1882'de kabul edilen Osmanlı İmparatorluğu armasının onlarca detayla dolu tasarımına aşinayız.
30 ayrı sembol içeren armanın en üstünde bulunan güneş sembolüyle tuğra imparatorluk ve padişahın güneş gibi ulu olduğunu temsil ediyor, her dönem padişahına göre değişiyor. Dikkatli bakacak olursanız tuğranın altında, yukarı dönük hilalin altında yer alan sarık Osman Gazi'nin ve köklü geleneğin ifadesidir.
Armadaki kırmızı renk bağımsızlığın, yeşil renk ise İslam'a bağlılığı anlatır.
Sol kısımda, üç hilal bulunan hilafet sancağı altındaki "bereket boynuzu" bereketi ve bolluğu, çiçekler ise estetiği, sanatsal duruşu simgeler. Çiçeklerin tam solunda yer alan terazi, Osmanlı İmparatorluğu'nun adaletini hatırlatır.
Bunlar armanın taşıdığı anlamlardan sadece birkaçı ancak asıl anlatmak istediğimiz konu armanın tarihiyle ilgili.
İlginçtir, bu arma Kraliçe Viktorya döneminde, 1867'de tasarlatılıyor ve Sultan Abdülmecid'e hediye ediliyor.
Sonradan değişiklikler yapılıyor ve 1882'de Osmanlı İmparatorluğu'nun simgesi oluyor. İngiliz Sarayında resmi armalar ve bayrakların kullanımından sorumlu Charles George Young'ın tasarladığı bu armanın Osmanlı'ya ulaşma hikayesi de hayli ilginç.
İngiltere Kralı III. Edward'dan bu yana sürdürülen "Dizbağı Nişanı" geleneğiyle ile şövalyelik alan ve Hristiyan olmayan ilk kişi Sultan Abdülmecit.
Aynı nişan kardeşi Sultan Abdülmecid'e Kraliçe Viktorya tarafından verilmek istenir ancak bu törenden sonraki uygulamaya göre nişanı alan hükümdarların arması Windsor Sarayı'nda yer alan St. George Kilisesi duvarına asılacaktır, Sultan'ın bir arması bulunmamaktadır.
Kraliçe Viktorya'nın emriyle arma Young tarafından tasarlanır.
Tasarım esnasında Young İstanbul'a da gelir, ona Mösyö Etienne Pizani eşlik eder.
Tasarımcı padişahlığı temsil eden saltanat kavuğunu, sorgucu, sancağı, tuğrayı ön plana çıkarır, tasarımı tamamlar. Yaklaşık bir yılın ardından tamamlanan arma (görseldeki armanın sonradan güncellenen hali) Osmanlı'nın Londra Sefiri Kostaki'ye teslim edilir, Sultan Abdülmecid de armayı beğenir, böylece Osmanlı arması kilisedeki yerini alır.
Sultan Abdülmecid'in ardından Sultan Abdülaziz'in 756. şövalye olarak nişanı aldığı törenin tablosu George Housman Thomas tarafından da resmediliyor.
Arma Sultan Abdülmecid döneminde ortaya çıksa da son halini aldığı vakit II. Abdülhamit dönemidir.
Armaya terazi ve silah detayları eklenir ve bugün bildiğimiz imparatorluk arması ortaya çıkar.
Şayet Kraliçe Viktorya bu nişanı vermiş olmasaydı, Osmanlı'nın sembolü haline gelen bu arma olmayacaktı. İlginç değil mi?
KAYNAK: