Hürriyet gazetesi yazarı Hande Fırat, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olayları için "soykırım" tanımalamasını yapmadan 1 gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı telefon görüşmesini yazdı.
'Konstantinopolis'i kullanmasının gerekçesi'
Fırat, "Biden o kelimeyi kullanacağını nasıl söyledi?" başlıklı yazısında ABD Başkanı'nın 24 Nisan açıklamasında 'soykırım' ifadesini kullanacağını ancak bunu Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilendirmeyeceğini söylediğini belirtti. Fırat, şu ifadeleri kullandı:
"Hem bu görüşmede hem de Biden-Erdoğan görüşmesinin ardından başka seviyelerde yapılan görüşmelerde; Başkan’ın İstanbul için 'Konstantinopolis'i kullanmasının gerekçesi olarak; 'Türkiye Cumhuriyeti’ni konunun dışında bırakarak Osmanlı İmparatorluğu’nu sorumlu tutmak' gösterildi"
'Bunu yerine getiremezsem kendimle çelişirim'
Fırat, yazısına şöyle devam etti:
ABD Başkanı bir gün sonra kullanacağı 'soykırım' ifadesinin gerekçelerini de sıraladı. Seçim vaadi olduğunu, 20 yıldır bunu söylediğini belirterek, 'Bunu yerine getiremezsem kendimle çelişirim' mesajı verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tepkisini telefonda gösterdi. Bu açıklamanın Türk-Amerikan ilişkilerinde olumsuz sonuçlarının olacağını ve büyük bir hata olduğunu ifade etti. Konunun tarihçiler tarafından ele alınması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı, 'Tarihi, hukuki ve siyasi hata' tanımlamasını da kullandı. Biden’a yüz yüze bu konuyu ve gerçekleri anlatacağını da sözlerine ekledi.
'Hukuki sonucu olmayacak'
Biden konuşmasında Osmanlı dönemini işaret etse de, Ermeni lobilerinin Amerikan mahkemelerinde tazminat ve toprak talebi için 'Elimizde başkanın bir beyanatı var' diyerek bu konuşmayı kullanmaya kalkmasından endişe ediliyor. Ancak bu konuda Amerikan yönetimi Ankara’ya önemli bir mesaj iletti. Mesaja göre hukukçulara yaptırılan çalışmalara göre hukuki sonucu olmayacak.
Üç yıldır ilişkiler türbülanstayken, masada birbirinden zor sorunlu başlıklar dururken, ABD, 'NATO müttefikliği' ya da 'ortaklık' adına Türkiye’ye yönelik hiçbir olumlu adım atmamışken, üstüne 'soykırım' açıklaması iki ülke ilişkilerini daha da gerdi. Bir başka boyutu ise anti-Amerikanizm’in hızla yükselme tehlikesi. İki liderin telefon görüşmeleri dışında da Amerikan yönetimiyle çeşitli seviyelerde dikkat çeken temaslar var. Bu görüşmelerde de Ankara, bu tehlikeyi Amerikalılara anlattı.
Gelelim bundan sonrasına ilişkin Ankara’dan edindiğim izlenimlere: Ankara soğukkanlı bir politika yürütecek. ABD yönetimi her 24 Nisan’ı bugüne kadar Demokles’in kılıcı gibi kullanıyordu. Bu ortadan kalktı. İki ülke arasında ciddi hasara neden oldu. Açıklamalarla, bildirilerle, yeri geldiğinde tepkilerle karşılık verilecek. Ancak masa dağılmayacak. NATO’dan çıkmak, askeri kanattan ayrılmak gibi radikal ve masayı dağıtacak adımlar atılmayacak."