Emekli maaşına haciz konulur mu? Banka emekli maaşına bloke koyabilir mi?

Bankalara borcu olan emekliler son aylarda emekli maaşlarının banka tarafından el koyulduğundan şikayet ediyor. Bazı bankalar borçlu emeklilerin maaşını hesaba aldıktan sonra bunu mevduat hesabına aktarıp burada el koyuyor. Mağduriyetler arttığı için de hukukçular bu konuyu sıklıkla dile getiriyor. Peki, Emekli maaşına haciz konulur mu? Banka emekli maaşına el koyabilir mi?

Bankalara borcu olan emekliler son aylarda maaşlarını el konulmasıyla ile ilgili mağduriyetlerini sık sık dile getiriyor. Avukatlara da 'Banka emekli maaşına el koyabilir mi?' sorusunu sıklıkla soruyorlar. 

Yapılan işlemlere bakıldığında bazı bankalar borçlu emeklilerin maaşını hesaba aldıktan sonra bunu mevduat hesabına aktarıp burada el koyuyor. Bir de bankalar kredi sözleşmelerinin içine emekli maaşına haciz tatbikine izin veren maddeler de ekleyince emekli maaşına el koyma hakkı elde ediyor. Hukukçular bu uygulamanın suç olduğu konusunda uyarıyor ve şunları söylüyorlar:

"Bir bankanın kendiliğinden paranın tamamına el koymak gibi bir hakkı asla yok. Bazı bankalar emekli maaşını bu hesaba aldıktan sonra bunu mevduat hesabına aktarıp burada el koyuyor ki kanuna karşı hiledir ve kabul edilmez. Hukuki olarak hakkı olmadığı halde kendine tevdi olunan bir mala el koymak emniyeti suiistimal suçunu oluşturur. Yani hakkı olmadığı halde bu paraya el koyma işlemini yapan cezayı gerektiren bir suç işlemiştir."

İzmir'de yaşayan bir emeklinin kredi kullandığı banka şubesinin 8 aylık emekli maaşına bloke koymasının ardından açtığı dava emeklinin lehine sonuçlandı. Böylelikle, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/(13)3-1980 esas 2021/829 karar ve 24.06.2021 tarihli kararı emekliler için çok önemli bir durum yarattı. Kararı Gazete Duvar'a değerlendiren Hakim Orhan Gazi Ertekin konuyla ilgili şunları söylüyor:

’Emekliler, bankalardan kredi kullanırken veya kredi kartı alırken sözleşmelerde veya sözleşmelerin eki olarak imzaladıkları taahhütle emekli maaşının yattığı hesaplara bloke konulmasını kabul etmektedirler. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararına ilişkin olayda kredi çeken emeklinin kredi taksitlerini ödeyememesi üzerine banka tarafından emekli maaşına bloke koyulmak suretiyle kesinti yapıldığı tüketici olan emeklinin blokenin kaldırılması ve kesintilerin iade talepli davasında İzmir 2. Tüketici Mahkemesi hakimi Feryal ATAY tarafından davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi kararının temyizi üzerine, emeklinin muvafakati ile emekli maaşı hesabından kesintinin mümkün bulunmasına ve davacının, davalı bankaya verdiği temlik ve taahhütnamelerin muvafakat niteliğinde olmasına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararı bozmuş, mahkeme hakiminin direnme kararı üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca inceleme yapılmıştır’’ dedi.

ANAYASAYA AYKIRI BULUNDU

Hakim Ertekin, ‘’Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, İcra iflas kanunun 82. maddesinde haczedilemeyecek mal ve haklar düzenlenmiş olup emekli maaşının da haczedilemeyeceğine, 5510 sayılı kanunun 93/son maddesi uyarınca kredinin alınması sırasında takas ve mahsup yönünde verilen muvafakatin geçerli olmayacağını, borçlunun iktisadi ve sosyal açıdan varlığını sürdürebilmek için şahsi emeğini ortaya koyarak bir gelir elde etmişse bunun üzerine haciz koymanın Anayasanın 17. maddesindeki 'Herkes yasama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir' düzenlemesine aykırılık teşkil edeceğine karar vermiştir’’ dedi.

'YARGITAY'IN İLK YORUMU KABUL EDİLEMEZDİ'

Ertekin sözlerini şöyle sürdürdü: "Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı öncesinde Yargıtay 13. Hukuk Dairesince emekli maaşına bloke konulmaması halinde bankanın alacağının tahsilinin mümkün olmayacağı ve borcun hiç ödenmemesi sonucunu doğuracağı, bu durumun kabul edilemez olduğunu belirten kararlar verilmiştir. Emekli maaşının tamamına bloke konulması halinde, başka geliri olmayan davacının emekli maaşının tamamına bloke konulması nedeniyle asgari geçim masraflarını karşılayamayacağı açlığa mahkûm edileceği gerçeği göz ardı edilmemelidir.

Yargıtay’ın bu noktadaki tercihi ekonomik borç niteliğindeki bir ilişkinin emeklinin en temel yaşam koşullarından mahrum bırakılmakla sonuçlanmasını kabul etmek yönündedir ki eski Roma hukukunun tersine modern hukuk düzenleri böyle bir yorumu kabul etmez. Çünkü, modern hukuk düzenlerinde ekonomik borç kişilerin hak ve özgürlüklerinin özüne dokunan sınırlamaları kabul edemez. Diğer yandan emekliye kredi kullandıran bankanın kredi kayıt bürosundaki bilgileri de görebildiği, başka teminat alınmıyorsa emekli maaşının ve kredi taksitlerinin değerlendirilerek kredi kullandırılması esastır."

 

Ekonomi Haberleri