Fabrikadan halka, fiyat ayarlaması! İşte zam yağmuru beklenen sektörler

Son aylarda gerek kur artışı, gerek lojistik kaynaklı sorunlar, gerekse de hammadde tedarikinde yaşanan sıkıntılar birçok sektörde üretim maliyetlerini katladı. Tüketici fiyatlarında yüzde 30'luk bir artış bekleniyor.

Tüm dünyada salgının etkilerinin yoğun olarak hissedildiği son 6 ayda, ekonomilerinde açılmalara hazırlanan Çin ve Hindistan gibi büyük üreticilerin hammadde toplaması, artan kur ve lojistik maliyetleri, sanayicinin üretim maliyetlerinin katlanmasına yol açtı.

Hazır giyimden plastiğe, elektronikten mobilyaya kadar birçok sektörde artan talebe bağlı olarak hammadde kıtlığı yaşanmaya başladı. Çip, sünger, yağlı tohum ve iplik gibi ürünlerde bu sıkıntı had safhaya ulaştı. Özellikle aramalı ithalat maliyetinin artan kur etkisi ile çok yükseldiğini dile getiren sektör temsilcileri, bu durumun son ürüne yüzde 30’u aşan zam olarak yansıyacağını belirtti.

HAMMADDE SIKINTISI

Enflasyon sepetinde yüzde 5,87 ağırlığı olan hazır giyim ve ayakkabı hammadde konusunda en fazla sıkıntı yaşayan sektörlerin başında geliyor. Sektör, yerli hammaddenin ihraç edilmesinin bu sıkıntıyı daha da artırdığını vurgulayarak uzun süredir ya ihracatın ön izne bağlanmasını ya da ilave gümrük vergisinin geçici bir süre dahi olsa kaldırılmasını talep ediyor.

Ege Ayakkabı Sanayicileri Derneği Başkanı Erdal Durmaz, ayakkabı sanayiinde taban malzemeleri başta olmak üzere kimyasallarda ve teknik tekstil alanında hammadde fiyatlarında önemli oranda artışlar yaşandığını söyledi. Bu ürünlerde özellikle ithal olan malzemelerde fiyatların yüzde 30 civarında yükseldiğini dile getiren Durmaz, “Bunun son ürün fiyatlarına da yansıması kaçınılmaz olacak. Yüzde 25-30’a varan fiyat artışı yaşanır” açıklamasında bulundu.

GİYİM DE ETKİLENECEK

Hazır giyim sektöründe de hammadde, boya ve işçilik maliyetlerinde önemli oranda artışlar yaşandı. Yoğun talep, hammadde fiyatlarını kısa sürede yüzde 70’i aşan oranlarda artırırken, boyada yüzde 20, işçilikte ise yüzde 22 maliyet artışı yerli üreticiyi son üründe zam yapmaya itti.

Yağmur Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Kaya yeni sezonda yüzde 30’ları aşan zam beklediklerini ifade ederek, “Yaz sezonunda nisan-mayıstan itibaren yüzde 30 hazır giyim enflasyonu bekleniyor” diye konuştu. Ayakkabı ve giyimin enflasyon sepetinde yüzde 5,87 oranında payı olduğu düşünüldüğünde önümüzdeki iki ayda söz konusu ürünlerde yaşanan fiyat artışının enflasyonda önemli oranda artışa yol açacağı dile getiriliyor.

KARABORSAYA DÜŞTÜ

Salgın döneminde hareketlenen sektörlerden biri de mobilya sektörü. Döviz kaynaklı olarak mobilyanın hammaddeleri olan süngerde son bir yılda yüzde 150, cilada yüzde 40 ve MDF’de yüzde 25 artış yaşanırken, sektör temsilcileri hammaddede karaborsa oluştuğunu söyledi.

Mobilya Sanayi İşadamları Derneği (MOBSAD) Başkanı Nuri Gürcan, üretimin ana maddelerinden biri olan süngerde yüzde 150’ye yakın fiyat artışı söz konusu olduğunu belirterek, “Bunun nedenini yetkililere sorduğumuzda yurtdışında hammadde üreten fabrikaların kapasitelerini yüzde 50 düşürmesinden kaynaklandığını söylüyorlar. Bu da tabii ciddi anlamda sektörü etkiliyor. Cam ve metalde de ciddi sıkıntılarımız bulunuyor. Bu ürünlere ciddi zamlar geldi. Hammadde tedarikinde yaşanan kriz nedeniyle fiyatlarda yüzde 20-25 oranında artış meydana gelecek” açıklamasını yaptı.

