Euroleague’de aylardır beklediğimiz o hafta geldi çattı. Euroleague play-off müsabakaları başladı.
Daha ilk maçlardan ise beklenmedik bir sonuç ortaya çıktı. 4 eşleşmenin üçünde deplasman takımları ilk maçları kazanarak ev sahibi avantajını kendi lehlerine çevirmesini bildi. Bu ligin 5 maç üzerinden oynanmaya başlanan play-off serileri tarihinde ilk kez gerçekleşen bir olay oldu.
İlk maçlar sonundan Maccabi deplasmanda Panathinaikos’u, Fenerbahçe Beko, Monaco’yu ve Olympiakos, Barcelona’yı yenmeyi başararak avantajı kendi lehlerine çevirdi.
4 eşleşmeden yalnızca Real Madrid kendi sahasında Baskonia’yı mağlup ederek ev sahibi avantajını korudu.
Eşleşmelerin ikinci maçları 25 ve 26 Nisan tarihlerinde oynanacakken üçüncü maçlar ise 30 Nisan ve 1 Mayıs tarihlerinde oynanacak.
Umarız Fenerbahçe Beko ikinci ve üçüncü maçları da alarak 3-0 ile Final Four’a kalır.
Fenerbahçe maçın ilk sayılarını ürettikten sonra Monaco ilk çeyrekte o kadar dominant bir performans gösterdi ki fark bir anda çift haneli sayılara fırladı. İkinci çeyrekte bir ara 14 sayıya çıkan fark çeyrek sonuna doğru biraz kapanır gibi olsa da devre arasına 9 sayı farkla gidildi.
Üçüncü çeyreğe etkili başlayan Fenerbahçe çeyrek içerisinde farkı tek topa kadar indirse de öne geçmeyi başaramazken oyuna ağırlığını koyarak maça dengeyi getirmesini bildi.
Son çeyreğe de ilk basketi atarak başlayan Fenerbahçe üç çeyrek boyunca geride götürdüğü müsabakada ikinci kez öne geçiyordu. Ancak öne geçen Fenerbahçe’nin sevinci çok uzun sürmedi, hücumda tıkanan Sarı Lacivertliler savunmada da istediği performansı gösteremeyince Monaco 9- 0’lık seri yakalayarak farkı önce 8’e sonrasında ise 9’a çıkardı.
Bu noktada tam her şey bitti derken Fenerbahçe Beko maçı bırakmayıp adım adım geri gelmesini bildi.
Çeyrek sonunda 4 sayı farkla öne de geçen Sarı Lacivertliler basit top kaybı ve savunma hataları sonrasında maçı kapatmayı başaramadı. Yine de 81- 81 ile maç eşitken son topu Guduriç ile kullanan Fenerbahçe, denemeden başarıyla ayrılamayınca maç uzatmalara gitti.
Uzatmalara ise etkili bir giriş yapan Fenerbahçe, farkı açtı ve Monaco’nun geri dönüşüne izin vermeyerek ilk maçtan ev sahibi avantajını kendi lehine çekmesini bildi.
Motley’in sakatlığı yüzünden oynayamadığı, Willbekin’in ise maç içinde sakatlık yaşayarak maçın gerisinde forma giymediği bir maçta Monaco gibi fiziksel ve şut tehdidi olan yani hem potayı zorlayıp hem de yay gerisinden etkili olabilen bir takımı serinin ilk maçında kendi sahasında hem de 14 sayı farkla geriye düşülmesine rağmen yenmek her şekilde övgüyü hak ediyor.
Ancak özel bir övgüyü ise Nate Sestina hak ediyor. Muhtemelen normal şartlar altında birkaç dakikalık süre alması planlanan bir oyuncunun kalkıp 16 sayı atarak, ki bir çoğu çok kritik anlarda gelen 3 sayılık isabetlerdi, maçın X faktörü olması saygı duyulması gereken bir durum.
Sestina’nn dışında Nigel Hayes, Calathes, Dorsey ve Guduriç öyle ya da böyle bu galibiyetin alınmasında kritik bir katkı ortaya koydular.
Hepsinin eline emeğine sağlık.
Bu yazının yayınlanacağı gün Fenerbahçe Beko Monaco deplasmanında ikinci maçına çıkacak, umarız galibiyetle döner ancak olası bir yenilgi de dünyanın sonu değil. 5 maç üzerinden planlanan ve 3 galibiyet alan takımın üst tura çıktığı bu seride ilk maçı deplasmanda alıp ev sahibi avantajını çalmak büyük başarı.
Her ne olursa olsun başarılar Fenerbahçe.