselesi olmasını, hiçbirimizin evinin kapısını bile çalma cesareti olamaz. Türkiye''de bir değişime ihtiyaç var. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlam bir biçimde sağlanmasına dönük bir ihtiyaç var. Bu dönemeç ancak siyasi değişimle mümkün. Önümüzdeki takvimin bu anlamda da özellikle kadınlarımız tarafından değerlendirilmesi önemli.
İstanbul Barosu ile imzalanan mutabakat, halihazırda yapılan iş birliklerinin kapsamını daha da genişleyecek. ''İBB Kadın'' çatısı altında kadınların sosyal hayata katılımlarını artırmaya yönelik destekleyici çalışmalar yürütüyoruz. Sağlık, sosyal hizmetler, kültürel etkinlikler ve istihdam gibi pek çok başlıkta bütüncü hizmetler sunuyoruz. Bütüncül hizmeti biz sunar ve örnek uygulamaları toplumla paylaşırsak, bunun hem İstanbul''da daha önemli bir yere kavuşacağını hem de tüm ülkemize yayılacağını biliyoruz. Amacımız burada kadınların erişimini, kamusal alana katılımını arttırarak özellikle siyasal, ekonomik, sosyal ve kültür alanlarında güçlenmesini sağlamak, yereldeki toplumsal cinsiyet eşitliğini de dünyanın en özel noktalarına taşımak."