Orta Çağda skolastik baskının din ve ahret ticaretinin çilesini çekmiş Fransız halkı, bugün sırf oy kaygısı ile kitlesini tanımayan ve çaresizlikten onların din duygusuna sığınan bir kilise kaçkınının siyasetine mahkûm edilmiştir. Bir halk düşünün ki aydınlanmacı fikirleri ile bütün dünyaya örnek olmuş, hürriyet, adalet, eşitlik gibi değerleri dünyaya yeniden duyurarak bir çağın kapısını açmış. Laikliği yönetimde en önemli değer olarak benimsemiş, Russeou gibi değerleri içinden çıkarmış. Şimdi bu halk hür düşünceyi bilecek de düşünceye saygıyı bilmeyecek. Bu o halka yapılabilecek en büyük hakarettir.
Bugün maalesef yukarıdaki hakaretin daha kötüsünün resmi, Fransız halkının başında asılı olarak durmaktadır. Demokles'in Kılıcı gibi duran bu zavallı, Fransız sokaklarında daha neye hakaret ettiğini dahi bilmeden konuşurken tahrik ve teşvik ettiği kişinin yediği tokattan daha ağırını bu soylu halktan yerse hiç şaşırmam. Tükenen Fransız ekonomisi karşısında halkın tepkisini çekmemek üzerinden başka bir dine hakareti desteklerken, kendi halkından insanların bu dini kullanan terör örgütlerine katılımını teşvik eder gibi bir tutum içinde olması, muhakeme sahibi şerefli Fransız milletinin gözünden kaçmaz.
Macron biraz da bu tiyatroyu zorla karantinaya soktuğu halkın İtalyan halkı gibi sokağa çıkmaması için oynuyorsa bu da artık Fransız halkının zekası ile alay etmektir. Fransız halkı başındaki bu zeka fukarası şakadan kurtulmalıdır.