GÜNBOYU MEHMET AKYOL
REKTÖR ÖZKAN'IN 1.YILINDA "İŞLER KÖRDÜĞÜM"
Rektör Özkan'ın öğretim üyelerine randevu vermediği, üniversitenin personel ve mali işlerinden sorumlu olarak atadığı Prof. Dr. Murat Turhan'ın da aynı şekildeki sert tutumu en çok eleştiri alan konular arasında sıralanıyor. Üniversitede gerçekte profesyonel bir yönetimin olmadığı, 1 yılı aşkın süredir hiç bir yönetim kurulu ve senato toplantısı yapılmadığı alınan kararların ise WhatsApp üzerinden dekanlara onaylatıldığı ifade ediliyor.
İSTİFALAR PEŞ PEŞE GELİYOR
İdari işlerdeki çöküşün ise daha derin olduğu, daire başkanlıklarında yaşanan değişimler ve Rektör Özkan'ın atadığı Sağlık, Spor ve Kültür Daire Başkanının istifasının krize yol açtığı dillendiriliyor. İktisat Fakültesi Dekanı Ahmet Uzun'un istifası sonrasında yine rektörün kendisinin atadığı İletişim Fakültesi Dekanı Mustafa Şeker'in de istifa etmesi, Kampüsteki karmaşanın örneklerinden birini oluşturuyor.
ÜNİVERSİTEDEKİ KARANLIK EL
Üniversitede gizli bir yapılanma olduğu, akademik faaliyetler yerine hastane bütçesi, döner sermaye, Tömer ve diğer mali konulara odaklanıldığı konuşuluyor. FETÖ'nün üniversite içinde hala etkin olduğu ise kapalı kapılar arkasında dillendiriliyor.
ÜNİVERSİTEYİ KİM YÖNETİYOR?
Rektör Özkan en fazla eleştiriyi üniversite içi yerine dış misafirler ile ilgilenme konusunda alıyor. Rektör yardımcısı Murat Turhan'ın üniversitenin gerçek Rektörü olduğu, Rektör Özkan'ın ise kurum dışı ve yalnızca sağlıkla ilgili gündemle meşgul olduğu belirtiliyor.
Rektör Özkan'ın bir çalışma ekibinin olmadığı, bir çok birimi ise vekaletle yönettiği görülüyor. Dar kadroculuk tercihi ise Akdeniz Üniversitesi'ndeki mobbing iddialarını daha da güçlendiriyor. Her işin başında Prof. Dr. Murat Turhan'ın olması ise dikkatlerden kaçmıyor.
BÜYÜKŞEHİR ADAYLIĞINA MI HAZIRLANIYOR?
Kendisini Cumhurbaşkanına yakın gösteren ve külliye ile bağlarını güçlendirmek için çabalayan Rektör Özkan'ın bu başarısını devam ettirip ettirmeyeceği merak edilirken, Üniversite'deki huzursuzlukların da dineceği görünmüyor. Kampüs dışına pompalanan olumlu Özkan Ailesi imajının, kampüs içinde bir korku imparatorluğu ve uygulamaları şeklinde yaşandığı belirtiliyor.