Gittiğim birçok yerde konu gençlerin sorunlarına gelince hep aynı ortak sorunu duyuyorum: Metamfetamin
Türkiye’de gençlerin uyuşturucuya başlama yaşı her geçen yıl daha da düşüyordu. Ancak özellikle Suriye ve Afganistan’la yaşanan göç süreci, maddeye ulaşılabilirliğin daha da basit olmasına sebep oldu.
Türkiye, 2000’li yılların başından itibaren çevre ülkelerde yaşanan olaylardan dolayı göç alıyor. 2011 yılında Suriye’de yaşanan gelişmelerle birlikte ise işler adeta çığırından çıkıyor.
Hükûmetin olmayan göç stratejisi ve açık kapı politikaları Türkiye’yi sığınmacı, yabancı ve kaçakların durağı haline getirmiş durumda.
Ülkenin dört bir tarafı ‘sessiz istila’ altındayken demografik dönüşümle birlikte ‘ulus devletten’ ‘ümmet devlete’ geçiş için katalizör grupların kullanıldığı aşikâr.
Ancak Türkiye’yi bu katalizör gruplardan daha tehlikeli bir illegal oluşum tehdit ediyor: Metamfetamin Krallığı.
Uyuşturucu, Taliban Afganistan’ının geçim kaynağı. Neredeyse her evde plastik torbalara doldurulmuş beyaz, parlak kristaller parıldıyor. İhraç kalitesindeki ‘metamfetaminler’ yeni duraklarına doğru yola çıkmak için hazır olduğu anlamına geliyor bu parıldama.
Özellikle ülkenin güneybatısında uyuşturucu üretilen derme çatma tesislerde günde 3 tondan fazla kristal metamfetamin üretildiği biliniyor.
Afganistan’daki ekonomik çöküş, üretimi hızla artırıyor. Afgan halkı en iyi bildiği işlerden bir tanesini yapıyor; 100 kilogramının piyasa değeri yaklaşık 2,6 milyon dolar olan metamfetamini yani.
Peki konunun bizimle alakası ne?
Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın yayınladığı 2023 raporu bizimle ilgisini çok net anlatıyor aslında.
Türkiye metamfetaminle ilk 2009 yılında tanışıyor. Raporda, 2009 yılında Türkiye’de 103 kg metamfetamin yakalandığı görülüyor. 2010 yılında 126 kg, 2015 yılında 260 kg, 2019’da 1.042 kg metamfetamin ele geçiriliyor.
En keskin artış ise 2020 yılında yaşanıyor. O yıl genelinde 4.168 kg metamfetamin yakalanırken, 2021’de 5.528 kg polis ekiplerine takılıyor.
Buraya kadar irili ufaklı bir artış görülüyor.
2021 yılı sonlarına doğru ise Afganistan yeniden Taliban’la tanışıyor. İşte Afganlar kadar Türk halkı için de kırılma burada yaşanıyor.
Sırt çantasını alan Afgan erkek soluğu Türkiye’de alıyor. Sınırlar açık ne de olsa. Zaten ‘geçiş garantili’. İşte bu tarihten sonra metamfetamin Türkiye’de adeta patlıyor. 2022 yılında ele geçirilen miktar tam tamına 16.210 kg. Yanlış duymadınız!
Yani 14 yılda 157 kat artmış durumda. Tabii bunlar yalnızca yakalanabilenler. Bir de yakalanamayanlar var.
Yine aynı yıl, 2022’de metamfetamine bağlı olay sayısı ise 77.765! Hani şu sık sık duyduğumuz ‘uyuşturucu maddenin etkisiyle’ diye başlayan cümlelerdeki vakalara sebep olan madde.
Çobanlık yapsın(!) diye büyük umutlar besledikleri Afganlar, Türk gençlerini bataklığa sürüklüyor. Kilit tutmayan kapalı kapılar ardından aldıkları güç ve destekle, bir sırt çantasıyla gelip sınır dışı ediliyorlar. Sonra yeni bir sırt çantasıyla geri dönüyorlar. Bu kusursuz döngü böyle devam ediyor.
Yoksa siz sırt çantalarında ‘temiz çamaşır’ mı var zannediyorsunuz!
Türkiye’de kaçak Afganlarla birlikte büyük bir uyuşturucu krallığı kuruluyor. Gelenler en iyi bildikleri işi yapıyorlar, çobanlık değil!