Fenerbahçe Beko, Euroleague normal sezonunun sonuna yaklaşırken yükselen formunu rekorlarla süslemeye devam ediyor. Baskonia maçında gelen çifte rekordan sonra bir kez daha Sarı Lacivertliler çifte rekorla geceyi kapatmasını bildi.
Fenerbahçe Beko, evinde ağırladığı Valencia karşısında baştan sona üstün oynadığı maçta hücum yönünden inanılmaz bir gece geçirdi. Takım halinde 38’de 24 üçlük isabeti bulan Fenerbahçe yüzde 63.2 gibi bir oran yakalarken 24 üçlük isabetiyle de Euroleague’de bir maçta atılan en fazla üçlük rekorunu da kırarak bu noktada zirveye oturdu.
Fenerbahçe’nin kırdığı bir diğer rekor da 118 sayı ile kendi adına Euroleague’de atılan en yüksek sayı rekoruydu. Fenerbahçe bu sezon bu rekoru koç Jasikevicius ile birlikte üçüncü kez kırmasını bildi.
Fenerbahçe yine Baskonia maçında sayı rekorunun yanında 32 asist ile takımın en çok asist ürettiği maçı yaşamıştı.
Fenerbahçe, Valencia’yı kendi sahasında 118-88 ile geçerken dört oyuncu çift haneleri sayı üretirken Tyler Dorsey şüphesiz özel bir gece geçirdi. İlk çeyrekte 4 üçlük isabeti bulan skorer yıldız, maçı da 9’da 8 üçlük isabetiyle kapatırken kariyeri adına oldukça önemli bir performans gösterdi. Toplamda 28 sayı üreten Dorsey, bunun yanı sıra 3 ribaund ve 1 asist yapmasını da bildi.
Koçun gelişiyle birlikte özellikle yerel kupa ve millî takım arasından sonra Dorsey’in performansındaki yükseliş oldukça kritik ve hücumda takımı oldukça rahatlatıyor. Umarım sezonun bu noktasında kazandığı bu ivmeyi geri kalan zamanda da gösterir ve takımın F 4 yolunda önemli taşlarından biri haline gelir.
Benim canımı sıkan nokta ise ilk 4 ve ev sahipliği için yarıştığımız Monaco ve Panathinaikos’a karşı alınan yenilgiler oldu. Zaman zaman bu konuya değindim ancak son puan durumuna baktığımızda bir kez daha canım sıkıldı.
Bu iki takıma karşı ikili averajı almış olsak bile galibiyetler kazanmış olsaydık şu an Barcelona ile aynı galibiyet sayısıyla ikincilik pozisyonunu paylaşıyor olacaktık. Üstelik; bu hafta Euroleague’de Barcelona’yı ağırlayacağız ve koçun Barcelona ile olan yakın geçmişi de henüz unutulmuş değil.
Şüphesiz kendisi bu maça ayrı bir anlam veriyor ve takımını da yine özel olarak hazırlayacağından oldukça eminim. Yani şu an ilk 4 değil ilk 2 yarışı veriyor olabilirdik ve o alınan oldukça talihsiz mağlubiyetler canımızı oldukça yakmış durumda.
Anadolu Efes ise eline gelen fırsatı resmen elinin tersiyle itti. Son çeyreğin son kısımlarına kadar ciddiyetten uzak bir oyunla Asvel’i küçümseyen Efes, son dakikalarda maça ortak olsa da kazanamadı ve büyük bir avantajdan oldu.
10. sıra için doğrudan rakipleri olan Partizan, Valencia, Milano ve hatta Zalgiris’in yenildiği haftada Efes’in görece kolay bir maçı kaybetmesi hiç iyi olmadı. Bu son bilet kaosundan avantajlı çıkan takım Zalgiris’i yenen Bayern oldu şüphesiz.
Maccabi de son üç maçını kazanarak kendisini son bilet yarışından kurtardı diyebiliriz, en kötü 9. sıradan top 8 yarışına dahil olmaya play-in üzerinden çalışacaklardır.