Gürcan, hammaddeler arasında en fazla zammın süngere gelmesinden dolayı oturma grupları, kanepeler ve yatak gruplarının daha fazla etkileneceğini söyledi.

KUR FARKI

Salgın döneminde elektronik ürünlere talebin artması çip arzının da yetersiz kalmasına yol açtı. Otomotiv ile birlikte çipin en fazla kullanıldığı elektronik sektöründe kimi üretici bu nedenle üretimini kısmak zorunda kaldı. Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) Başkanı Yaman Tunaoğlu, girdilerin çoğu yurtdışından geldiği için sektörün dövizdeki artıştan çok fazla etkilendiğini belirtti.

Tunaoğlu, “Şimdi bir defa dövizdeki yüzde 10’luk artış direkt yansıyacak. Özellikle çiplerde temel kontrol algoritmalarında, işlemci tarafında bir sorun var. Burada bazen bulamıyorsunuz, stokçulardan iki katına aldığınız oluyor. Fiyatlara nasıl yansıyacağını kestirmek kolay değil. Bu da ciddi artış yaratıyor. Finans giderleri de arttı. Bunları topladığınız zaman elektronik sektörüne yaklaşık yüzde 30’luk bir artış yansıyabilir” ifadelerini kullandı.

ÜÇE VE DÖRDE BÖLÜNECEK

TOBB Gıda Sanayi Meclis Başkanı Necdet Buzbaş, 2020 yılının haziran ayından başlayıp 2021 Ocak ayına kadar gıdada temel hammaddelerde yüzde 50’ye varan fiyat artışı yaşandığını kaydetti, gıda sektörünün diğer sektörlerden farklı olarak ertelenemeyen bir ihtiyaç ve tüketilmesi gereken ürünlerden oluştuğunu vurguladı.

Girdilerde dışa bağımlı olunduğu için döviz kurundaki her yükselişin fiyatı etkilediğini bildiren Buzbaş, “Ama gıda sanayi genelde fiyat geçişlerini tüketiciye bire bir yansıtmaz. Bunun için fiyat artışlarını yılda üçe veya dörde böler. Böylece azar azar zam yaparak hem piyasaya yedirirler, hem de zararlarını aradaki puan farkını kompanse ederler. Bunun yanında ihracatçı ülkelerin ürünlere getirdikleri kısıtlamalar da fiyatları etkileyen küresel nedenler arasında yer alıyor” dedi.

"ÜLKE EKONOMİSİNİ TEHDİT EDER DURUMDA"

Kurdaki artıştan en fazla etkilenen sektörlerden biri de plastik... Plastiğin kullanıldığı yüzlerce üründe de kur nedeni ile önemli oranda fiyat artışı bekleniyor. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, ürün maliyetinde yüzde 60 paya sahip olan hammaddede yüzde 150’ye varan oranlarda fiyat artışı yaşadıklarını anlattı.

Eroğlu, “Hammaddedeki yüzde 150’lik artışın bitmiş ürün maliyetine etkisi yüzde 90 oluyor. Bu artışı müşteriye yansıtmak da, sineye çekmek de çok sürdürülebilir değil. Bir de plastik direkt enflasyon sepetine etki eden ürünlerde kullanılıyor. Türkiye’nin üreten gücü olan sanayiciyi zora sokan yüksek hammadde fiyat artışları, ayrıca enflasyonu da körüklüyor. Gıda ambalajından plastik ipliklerle dokunan kıyafetlere, temizlik malzemeleri ambalajından ayakkabıya, içecek şişelerinden mutfak eşyalarına ve daha birçok alanda tüketicilerin hayatına direkt etki eden plastik ürünler, hammaddedeki fiyat artışlarına bağlı olarak zamlandı.

En başta üretici firmalarımızı olumsuz etkileyen bu hammadde artışları er ya da geç tüketiciye de yansıyor. Üretim, istihdam ve ihracatı zorlayan hammadde zamları özellikle dar gelirli tüketiciyi enflasyon üzerinden vuruyor. Yani sorun sadece sektörel sorun olmanın ötesinde ülkemizin ekonomisini tümden tehdit eder boyuta geçmiş durumda” diye konuştu.

Kaynak: Dünya Gazetesi/ Yener Karadeniz

 

 

Ekonomi Haberleri