Soylu'ya gündeme dair sorular yönelten isimler arasında İsmail Saymaz ve Merdan Yanardağ da yer aldı.
"AKLIMIZA GELEN HER ŞEYİ SORACAĞIZ"
Veysi Ateş'in sözcü olarak seçildiği başlangıç konuşmasında Süleyman Soylu'ya akıllarına gelen her şeyi soracaklarını söylerken gazeteci İsmail Saymaz, "Çıkışta gözaltına alınmayacaksak" şeklinde bir ifade kullandı.
Soylu, "Sorularınız benim için kıymetlidir, bütün samimiyetimle cevaplayacağım dedi ve ardından Kübra Par'ın 'Neler oluyor?' sorusuna şu yanıtı verdi: Sedat Peker'in birinci ve ikinci videolarında şahsıma dair bir şey yoktu ve ben o videolardan sonra devreye girdim."
Peker'in açıklamalarına ipe-sapa gelmez olarak yaklaşmadım bir sözcülük yapmaya çalışıyor, bir vesayet ortaya koymaya çalışıyor ve bir sessizlik hakim...
"HEDEF BEN DEĞİLİM, HEDEF TÜRKİYE"
Türkiye'nin üzerine getirilmeye çalışılan tam da budur. Çok basit bir operasyon var. Türkiye bugün siyasal istikrarı nasıl sağlıyor? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi var ve Türkiye'de siyasi istikrar var. Ne yapmak lazım? Hepimiz unuttuk, üst üste Türkiye'deki terör saldırılarını. Her gün bir bombanın patladığı, İstanbul'da alışveriş merkezleri kapanmayı göze aldığı günler vardı.
Ben olayın tamamen fotoğrafını görüp, eski Türkiye'nin son kalıntılarını süpürmeye geldiği andan itibaren birileri devreye girdiler.
SÜLEYMAN SOYLU'DAN DAVUTOĞLU'NA SUÇLAMA
"Seçimden sonra ilk MKYK toplantısında bugün DEVA'nın Başkanı Ali Babacan 'hiç bu işlere bakmamalıyız ekonomiyi ayakta tutmalıyız' dedi. 'Bizim sorunumuz bugün bu değil. Demokrasiyi ayakta tutmak. Bu seçim tamamlanmamıştır. Kampanya devam etmektedir' dedim."
"Davutoğlu ve ekibi CHP'yle koalisyon için elinden geleni yaptı. Biz karşı çıktık. Büyük bir mücadele başladı. Dert ne? Recep Tayyip Erdoğan. Onu Külliye'de enterne edip hareketsiz bırakan Amerika'nın uygun bulduğu bir politikayı uygulatmak."
Davutoğlu MKYK üyelerine 'hepinizin odalarında neler konuştuğunuzu biliyorum' dedi. Bunun ne anlama geldiği apaçık ortada. Fiziki takibe dair dedikodular da iddia edildi ama karineye ulaşamadık."
"Biz bütün bunları yaşadık. Cumhurbaşkanımızın Külliye'ye nasıl sıkıştırılmak istendiğini gördük. Bunların neye yol açtığını da bütün Türkiye gördü. Sayın Davutoğlu'yla çalıştım. O dönem de iyi değildik. Arkadaşlarla bir araya geldik, mesele tehlikeli bir noktaya gidiyor."
"Yanlış olduğunu söyledim. Cumhurbaşkanımız "haklısın" dedi. Bu mücadele hep devam etti. Davutoğlu'nun düşünce kuruluşlarından birine (SETA) Mithat Sancar geldi. Şunları söyledi: Apo içeriden çıkacak, Kuzey Suriye'de bir devlet kurulacak, anayasada özerklik olacak."
Uluslararası network'ler, diğer süreçler... Bir Erdoğan varlığı var, siyaset var yaptıkları var. Bir de dışarıdan bir elle onun sıkıştırılması var. Hedef Sayın Erdoğan çok doğal olarak."
BAKAN SOYLU KENDİSİNE YÖNELTİLEN SORULARI YANITLIYOR
Merdan Yanardağ: "Suç örgütleri liderleri eskiden hapse girdi, sizin döneminizde hapisten çıktı. Sedat Peker de dahil. AKP teşkilatlarıyla organik ilişkileri de çok güçlü."
Soylu: "Organize suç örgütü liderinin ifadelerini gerçek kabul edersek herkesi yargılarız bu ülkede."
Yanardağ: "Kutlu Adalı cinayeti önemli. Diyor ki Korkut Eken benden adam istedi, kardeşimi verdim. Kardeşi alınıyor ama Korkut Eken dışarıda. Mehmet Ağar öyle. Ve bunlar AKP'yle yakın. Metin Külünk ismi ortada. 10 bin doları bilemem ama Hürriyet gazetesi basılıyor."
Yanardağ: "Sancaktepe Belediye Başkan Adayı var Erdal Aras, sizinle ilgili olduğunu söylüyor. Böyle bir düello güdüyor."
Soylu: "Bütün iddialarını bana tek tek sorun. Bir istirhamım olabilir mi? Hepsini sorun."
Yanardağ: "Soracağım. Dönüş biletimdi diyor sizin için."
"Ben DYP'de siyaset yaptım. Binlerce insanla diyaloğum oldu. İlçe başkanlığı yaptım. Arkamda tek bir kara leke olduğunu söyleyen olsun namusum üzerine yemin olsun kimsenin yüzüne çıkmayacağım. Beni bir tek finanse ettiğini söyleyen biri olsun, çıkmayacağım."
"Biz şeffaf olmak zorundayız. Yoksa milletin kılıcını sallayamayız. Kendi kılıcımızı sallarsak kirli ilişkiler içinde olur. Erdal Aras partiden biri, orada binlerce kişi var zaten. Bir kişi birisiyle ilişki kurdu diye oranın tamamını teşnik etmek kadar zayıflık var mı?"
