Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan canlı yayında açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Vekillerle yapacağımız kahvaltılı toplantıları 24 Haziran'da yeniden başlatıyoruz. Terör örgütü eliyle siyasetin dizayn edilmeye çalışıldığı 7 Haziran 2015 seçimleri asla unutulmamalıdır. Milletimizle omuz omuza vererek ülkeyi kaosa sürükleme oyununu bozduk.
"NANKÖRLÜĞE DEVAM ETSİNLER"
Sözde siyasi parti genel başkanı olarak çıkıp konuşanlara, durmadan hep iftira. Neymiş millet açmış, bundan bahsediyorlar. Aç olarak dolaşanları buyurun siz de doyuruverin. Bizler tüm imkanlarımızı seferber ederek yaptık. Yapmaya devam ediyoruz. Bu konuda en ufak bir aksama söz konusu değil. Yapılandırma ise tüm yapılandırmaları yapıyoruz. Nankörlük parayla değil. Onlar nankörlüğe devam ediyorlar. Bunlar çıkmış millet aç diyor.
"SUÇ ÖRGÜTLERİNE BEL BAĞLAMIŞ DURUMDALAR"
Kılıçdaroğlu'na lağım çukuru diye ifade edilen iftiraların ve ortaya atanların peşinden gitmek ancak kendini oraya layık görenlerin işidir. Milletten umudunu kesenler terör örgütleri yetmezmiş gibi şimdi de, suç örgütlerine bel bağlamış durumdalar. Girdiği her seçimde şu kadar oy alamazsam bırakırım diyip, sonra arsızca o koltukta oturanlar önce bunu kendine söylemelidir. Türkiye'de kimsenin bu haysiyet fukaralarından ders almaya ihtiyacı yoktur.
"AK PARTİ'NİN KİRLİ SENARYOLARA ÇEKİLMESİNİ KABUL EDEMEYİZ"
"AK Parti'nin kirli senaryolara çekilmesini kabul edemeyiz. Ülkemize, ne şu veya bu dış gücün, ne onların piyon olarak kullandığı örgütlerin, ne de içeride bu kirli senaryoya gönüllü figüran yazılanların istikamet çizmesine izin vermedik. Ülkemize iftira atan, suç yamamaya çalışanlara baktığımızda arkalarında 3-4 örgütün olduğunu görürüz. Yeminli ülke düşmanlarının iftiralarını Türkiye'nin gündemine, Meclis kürsüsüne taşımakta ısrar edenleri gördükçe üzülüyoruz. Her meseleyi tüm taraflarıyla kamuoyu önünde oturur tartışırız. Ama Meclis kürsüsüne bunu taşımayız."
SEDAT PEKER ÜZERİNDEN MUHALEFETE TEPKİ
Organize suç örgütlerine kadar yeminli millet düşmanlarının malzemelerini ülke gündemine ve özellikle de Meclis kürsüsüne taşımakta ısrar edenleri gördükçe ülkemiz adına üzülüyoruz. Biz ülkemize ve milletimize dair her meseleyi tüm taraflarıyla kamuoyu önünde oturup konuşur tartışır değerlendiririz. Ama bunu asla suç örgütü mensupları üzerinden yapmayız. Onlarla kaybedecek vaktimiz yok, yapacak işimiz çok.
KILIÇDAROĞLU'NA İSTİFA ÇAĞRISI
Şimdi bakıyorsunuz sözde siyasi parti genel başkanı olarak çıkıp konuşanlara. Hep iftira. Neymiş, millet açmış. Bundan bahsediyor. Aç olarak dolaşanları buyrun siz de doyuruverin. Biz ne gerekiyorsa bütün bu sürecin içerisinde imkanlarımızı seferber ederek bunları yaptık.
Dün CHP Genel Başkanı koltuğunda oturan zat çıkmış "lağım çukuru" diye ifade ettiği birtakım iddiaları Meclis kürsüsünden tekrarlıyor. Aynı kürsü PKK terör örgütünün güdümündeki partinin savunma zemini haline de dönüştürüldü.
Aynı kürsü niye yalanın, iftiranın, çarpıtmanın mecrası olarak da kullanıldı. Lağım çukuru diye ifade edilen iftiraların ve onları ortaya atanların peşinden gitmek ancak kendilerini ortaya layık görenlerin işidir.
Evet onurlu insanların başvurduğu istifa diye bir müessese vardır. Girdiği her seçimde şu kadar oy alamazsam bırakırım diyen ama her defasında onurunu ayaklar altına alıp arsızca koltuğunda oturmaya devam edenler önce aynanın karşısına geçip bunu kendilerine söylemelidir.
Türkiye'de hiç kimsenin bu haysiyet fukaralarından onur ve haysiyet dersi almaya da ihtiyacı yoktur. Bizim yaptığımız hizmetlerin şahidi milletimizin ta kendisidir.
ÇEVRECİLİK
Parti kürsülerinden yalan ve iftiraları ısrarla tekrarlayarak çevrecilik olmaz. Ülkenin ve milletin hayrına her projeyi çevre bahanesiyle engellemeye çalışarak çevrecilik yapılamaz. Çevrecilik, daha önce üstlenen işleri durdurmak hiç değildir. İstanbul'u ve benzer sıkıntıların yaşandığı bu tür insafsızlıklara terk etmedik. Etmeyeceğiz.
"YA BU OTOBANLAR, BUNLARI KİM YAPTI YA?"
