Kanadalı maden şirketi Alamasgold, Kirazlı’da altın aramak için 350 bin ağacı kesti. Şirketin ruhsatı yenilenmeyince, sosyal medyada Kirazlı’nın yeniden ağaçlandırılması için Orman Genel Müdürlüğü’ne çağrı yapıldı.
İstanbul Üniversitesi’nin efsane hocalarından Orman Mühendisi Prof. Dr. Doğan Kantarcı, Hürriyet’in, “Burayı yeniden ağaçlandırmak mümkün mü” sorusuna “Zor olsa da teknik olarak mümkün” yanıtını verdi. Daha önce Kazdağları’nı 5 yıl boyunca inceleyen, 1994 Büyük Gelibolu Yangını sonrası 4 bin hektar alanın rehabilitasyonu için asistanları ve öğrencileriyle bölgede çalışan 82 yaşındaki Kantarcı şunları söyledi:
YÜKSEK YAĞIŞ, SEL RİSKİ
“O bölge uzun yıllar önce aşırı kesimler, otlatmalarla tahrip edilmiş bir orman alanıymış. Kapalılığını kaybetmiş, bozulmuş, tahrip olmuş orman alanını ormancılar rehabilite eder. Şimdi maden şirketinin tahribatından sonra nerelerin ağaçlandırılabileceğinin tespiti gerekir. Onlar toprağı sıyırıp bir kenara yığdılar. Sıyırma işlemi kayaya kadar yapılmışsa o alanda ağaçlandırma olmaz. Kenara alınan ise artık toprak değildir, materyaldir. O toprağın yeniden serilebileceği yerler var, serilemeyeceği yerler var. Toprak bir sistem, yani toprağın içinde ve üstünde birçok bitki yaşıyor ve bu bitkiler toprağı yüksek yağışlardan, yüzeysel akışlardan ve sellerden yani erozyondan koruyor. Kazdağları’nda çok 6 ila 24 saat süren yüksek sağanak yağışlar var. Dolayısıyla bu toprağı yeniden serip üzerine de fidan diktiğimizde, yüksek yağışlarda, henüz korunmasız durumdaki bu yığın, taşınır gider.
FATURA ŞİRKETE GÖNDERİLMELİ
Hürriyet'ten Aysel Alp haberine göre dolayısıyla sıyrılmış toprağı geri sermek mümkün ama taşınmaya karşı tedbirlerin alınması lazım. Onları kazıklayıp, aralarına dal çitler yapmak lazım. Bu da normal bir orman alanını ağaçlandırmak gibi değil daha masraflı bir iştir. Bu masrafı kim yapacak, elbette ki orayı o hale getiren maden şirketinden tahsil edilmelidir. Orman Genel Müdürlüğü’ne şirket ağaçlandırma bedeli olarak yatırmıştır en başta ama şimdi dönüp aradaki farkın şirketten tahsili gerekir.”
BU BİR VATAN GÖREVİ
Prof. Dr. Doğan Katırcı, “çağırsalar gider misiniz” sorusuna ise şöyle yanıt verdi: “Bu benim mesleğimdir. Danışmanlığını yaparım, işin başında olurum. Bu bir vatan savunmasıdır, karşılıksız yapılır. Tıpkı 1994’te Gelibolu yandığında öğrencilerim, asistanlarımla gittiğim gibi Kazdağları’na da gider yine yaparım. Ne zaman neresi için isterlerse, bana nerede ihtiyaç duyulursa gider çalışırım. İstanbul Orman Fakültesi’nden 2006’da emekli oldum. Çalıştığım 40 yıldan daha fazla bilimsel çalışmayı, ayrıldığımdan bugüne yaptım, yapıyorum, hiç durmadım.”
ÖZEL BİR EKİP GEREKİR
Prof. Dr. Kantarcı, ağaçlandırmanın bir teşkilat işi olduğuna dikkat çekti ve şunları söyledi: “Müdüründen mühendisine, şoförüne, dikim işçisine kadar herkesin bu işte uzman olması gerekir. Bu nedenle Ağaçlandırma Genel Müdürlüğü diye ayrı bir birim kurduk. Ama ne yazık ki kadrosu yok. Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü, işletme müdürlüğünün rutin işleri çok, ayrıca ağaçlandırmaya ayıracak personelleri yok, varsa da bir tane ağaçlandırma mühendisleri vardır ve onun da yapabileceği ancak 300-500 hektarlık alan ağaçlandırmasıdır.”