Özdemir, yazısında şu değerlendirmelerde bulundu:
“Son günlerde herkes borsayı soruyor. Borsa daha yükselecek mi? Halkbank hisse senedini gördün mü yüzde 120 yaptı. Bazı gazeteler tablo bile yapıyor. 1000 dolarınızı 18 liradan bozdurup Vakıfbank alsaydınız bugün 2 bin 200 dolarınız olacaktı. Ya da Akbank alsaydınız 1980 dolarınız olacaktı. Sabahın ilk saatlerinden itibaren Halkbank ve Vakıfbank hisse senedi direkt tavana yapın bir fiyattan açılıyor. Yüzde 7-8 primli. Siz seyrederken bir anda tavana kilitliyorlar ve bir bakıyorsunuz ki yüzde 10 prim yapmış. Artık isteseniz de alamazsınız. O halde ne yapacaksınız? Hemen başka bir banka hisse senedine yapışıyorsunuz. Ya Akbank ya da İş Bankası. Bu senetlerde yüzde 100 prim yapmış bir ayda ama en azından satın almak için yetişebiliyorsunuz. Daha bir ay önce 4 lira olan banka hisse senedi şimdi 14 lira. Dünyanın en kötü ekonomisine sahip, en yüksek enflasyonunun var olduğu, Merkez Bankası’nın kasasının eksi 60 milyar dolar olduğu bir ülkenin borsasının bu kadar sert yükselmesi normal mi? Dahası bankacılık endeksi XBank’ın her gün yüzde 8 yükselmesinin bir mantığı var mı?
“BORSAYA ÇEKMEYE ÇALIŞIYOR”
Elbette yok! Bu sağlıklı bir hareket değil. Zaten Türkiye’de sağlıklı ne kaldı ki? Hangi kurum normal işliyor? Yargının bile bağımsızlığının tartışıldığı bir ülkede borsayı siz sorgulayamazsınız. O halde borsada ne oluyor? Borsada hükümet kontrollü büyük bir operasyon yapılıyor. Kur korumalı mevduat ile vatandaşın elindeki dövizi bozduramayan AKP şimdi borsa vasıtasıyla onları bozdurmaya çalışıyor. Dahası vatandaşı tahrik ederek. Çünkü kur korumalı mevduatta bir şey kazanmıyorsun. Sadece düşüşe karşı kendini güvence altına alıyorsun. Batık bir ekonomide kur hiç düşer mi? Düşmez! O halde insanların halen dolarda durmalarının bir mantığı var. İşte AKP bu mantığa oynuyor. Onları müthiş bir getiri ile borsaya çekmek istiyor.
NASIL YAPIYORLAR?
Öncelikle bu operasyon kamu bankalarıyla başladı. Neden kamu bankaları derseniz dolaşımdaki tüm hisselerin büyük bir bölümünün kamu bankalarının portföy ve iştiraklerinin kontrolünde olması. Halkbank takasına baktığınızda 4.3 milyar hisse senedi olduğunu görüyorsunuz. Bunun yüzde 98’e yakını Halkbank’ın portföylerinde. Diğer kurumlarda 300 milyon lotun altında bulunuyor. Aynı takas Vakıfbank hisse senedinde de geçerli. 4 milyar senedin yüzde 95’i bu kurumun takasında bulunuyor. Yani çok az bir işlem ile bu hisse senedi tavan yapılıyor. Buradan hisse alamayan yatırımcı doğal olarak başka banka hisse senedine yöneliyor. Bu hareket daha ne kadar devam eder? İşte bunu kestirmek için iktidarın beyninin içindekileri okumak lazım. Evet niyetlerini biliyoruz çünkü burada dövize yönelik bir operasyon var. Ama ne zaman biter sorusuna ise hani eskiden Galata Köprüsü’nde kumar oynatanlar vardı: Bul karayı al parayı! İşte karayı bulabilmek için o kartları dağıtanları tanımak onlarla yakın olmak gerekiyor. Olmayanların ise hiç ama hiç şansı yok. Belki de borsa tarihinin en büyük batığı BİST’te yaşanacak.”