Tesla ve SpaceX sahibi Elon Musk’ın annesi 72 yaşındaki annesi Maye Musk, Gazeteci Özlem Gürses’e konuştu.
Maye Musk, dünyada çok satan listelerine giren “Bir Kadın Plan Yaparsa” adlı kitabını Youtube canlı yayınında İngilizce olarak Özlem Gürses’e anlattı.
Özlem Gürses ile Maye Musk'ın konuşması şöyle:
ÖZLEM GÜRSES: Maye Musk, Türkiye ekranına hoşgeldiniz
MAYE MUSK: Keşke ben de İstanbul’da olsaydım.
GÜRSES: Daha önce geldiniz mi İstanbul’a?
MUSK: İki kere. Birinde tatil için, İstanbul ve Dalaman’daydım. Birinde de bir TV reklamı için Bodrum’a geldim.
GÜRSES: Sevdiniz mi ?
MUSK: Bayıldım ! Her anını çok sevdim…
GÜRSES: Şu salgın bitsin, tekrar bekliyoruz mutlaka
MUSK: Çok mutlu olurum, sağolun.
"BEN O EVE DÖNMEYECEĞİM"
Evliliğinden bahseden Maye Musk, yaşadığı zorlukları şöyle anlattı:
“Dünyanın en kötüsü değildi, çünkü hiç değilse hayatta kaldım. Ve çocuklarım da hayatta kaldı… Dünyada sayısız kadın çok daha kötüsünü yaşıyor, çok ağır şiddete uğruyor ve bazen hayatlarını bile kaybediyorlar…”
Oda TV'de yer alan habere göre, Özlem Gürses ise Musk’a “Bu evliliği kitabınızda da yazdığınız için, iki soru daha sormak istiyorum” diyerek şu soruları yöneltti:
“Milyonlarca kadın belki de çok benzer evliliklerde sıkışmış kalmış durumda ve bir çıkış yolu bulamıyor. Sizin ‘bu iş bitti, neye mal olursa olsun gidiyorum’ dediğiniz an, nasıl bir an?”
Maye Musk, şunları anlattı:
“Çocuklarımı da alıp sahile, deniz tatiline gidiyordum… Bavulları hazırlamış, yola çıkacaktım. Birdenbire çığlık çığlığa bağırmaya başladı… Yine hakaretler, tehditler… Bu şekilde evden çıktık. Sahile varıp, otele yerleştiğimizde şöyle dedim kendi kendime ‘ben o eve dönmeyeceğim.’
Neden döneyim ki? Her seferinde cehennemi yaşadım. Ve derhal bir boşanma davası açtım. Tebligatı alınca gözlerine inanamadı tabii. Ama bir karar vermiştim daha fazla bu şekilde yaşayamam. Bu bir cehennem ve bu cehennemden çıkmam gerek. Çıktım. Tabii ki kolay değildi. En ufak bir maddi katkısı olmadı, benim tasarruflarımı bile elimden aldı. Param yoktu. Ama bu bile o evlilikten bin kat iyiydi!
Evet, çocuklarımı yemeğe çıkartamıyordum, ikinci el okul kıyafetleri giydiriyordum, ikinci el okul kitapları alıyordum, devlet okulunda okutuyordum… Sürekli konserve fasulye, mısır gevreği, devletin dağıttığı halk ekmekle fıstık ezmeli sandviç yiyorduk… Çocuklarla yaşadığım eve ilk tavuk alabildiğimde, 6 ay geçmişti. Hafta boyunca kazandığım para ile bir Cuma akşamı tavuk pişirdik. Ama çocuklarım bir gün bile şikayet etmediler. Ve ben de kendimi çok daha rahatlamış hissediyordum.
Ailem bu evlilikte neler yaşadığımı sizin gibi kitabımı okuyunca öğrendi. Kardeşlerim ‘biz sana bakardık, neden hiç anlatmadın’ dediler. Ama ben ailemden de, arkadaşlarımdan da yardım almak istemedim. Şöyle düşündüm ‘bu benim sorumluluğum ve kendim yapabilirim.’
