Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Sözlerimin hemen başında bu gece idrak edeceğimiz Miraç Gecenizi tebrik ediyorum. Mübarek üç aylar ve Miraç Gecesi vesilesiyle tüm insanlığa huzur ve esenlik vermesini diliyorum.
Dün, önemli bir yıldönümüydü. AK Parti 3 Kasım 2002 seçimlerinden yüzde 34 oy oranı ile iktidara gelmişti. Ancak iktidar partisinin genel başkanı olarak biz siyasi yasaklı olduğum için Meclis dışında kalmıştık. O dönemde CHP Genel Başkanı olan Deniz Baykal'ın demokratik duruşuyla bu yasağımız kalktı. Biz de 9 Mart'ta Meclis'teki yerimizi aldık ve Başbakanlık görevimizi üstlendik. Bu hadise milletin iradesinin önünde hiçbir gücün duramayacağının sembolü olmuştur.
2021'i Mehmet Akif ve İstiklal Marşı yılı ilan ettik. 100 yıl önce Büyük Millet Meclisi önünde kabul edilen İstiklal Marşımız geçmişimizin özeti olması yanı sıra geleceğimizin rehberidir. Her satırındaki ruhu yeni nesillere ne kadar güçlü aktarabilirsek, geleceğimize o denli güçlü bakabiliriz. Yıl boyunca vatandaşlarımızın tamamını kuşatacak programlarla İstiklal Marşımızı ve Mehmet Akif Ersoy'u tüm yönleriyle anlatacağız.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere İstiklal Harbimizi zafere ulaştıranları rahmetle anıyorum. Milletimizin her bir ferdini şükranla selamlıyorum. Türkiye'nin son 7-8 yıldır aslında bir istiklal mücadelesi verdiğini anlamak istemeyenlere Rabbimden hidayet diliyorum. Biz büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası için çalışmamızı sürdüreceğiz.
Akkuyu Nükleer Güç Santralinin temel atma törenine canlı bağlantı ile iştirak edeceğiz. Türkiye, enerji yatırımlarıyla bu alanda dünyada en büyük atılımları yapan ülkelerdendir. Enerji üretebilecek tüm imkanlarımızla istifade ediyoruz. En büyük yatırımlarımızdan biri de Akkuyu Nükleer Güç Santralidir. Türkiye'ye nükleer güç santrali kazandırmak için bir kısmı teknik, bir kısmı başka sebeplere dayalı pek çok sıkıntılarla karşılaştık. Bunlardan biri de CHP zihniyetidir.
"DAMAT KADAR TAŞ DÜŞSÜN"
Son haftalarda bir şey dikkatimi çekiyor. Özellikle bu CHP zihniyeti mensupları, yoğun tweet yarışındalar. Yatıyorlar, kalıyorlar damat da damat. Damat kadar taş düşsün başınıza. Şurada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptığı dönemden beri Sayın Berat Bey'in attığı adımları CHP döneminde görmek mümkün mü? Tutturmuşlar şu kadar para nerede? Bu para Merkez Bankası'nda. Kaybolan bir şey yok. Kayıp varsa bunlar sizdedir.
KAYIP 128 MİLYAR DOLAR TARTIŞMASI
Biz görevi devraldığımızda IMF'e borç 23,5 milyar dolardı. CHP zihniyetinden devraldık. Merkez Bankası'nın rezervi 27,5 milyar dolardı. Sizin şu anda sözcünüz hazinede çantacı olarak dolaşırdı, ne yazık ki bu ülkenin ne hazinesini ve Merkez Bankası'nı güçlendirmediler. 135 milyar dolara kadar döviz rezervimiz çıktı. Şu anda da yine döviz rezervimiz kendini toparlamaya başladı. Enerjide bizim bir tane ne sismik ne sondaj gemimiz yoktu. Berat Bey'in görevde olduğu dönemde 3 sondaj, 2 sismik araştırma gemisi aldık. Şimdi bir tanesini daha alıyoruz.
Filomuz dünyada belki de en güçlü filolardan oluyor. Artık ben sismik araştırmalarımızı da rahatlıkla yaparım, sondaj çalışmalarımızı yaparım. İstersem bu gemilerimi dünyanın değişik ülkelerine de kiralarım. Bunlar da çok ciddi rakamlar. Bu bir şeyi gösteriyor, Türkiye elini açan değil, el veren bir ülke konumundadır. Ey o tweeti atanlar, damat diye dalga geçtiğiniz Berat Bey döneminde bu adımlar atıldı.
ENERJİ ALANINDAKİ ÇALIŞMALAR
Kalkınmanın temel altyapısı olan enerji konusunda takdire şayan bir gelişme gösterdiğimizi kimse inkar edemez. Biz işimize bakıyoruz. 2002 yılında kurulu enerji gücümüz 32 bin mW bulmazken, bugün 96 bin mW'ı geçmiş durumdadır. Yenilenebilir enerji kurulu gücünde dünyada 13'üncü, Avrupa'da 6'ncı sıradayız. Diğer yandan ülkemizi bir enerji üssü haline getirecek projeleri de hayata geçiriyoruz. TANAP ve TürkAkımı projelerimizi işler hale getirdik. TransAdriyatik Boru Hattı Projesi'ni de tamamladık. LNG terminalini de Aliağa'da, ikincisini de Dörtyol'da devreye aldık. Fatih ile Tuna-1 kuyusunda doğalgaz rezervi bulduk. Yavuz 4 adet sondaj gerçekleştirdi.
Kanuni Filyos Limanı'nda çalışmalarına devam ediyor. Türkiye bu 3 sondaj gemisini 450 milyon dolara mal etmiştir. Sıfırdan inşa ettirmeye kalksaydık 2,1 milyar dolar ödememiz gerekecekti. Anladın mı Bay Kemal. Bunun adı finans yönetimidir. Kalkıp da sen bize Merkez Bankası'nın şu kadar parası nereye gitti diye sorma. Sen tarihine bak. IMF'e olan borçlanma, Merkez Bankası'nın rezervleri nasıl buharlaştı bunun hesabını verin. Bu sondajları kiralık gemiyle yapsaydık, satın aldığımızdan daha fazla bedel ödeyecektik.
Yaptığımız yatırımlarla ülkemizin doğalgaz tüketimi 47,7 milyar metreküpe yükseldi. Doğalgaz kullanım oranı yüzde 80,4'e çıktı. Bu refah düzeyinin nereden nereye geldiğini gösteriyor. Kömür kullanan neredeyse kalmadı. Doğalgaz depolama kapasitemizi 0'dan 3,84 milyar metreküpe ulaştırdık. Maden ihracatımız 4,3 milyar dolar seviyelerine geldi. Linyit rezervimizi 19,5 milyar tona, bor kimyasallarının 2,75 milyon tona yükselttik. Mazıdağı'nda 4 adet altında izabe tesisinin yapımına başladık."