Shah, CNBC'de yayımlanan yazısında satın alınan yiyeceklerin içinde gizlenen çok sayıda toksik katkı maddesi olduğunu vurguladı: Bu, yemeklerin aslında sizi daha da acıktırmak ve duygusal yeme alışkanlıklarınızı kötüleştirmek için beyninizi ele geçirecek şekilde değiştirildiği anlamına geliyor.
İnsanlara paketlerin üzerindeki bilgileri okumaları gerektiğini her zaman hatırlattığını söyleyen beslenme uzmanı, şunlara dikkat edilmesi gerektiğini açıkladı:
Monosodyum glutamat (MSG)
Shah, MSG'nin aromalı pek çok gıdaya eklendiğini ifade etti. MSG, pankreasın daha fazla insülin salgılamasına yol açıyor. Bu durum, insanların daha aç hissetmesine sebebiyet veriyor.
MSG'nin diyabet ve obeziteyle ilişkili olduğunu söyleyen Harvardlı uzman, bu içeriğin eksitotoksin olarak kabul edildiğini belirtti. Eksitotoksinler beyin hücrelerinin aşırı uyarılmasına ve hücre ömlümüne neden olabiliyor.
Rafine un
Beyaz un da denen rafine unda ürünlerin raf ömrünün daha uzun olmasını sağlayan değişiklikler yapılıyor. Rafine unlarda kepek ve buğday ruşeymi çıkarılıyor. Böylece buradaki vitamin, mineral ve diyet lifi kayboluyor. Bu un türü insülin seviyesinin artıp düşmesine sebep oluyor. Böylece insanlar daha çok çabuk acıkıyor.
Rafine şeker
Shah, rafine şekerin vücuda rafine una benzer bir etkisi olduğunu söyledi. Rafine şeker, kan şekerinin hızla yükselip düşmesine yol açıyor. Böylece insanda yemek yeme isteği uyanıyor. Beslenme uzmanı bu şekeri tüketmeyi bırakmanın zor olabileceğini vurguladı:
Şeker sizi kısa süreliğine kafanız güzelmiş gibi (uyuşturucu almış gibi) hissettirebiliyor. Dopamin salımı nedeniyle vücudunuzda enerji kıvılcımı yaratıyor.
Shah özellikle yüksek fruktozlu mısır şurubuna dikkat edilmesini istedi:
Gazlı içecekler, meyve suları ve diğer içeceklerin yanı sıra paketlenmiş gıdalarda da bulunan bu katkı maddesi, normal metabolizmanızı alt üst ediyor. Yapılan araştırmalar, bu katkı maddesinin tokluk hormonu diye bilinen leptinin salımını yavaşlattığını ortaya koydu.
Glüten
Beslenme uzmanı, glütenin genellikle işlenmiş gıdalarda bulunduğunu söyledi. Glüten işlendiğinde şeker benzeri özellikler kazanıyor böylece inflamatuar olabiliyor. Shah, glütenin bağırsakları da kötü etkilediğini belirtti.
Harvardlı uzman, bir ay boyunca glüten tüketmeme tavsiyesi verdi: Nasıl hissettiğinizi görün ve isteklerinizi daha iyi kontrol edip etmediğinize bakın. Bunlar yerine polifenolleri tüketin. Aynı zamanda doktor olan Shah, meyve ve sebze gibi bitkisel gıdalarda bulunan polifenollerin kan dolaşımını ve toksinleri temizlemek için önem arz ettiğinin altını çizdi:
Bunlar açlığı ve sağlıksız katkı maddeli yiyeceklere duyulan isteği kontrol etmenin anahtarı. Polifenoller kan şekeri seviyenizi de düşürebiliyor ve kontrol edebiliyor. Yani diyetinizi değiştirmek ve daha besleyici yemek istiyorsanız, polifonel alımını artırabilirsiniz.
Shah polifonel içeren şu gıdaları tavsiye etti:
- Avokado
- Kırmızı orman meyveleri
- Brokoli
- Kirazlar
- Acı biber
- Turunçgiller
- Kahve
- Keten tohumu
- Bitter çikolata
- Sarımsak
- Bakliyat
- Mango
- Fındık
- Zeytin
- Soğan
- Kekik ve diğer baharatlar
- Balkabağı
- Ispanak
- Yeşil çay