Belki Türkiye’de kadınların daha fazla desteği vardır, aile ya da arkadaşlarına gidebilir, onlara sığınabilir, korku yaşamadan yola devam edebilirler… Bilmiyorum, öyle mi? Kadınlar ne yapıyor Türkiye’de?”
Özlem Gürses, Musk’ın sorusunu şöyle yanıtladı:
“Maalesef öyle değil… Türkiye’de de kadınlar baba evine kolay dönemezler. Çünkü zaten çoğu zaman bu adamlarla evlenmeye ya zorlanmışlar, ya da evden kaçmışlar… Ekonomik bağımsızlıkları da yok. Yani burada da işler kolay değil.. Fakat sizin verdiğiniz karar ve yaptığınız şey… Hem de 3 çocukla… büyük başarı. 3 çocuğunuz da girişimci oldular ve kendi işlerini kurdular.
Elon Musk, Tesla ve SpaceX’in kurucusu… Kimbal Musk organik tarım ve sağlıklı beslenme üzerine bir çiftlik ve lokantaların sahibi… Tosca Musk ise romantik filmler çeken bir yapım şirketi Passion Flix’in kurucusu…”
"GURUR DUYUYORUM"
“Önce Tosca’yı anlatayım, kızım çok güçlü bir kadın. Sanırım bu biraz da benim sayemde. Hatta o benden bile güçlü” diyen Maye Musk çocuklarını şöyle anlattı:
“Tosca pek çok filmi yönetti ve yapımcısı oldu. Fakat bu filmlerin çoğunda kadınlar hep zayıf karakterler olarak yazılmıştı; ya şiddet görüyorlar, ya depresyondalar… Tosca güçlü, akıllı, başarılı kadınların mutlu filmlerini çekmek istedi.
Ben de gençken hep romantik romanlar okurdum, mutlu sonla biten… Çünkü bu hikayeler bize umut veriyor ve kadın enerjimizi yükseltiyor. Tosca bu amaçla bir film platformu kurdu; PassionFlix. Kızımla gerçekten gurur duyuyorum, kadın yönetmenlerle çalışıyor ve kadınlarla erkekler aynı ücreti alıyorlar.
Orta Amerika’da çiftçiler çok desteklenmiyor. Ve lokantalarda taze sebze ile pişmiş yemek bulmak çok zor. Kimbal, çiftlikten sofraya ürün zinciri ile lokantalar işletiyor. Ne yazık ki salgın nedeniyle bazı lokantalarını kapatmak zorunda kaldı. Paket servis ve dış mekanda hizmet vermeye devam ediyor. Kimbal ayrıca devlet okullarında sebze bahçeleri kuruyor. Bu okullardaki çocukların taze sebze ve meyveye bir erişimleri yok. Kötü besleniyorlar. Kimbal bugüne kadar 650 okulda bu bahçeleri kurdu. 1000’e tamamlamak için çalışıyor. Böylece çocuklar okullarında kendi meyve sebzelerini yetiştirebiliyor. Ama tabii salgın nedeniyle okullar da kapandı. O nedenle Kimbal içinde toprak ve tohumların olduğu küçük konteynırlar yaptı. Şimdilik bu proje böyle devam ediyor…
Umarım yakında okullar açıldığında toprağa da geri dönülecek.
"EVDE BİR DAHİ İLE YAŞIYORUM"
Elon eline geçirdiği her şeyi okurdu. Ama onun olayı “okumak” değil, unutmamak. Elon’u herkesten ayıran da bu zaten. Elon okuduğu hiçbir şeyi unutmaz. Her şeyi hatırlar, her şeyi ! Sizi bilmem ama mesela ben okuduğum hikayeleri unuturum. Hatırlamak için çok çalışmam gerek. Elon öyle değil. Çocukluğundan beri böyleydi. Ve çocukluğundan beri herkese aynı şeyi söylerdim “ben evde bir dahi ile yaşıyorum”.