Değerli kardeşlerim, az önce Sayın Kılıçdaroğlu'nu dinlediniz, yandaşlarını dinlediniz. 'Bir eserleri var mı?' diyorlar. Diyoruz ya, gözleri var görmez, kulakları var duymaz. Çünkü onların kalpleri mühürlüdür. Bu kadar açık, her şey ortada. Git, Yavuz Sultan Selim'den geçiver. Marmaray'dan geçiver. Avrasya'dan geçiver. Ankara, İstanbul... Ya bu otobanlar, bunları kim yaptı ya? Biz yaptık. Ankara'daki havalimanını kim yaptı ya, bunu da biz yaptık. Aynı şekilde Çanakkale Havaalanı, bu dönemde bizim bir eserimiz. Bunlar Doğu'ya falan gitmezler zaten, salon sosyeteleri oldukları için oralara uzanamazlar.
Senin hastane hayatını biliriz biz, SGK'nın başındayken orayı nasıl çökerttiğini biliriz. Biz bu hastaneleri yaparken, bize bu hastanelerin niçin yapıldığını soruyor. İnsanımızın sağlığı için.
MÜSİLAJ SORUNU
Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız hemen harekete geçti. Suyun altından ve üstünden alınan numuneler TÜBİTAK'ta incelenmeye başlandı. Son yılların en geniş katılımlı çalıştayı Kocaeli'nde düzenlendi. Deniz temizliğine ilişkin genelge, Marmara'daki illerimize gönderildi. Temizlik çalışmaları başladı. Kıyılarımızı bu tehditten korumak için yürütülecek çalışmaların, bilimin desteği ve katkısıyla yürütülmesinin önemli olduğuna inanıyoruz. Kendilerinden bilgi alacağız. Marmara Denizi'nin tamamını koruma alanı ilan ederek, atık su arıtma sistemlerimizi en ileri düzeye taşıyarak Marmara'yı temizleyeceğiz. Meclis grubumuz bu konuda araştırma komisyonu kurulması için gereken girişimleri başlattı. Gözbebeğimiz olan Marmara'yı, İstanbul'u Silahtarağa'daki arıtma tesisinin yapımını törenle durduran, en temiz ulaşım aracı olan metroların inşaatını toprakla kapatan, Küçükçekmece'nin derelerini bakterilere teslim eden, pek çok yerde çöp toplamaktan bile aciz olan, her tarafından basiretsizlik akan bir zihniyete biz bu ülkeyi terk edemeyiz.
KANAL İSTANBUL
Kanal İstanbul'un inşasına başlıyoruz. Kanal İstanbul'u depremi tetikleyeceğinden, susuzluğa yol açacağına kadar nice zırvayla engellemeye çalışanlar önce bu şehre karşı asgari görevlerini yerine getirsinler. Biz hayırda yarışmayı sürdüreceğiz.
Çevre bir propaganda aracı değil, bir inanç ve gayret meselesidir. Ülkemizi yeşiliyle, ağacıyla, atığıyla, arıtmasıyla tertemiz hale getiriyoruz.
NATO ZİRVESİ AÇIKLAMASI
Pazartesi günü katılacağımız NATO Zirvesi'ndeki oturumlarda gündemimizdeki meseleleri muhataplarımzıla ele alacağız. Herhangi bir geri duruş olmayacak. NATO'nun en önemli üyesi olan Türkiye, üzerine düşen görevleri hakkıyla yerine getirmiş bir ülkedir. Beklentimiz bölgemizdeki gelişmeler hususunda ülkemizin egemenlik hakları ve güvenlik hassasiyetine saygı göstermeleridir. Türkiye olarak ortak diyalog zemini geliştirme amacıyla yürüttüğümüz çalışmaları arttırmayı planlıyoruz.
MERAL AKŞENER'DEN JET YANIT
"Senin şirazen artık iyice kaydı Sayın Erdoğan milletinin zor durumuyla alay etmek, bir Cumhurbaşkanı’na yakışmaz" diyen Akşener, "Sen hiç merak etme, ilk seçimde seni gönderip insanlarımızı onları mahkum ettiğin bu çileden kurtaracağız. Sen sandığı getir, biz gerisini hallederiz" ifadelerini kullandı.
VELİ AĞBABA: "BİR ZAHMET ÇEKİL KENARA..."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, "Millet açsa buyurun siz doyuruverin" diyen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, "Ey Erdoğan, aç olanları biz doyuracaksak sen bir zahmet çekil kenara, bak gör o zaman yoksullar işe, aşa nasıl kavuşuyor." yanıtını verdi.
Ağbaba Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Karnı aç olanlar doyar ama gözü aç mensuplarınız yüzünden memleket şu an bu halde. 2,8 milyon kişiyi 39 TL'ye mahkûm ettiniz 20 milyon kişiyi sosyal yardıma muhtaç ettiniz. 10 milyona yakın insanı işsizliğe mahkum ettiniz. Esnafı, çiftçiyi perişan ettiniz.. Halkımızı doyuracaktık, ona da engel oldunuz. Halkımıza ekmek verecektik, Halk Ekmek'e el koydunuz Belediyelerimizin yardım hesaplarına el koydunuz. Vergileri Cengizgillere, devleti mafyaya teslim ettiniz İktidardan gittiğinizde, ülke kaynakları halk için kullanılacak." ifadesini kullandı.