Yoğun bakım ünitesinde yaklaşık 8 ay tedavi gören ve bu süre zarfında iki kez kalbi duran Noyaner, sonunda iyileşerek hayata yeniden tutundu. Hastaneyi evi gibi görmeye başlayan Noyaner, 16 Temmuz’da doğum gününü hastanede kutladı. "Şu an hissettiklerimi tarif etmek zor" diyen Noyaner, "Öncelikle iyileşip yeniden nefes almak çok güzel" ifadelerini kullandı.
İzmir’in Torbalı ilçesinde yaşayan ve iki çocuk ile bir torun sahibi olan Aykut Noyaner, uzun süredir KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı), kalp rahatsızlıkları ve astım ile mücadele ediyordu. Yaklaşık 8 ay önce göğsündeki sıkışma ve zatürre şikayetleriyle Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi'ne başvuran Noyaner, durumunun ağırlaşması üzerine yoğun bakıma alındı. Bir süre sonra entübe edilerek, durumu kritikleşen Noyaner, 7,5 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra 14 Ağustos’ta taburcu oldu.
'NEFES ALAMIYORDUM'
Hastaneye ilk geldiğinde nefes almakta zorluk çektiğini belirten Noyaner, "Buraya getirildiğimde nefes almakta zorlanıyordum. Ambulansla getirildim ve burada gözlerimi açtım. 7,5 aydır buradayım ve nihayet eve dönüyorum. Şu an nasıl hissettiğimi anlatmak zor. İyileşmek ve yeniden nefes almak harika bir duygu. Doğum günümü burada kutladık ve doktorlar da eşlik etti. Artık evime gitmeyi dört gözle bekliyorum" şeklinde konuştu.
'ÖLMESİNE İZİN VERMEDİLER'
Dayısı Aykut Noyaner’in hastanede yatarken yanında bulunan yeğeni Sibel Şensertkaya, yaşadıklarının bir mucize olduğunu ifade etti. Bu süreçte birçok kez umutsuzluğa kapıldığını belirten Şensertkaya, "Bu gerçekten mucize gibi bir şey. Dayım kadar umutlu değildik. 32 gün boyunca entübe kaldı ve trakeostomi açıldıktan sonra da durum ağırlaştı. Umudumuzun kırıldığı anlar çok oldu ama doktorlarımız sayesinde bu zorlu süreci atlattık" dedi.
Dayısının sağlığına kavuştuğu için duygusal anlar yaşadığını belirten Şensertkaya, "Dayım KOAH, kalp sorunları ve alerjik astım hastasıydı. Zatürre olduğunda durumu çok kötüleşti. İki kez kalbi durdu ancak yeniden hayata döndürüldü. Şimdi onu Torbalı’da bir bakımevine götüreceğiz ve fizik tedaviye başlayacağız. Onu hep korumaya çalıştık ama dinlemedi. Bundan sonra daha dikkatli olacağız" diye konuştu.
'OKSİJEN DESTEĞİNE İHTİYAÇ DUYMUYOR'
Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Cenk Kıraklı, "Entübasyondan ayrılmakta zorlandığı için trakeostomi deliğinden havalandırma yapıyorduk. Hastamız uzun bir mücadele sonrası septik şoku atlattı ve şu anda tamamen normal bir şekilde nefes alıyor. Hatta oksijen desteğine bile ihtiyacı yok" dedi.
'YOĞUN BAKIMDA KALMA SÜRESİ GENELLİKLE 4-5 GÜNDÜR'
Aykut Noyaner gibi uzun süre yoğun bakımda kalıp sağlığına kavuşan vakaların nadir olduğunu ifade eden Prof. Dr. Cenk Kıraklı, "Tıpta ve diğer bilim dallarında mucizelere yer yoktur. Uygun tedavi ve yöntemlerle bu sonuçlar elde edilir. Hastanın genetiği ve tedaviye verdiği yanıt gibi faktörler de önemlidir. Yoğun bakımlarda hastaların 4-5 gün kalıp tamamen sağlıklı bir şekilde taburcu olması sık görülen bir süreç değildir" açıklamasını yaptı.
'DAHA DİKKATLİ OLMASI GEREKİYOR'
Kıraklı, hastanın bundan sonraki süreçte daha dikkatli bir yaşam sürmesi gerektiğini belirterek, "Bu süreçten geçtiği için daha dikkatli olması gerekiyor. Tekrar buraya gelmemesi için sağlığına özen göstermeli. Zaten sigarayı 14 yıl önce bırakmış. Kendini zorlamayacak şekilde egzersiz yapabilir ve yürüyüşe çıkabilir. Umarım beslenmesine dikkat ederek sağlıklı bir yaşam sürer" dedi