Günlerden Cumhuriyet'e atılan ilk adım! 19 Mayıs 1919'un anlam ve önemi
19 Mayıs, Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin ilk adımını attığı tarihi bir gündür. 1938 yılında yasayla resmi tatil ilan edilmiş ve "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanmaya başlamıştır. Peki, 19 Mayıs 1919’da ne oldu? İşte 19 Mayıs anlamı ve önemi..
113
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde önemli bir dönüm noktası olan 19 Mayıs 1919, Atatürk'ün Samsun'a ayak bastığı ve aynı zamanda "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanan bir gündür. Atatürk, milli mücadele sırasında gençlerin ileriye taşıyıcı ve köhne fikirlere meydan okuyan güçler olduğunu görmüş ve gençliği, yaş sınırı değil, yenilikçi düşünce anlamında değerlendirmiştir.
213
Atatürk'ün İstanbul'dan Samsun'a gerçekleştirdiği yolculuk, Türkiye'nin kurtuluş döneminin simgesidir. Samsun'a ayak basması, milli mücadelenin başlangıcı ve Türk milletinin umut dolu bir geleceğe adım atması anlamına gelir. Atatürk, bu yolculukla Büyük Nutuk'unu da başlatmıştır.
313
Samsun, işgal kuvvetleri için stratejik bir noktadır ve İngilizler burada askeri varlıklarını sürdürmektedir. Atatürk'ün bu durumu görmesi, milli mücadele için harekete geçmesini sağlar. 19 Mayıs, milli mücadelenin fitilini ateşleyen bir tarihtir.
413
Atatürk'ün gençliğe olan güveni ve onların geleceğe yönlendirici rolü, Türk milletinin kurtuluş mücadelesindeki başarısında büyük bir etkendir. Atatürk'ün ifadesiyle, "Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir."
513
Atatürk'le birlikte 16 Mayıs 1919 Cuma günü başlayacak olan yolculuğa gemi kaptanı İsmail Hakkı Durusu dışında 18 kişi eşlik ediyordu. Bu 18 kişinin adları ise; III. Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bey (General Bele), Müfettişlik Kurmay Başkanı Kurmay Albay Manastırlı Kâzım Bey (General DIRIK), Müfettişlik Sağlık Bakanı Doktor Albay İbrahim Talî Bey (ÖNGÖREN), Kurmay Başkan Yardımcısı Kurbay Yarbay Mehmet Ârif Bey (AYICI), Karargâh Erkân-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyâsiyât Şubesi Müdürü Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey (GEREDE), Müfettişlik Topçu Komutanı Topçu Binbaşı Refik Bey (SAYDAM), Müfettişlik Başyaveri Yüzbaşı Cevad Abbas (GÜRER), Kurmay Mülhakı Yüzbaşı Mümtaz (TÜNAY), Kurmay Mülhakı Yüzbaşı İsmail Hakkı (EDE), Müfettişlik Emir Subayı Yüzbaşı Ali Şevket (ÖNDERSEV), Karargâh Komutanı Yüzbaşı Mustafa Vasfi (SÜSOY), Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kâlem Âmiri Üsteğmen Arif Hikmet (GERÇEKÇI), İaşe Subayı Üsteğmen Abdullah (KUNT), Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer (KILIÇ), Şifre Kâtibi, Birinci Sınıf Kâtip Fâik (AYBARS), Şifre Kâtibi Yardımcısı, Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh (ATASEV).
613
Atatürk, beraberindeki kişilerle birlikte 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra "Bandırma" adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrıldı. 17 Mayıs 1919 Cumartesi günü Bandırma Vapuru, saat 21.40 sıralarında İnebolu'ya ulaştı. 18 Mayıs 1919 Pazartesi günü ise beklenen yolculuğun sonuna gelindi. Yolcular, Kalyon Burnu denilen yerden sandallarla Merkez iskelesine çıkarıldılar. Bu sandallardan birinin sahibi olan İsmail Yurtsever, o zamanlar Atatürk'ü tanımadığını belirtirken, Atatürk'ü sandalda ve Samsun'da geniş yakalı lejyon kaputu ve başında kalpakla gördüğünü anlattı.
713
Atatürk, Samsun'a çıkışında işgal kuvvetlerinin varlığını ve Pontusçuların sokaklarda dolaştığını gördü. Halk, kendisini koruyamayacak bir durumdaydı. Atatürk, Hıntıka Palas'ta kaldıkları süre boyunca bu sorunları düşündü. Yolculuk sırasında geçirdiği uykusuz geceler sona ermemişti; şimdi ise Samsun'da yeni bir dönem başlıyordu. Ancak, Atatürk ve onun gibi düşünenlerdeki azim, hiçbir engelin aşılamayacağını gösteriyordu.
813
Bu yolculuk, Türk Milleti için bir dönüm noktası oldu ve kurtuluşun başlangıcıydı. Millî Mücadele'yi başlatmak üzere Anadolu topraklarına Samsun'da bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemi nedeniyle, Atatürk 19 Mayıs'ı Türk gençliğine armağan etti. Gençlik kavramı, genel anlamda fikirlerdeki yeniliği ifade eder.
913
Atatürk, "Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum" derken, Türk gençliğine olan güvenini de ifade etmiştir.
1013
Bugün, Türk gençliği olarak, Atatürk'ün bize emanet ettiği bu mirası korumak ve yaşatmak için büyük bir sorumluluğumuz var. Onun ilke ve fikirlerini anlamak ve yaşamak, Türkiye Cumhuriyeti'nin değerlerine sahip çıkmak anlamına gelir. Bu nedenle, 19 Mayıs'ları her zaman Atatürk'ün mirasına sahip çıkarak ve milli mücadele ruhunu canlı tutarak kutlamalıyız.