The Guardian''ın haberine göre, makalenin yazarları, "Bulgularımız, daha küçük partikül madde boyutu fraksiyonlarının, zayıf sperm motilitesini indüklemede daha büyük fraksiyonlardan daha güçlü olabileceğini gösteriyor" diye yazdı. Araştırmacılar, bu bulguların üreme çağındaki erkeklerin hava kirliliğine maruziyetini azaltma ihtiyacının bir başka nedenini vurguladığına inanıyorlar.
Araştırmacılar uzun süredir hava kirliliği ve sperm kalitesi arasında bir bağlantı olup olmadığını belirlemeye çalışıyorlar, ancak ilkinin erkek doğurganlığı üzerinde olumsuz sağlık etkileri olup olmadığı belirsiz çünkü çalışmaların sonuçları genellikle kendi aralarında tutarsız ve perspektife koymak karmaşık. Aralık 2021''de yayınlanan bu uluslararası literatür incelemesinde önerildiği gibi, kirliliğin genel olarak nüfusun tamamı için doğurganlığı olumsuz etkileyebileceğine inanmak için nedenler var gibi görünüyor.
PARTİKÜLER MADDEYE NE KADAR FAZLA MARUZ KALINIRSA...
Şanghay''daki Tongji Üniversitesi Tıp Fakültesi''ndeki araştırmacılar, aralarında hava kirliliğine çeşitli derecelerde maruz kalan ve eşleri yardım yoluyla hamile kalan, ortalama 34 yaşında, 340 Çin şehrinden toplam 33 bin 876 erkeğin veri kayıtlarını inceledi.
Daha sonra, katılımcıların ziyaretlerinden önceki 90 günün çeşitli önemli anlarında, 2,5 mikrometreden daha küçük, 2,5 ila 10 mikrometre ve 10 mikrometre çapında partiküler madde miktarlarına maruz kalıp kalmadıklarına ilişkin olarak semen kalitesi arasındaki kalıpları araştırdılar. Meninin kalitesini belirlemek için araştırmacılar, sperm sayısı, konsantrasyonu ve sperm hareketliliği gibi faktörlere odaklandılar.
Araştırmacılar, sperm sayısı veya konsantrasyonu açısından hava kirliliği ve sperm kalitesi arasında önemli bir bağlantı bulamamış olsalar da bir katılımcı daha küçük partiküler maddeye ne kadar fazla maruz kalırsa, hem progresif hem de toplam sperm hareketliliğinin o kadar düşük olduğunu buldular. Progresif sperm motilitesi, spermin ileriye doğru yüzebilme yeteneğidir, toplam sperm motilitesi ise sadece spermin genel olarak yüzme yeteneğini ifade eder.
GENETİK DÜZEYDE ETKİLİYOR
Spesifik olarak, çapı 2,5 mikrometreden daha küçük olan partikül maddeye maruz kaldığında. 10 mikrometre çapında partiküler maddeye maruz kaldığında, sperm motilitesinde yüzde 2,44 daha az bulunurken, sperm motilitesinde yüzde 3,6''lık bir tahmini düşüş vardı. Yani partiküler maddenin farklı boyuttaki fraksiyonlarının sperm kalitesi üzerinde farklı etkileri olabilir, çünkü partikül madde ne kadar küçükse, insan akciğerlerinde daha derine gitme olasılığı o kadar fazladır.
Veriler, kirliliğin etkilerinin, diğer iki aşamadan ziyade, sperm oluşumunun 90 günlük ilk bölümünde (spermatogenez adı verilen) maruziyet meydana geldiğinde daha belirgin olduğunu gösteriyor. Bu da araştırmacılara göre partikül maddenin spermi genetik düzeyde etkilediği anlamına gelebilir, ancak bunlar sadece spekülasyonlar ve bu alanda yapılacak daha çok araştırma var. (Cumhuriyet)