Seçim güvenliğine ilişkin kaygı taşıyan seçmenin partilere göre oranı hakkında açıklamalarda bulunan, Aksoy Araştırma Şirketi’nin kurucusu Ertan Aksoy, yaptıkları araştırmaya ilişkin bazı sonuçları paylaştı.
Cumhuriyet’ten Gizay Çelik’e konuşan Aksoy, şunları söyledi:
“Bu kaygı seçmende halihazırda vardı. Geçtiğimiz aylarda seçim kanununda yapılan değişiklik, özellikle sandık güvenliği ile simgeleşmiş bir isim olan Canan Kaftancıoğlu’nun siyasi yasaklı hale getirilmesi mevcut kaygıyı daha da büyüttü. Henüz geçen hafta yaptığımız ölçüme göre seçim güvenliği konusunda kaygısı olmadığını belirtenlerin oranı yalnızca yüzde 21,5. Üstelik bu yanıtı verenlerin neredeyse tamamını AKP’li ve MHP’li seçmen oluşturuyor. Kaygı duyduğunu belirtenlerin oranı CHP seçmeninde yüzde 81,3, HDP seçmeninde yüzde 87 ve İYİ Parti seçmeninde yüzde 88 düzeyinde. Yani muhalif partilere oy veren seçmen görece daha fazla bu kaygıyı taşıyor.”
“Son ölçümde bu oran yüzde 12,8. Seçimsiz her dönemde benzer bir oran ile karşılaşıyoruz. Burada daha açıklayıcı olan oy geçişkenliği konusu. Bunu anlamak için sorduğumuz sorulardan biri de partiniz seçime girmese hangi partiye oy verirsiniz sorusu. Yanıtlara baktığımızda partisi seçime girmese AKP’ye oy verecek seçmenin yüzde 4,2’de kaldığını görüyoruz. Bu 4,2’nin de neredeyse tamamı MHP’den geliyor. Şimdilik AKP’ye oy geçişi neredeyse durdu. Seçmenin asla oy vermem dediği partilerde ilk sırada HDP son sırada ise CHP geliyor. “
“Ekonomik krizin ilk görüldüğü zamanlarda iktidarın krizin sebebi olarak dış mihrakları göstermesi seçmende anlamlı oranda karşılık buldu. Fakat 4 yıldır kriz bitmediği gibi derinleştikçe seçmen de bu konuda görüşünü değiştirdi. İktidar blokunda sıklıkla başarılı olarak anlatılan bakanların sosyal medya istifası/af talepleri ile meselenin mihraktan öte bir yönetememe hali olduğu seçmende de anlaşıldı. Bu nedenle artık muhalefetin potansiyel adaylarının yönetebileceğine olan inanç iktidarın yönetiminin üzerine çıktı. Seçmen tarafında ekonomiye dair genel bir karamsarlık hali var. Bu karamsarlık hali genç seçmenlerde yetişkinlere göre çok daha yüksek. Yetişkin seçmenlerin büyük bölümünde iktidar değişikliği vb. durumlar sonrasında biraz zaman alsa da düzelme başlayacağı yönünde görüş hâkim. Gençlerde ise (buna iktidara oy vereceğini belirten seçmen de dahil) artık düzelmeyecek duygusu baskın."