"Ben nasıl bir adamım ki herkes benim finansımı sağlamak için çaba sarf ediyor. Bir cipim vardı. Şirketimin o cipi vardı onunla gezdik bütün Anadolu'yu. Bunların hepsi uydurulmuş hikayeler."
"AĞAR'A KARDEŞİ OLARAK SÖYLÜYORUM"
"Sayın Ağar'ın bir marinada görev alması zinhar doğru değil. 48 saat içerisinde ben olsam ayrılırdım. Bir kardeşi olarak söylüyorum."
"DEVLET BANA SIR EMANET ETMİŞ"
"Korkut Eken gibi tiplerin, Mehmet Eymür gibi Cevdet Öneş gibi tiplerin bugün hala çıkmalarına karşı çalıştıkları kurumlar gerekeni yapmalı. Bir sır emanet etmiş bana devlet. Eski abilerimizin savcılar görevini yapsın demesini kabul etmiyorum."
"2002'den 2007'ye Sayın Ağar'a muhalefet ettim. Ben bir devlet bürokratının sivil bir siyasi partide aktif bir görev almasına orijin olarak karşıyım. Bu mücadeleyi buna karşı yaptık. Davutoğlu'nun bir devlet bürokratını milletvekili yapmaya çalıştığı zaman da karşıydım."
"1995'te DYP'nin Gaziosmanpaşa ilçe başkanıydım. Bizim Sayın Çiller'le Ağar'ın karşı karşıya kaldığı pozisyon o tarihlerde başladı. Akşener'e şunu söylerim. Benimle ilgili bir tek karanlık, mafya bir tek şey söylesin. Hayatımdan vazgeçerim. Her gün için geçerli."
10 BİN DOLAR YANITI
Yanardağ: "10 bin dolar konusundaki isim Metin Külünk mü?" sorusunu yöneltti.
Soylu da “10 bin dolar alan milletvekili kim?” sorusu için “Partisini söylemedim. Bunu savcıya gideceğim ve söyleyeceğim. Bu isim siyasetçi.."
KIRMIZI BÜLTEN SORUSU
Mehmet Akif Ersoy: Peker için Kırmızı Bülten çıkartmadınız mı?
Soylu: Kırmızı bülten konusunda müracaat ettik İstanbul ve İzmir'de araması var. Thodex'le ilgili iki saatte çıkmıştı. Peker'le ilgili müracaat ettik. Difüzyon denilen bölüme aldılar. FETÖ'cüler için de bu işlemi uyguluyorlar.
Mehmet Akif Ersoy: Cumhurbaşkanı ile görüştünüz mü? Onun açıklama yapmasını bekliyor musunuz?
Soylu: Bu işin başlarında çok kısa bir görüşmemiz oldu. AK Parti'nin bu ülkede neyi temsil ettiğini bilenler bunun nasıl bir operasyon olduğunu bilmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız da çıkacaklar ve değerlendirmelerini Türkiye'nin hukuku adaleti adına konuşma yapacaktır. Cumhurbaşkanımız bu konuyla ilgili net bir şekilde konuştu.
SOYLU'DAN SEDAT PEKER'E...
"Gelecek adalete teslim olacak, kuzu kuzu cezasını çekecek ve etrafındaki şebeleklerle birlikte irtibat kurmayacak. Bunun cezasını çekecek bu bedeli ödeyecek. Peker'in Bylock konuşmaları elimizde onun için ne ifadeler kullandığını biliyorum. FETÖ yüzünden annesinin cenazesine gitmediği yalan...
Bu suç örgütüyle irtibatta olan herkes bedelini ödeyecek bunu göreceğiz. Hukuk mu? Demokrasi mi üstün? göreceğiz. Bu Türkiye'ye operasyon yaptırmayacağız."
İSTİFA SORUSU SORULDU!
Merdan Yanardağ: İstifa edecek misiniz? Size bağlı olan bir kolluk sizi nasıl soruşturabilir? Yargının önünü açmak ve aklanmak adına bu gerekli değil mi? Mehmet Ağar istifa etti...
Soylu: Onun zamanında Susurluk vardı! Hakkında en çok gensoru verilen insan benim. Sedat Peker hakkımda onlarca yalan söyleyebilir. Bahsi geçen iddialardaki tek isim ben değilim! Süleyman ve Hadi Özışık var, birçok isim söyleniyor.
Kolluk bana bağlı değil. Adli kolluğa geçince süreç beni de aşar... Yakınlarımla ilgili iddialar da var. Türkiye Büyük Millet Meclisi orada ve sonuna kadar da hazırım buyurun! Yargının önünü açtım ve istifayı da hiç düşünmedim!
"DÜNYANIN EN İĞRENÇ YALANLARI, SİYASETİN ANA MALZEMESİ YAPILIYOR, BU BİR OPERASYON"
Dünyanın en iğrenç yalanlarını ortaya koyup, bunu siyasetin ana malzemesi haline getirip, bir tarafına koymak, bu videoları izletmek esas itibariyle bir operasyondur. Öyle işler var ki, dünyada hepimizin iğrendiği ama netice itibariyle bunu insanların zafiyetlerini kullanarak ortaya koyduğu işler de var.
Adamın birisinin yalanları üzerinden bir ülkede Başbakanlık yapmış kişi ve aileyi bir noktaya getirmenin doğru olup olmadığını düşünüyorum. Dünyada milyonlarca insan film seyrediyor, Türkiye'de bir ara kedi ayinleri yaptılar. Bunların üzerinden genel bir karine çıkarırsak doğru olur mu?