Meclis gündemindeki yeni yasa tasarısında 2015 yılında imzalanan uluslararası anlaşmaya taraf ülkelerin İran yaptırımlarını gevşetmemesi halinde hükümetin uranyum zenginleştirmeye devam etmesine yönelik bir madde de yer alıyor.
Batılı ülkelerde tepkilere neden olması beklenen yasa tasarısıyla ilgili gelişme, İran’ın önde gelen nükleer fizikçilerinden Muhsin Fahrizade’nin öldürülmesinin ardından geldi. İranlı yetkililer Fahrizade’nin ölümünden İsrail’in sorumlu olduğunu iddia ediyor.
Tasarının yasalaşması için bir dizi süreçten geçmesi ve nihai olarak da ülkenin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney tarafından da onaylanması gerekiyor.
İran’ın resmi haber ajansı IRNA’nın aktardığına göre, 290 üyeli İran meclisinin 251 üyesi ilk aşamada, tasarının gündeme taşınması için onay verdi. Haberde, tasarıyı destekleyen milletvekillerinin “Amerika’ya ölüm! İsrail’e ölüm!” sloganları attığı belirtildi.
VOA Türkçe’de yer alan habere göre yasa tasarısında Avrupalı ülkelere, İran’a petrol ve doğalgaz sektöründe uygulanan yaptırımların hafifletilmesi ve ülkenin uluslararası finans ve banka alanına erişiminin de yeniden sağlanması için üç ay süre tanınıyor.
İran’ın nükleer programının kontrol altına alınması için 2015 yılında imzalanan uluslararası anlaşmadan Amerika’yı çeken Başkan Donald Trump da İran’a yönelik bir dizi yaptırımı yürürlüğe koymuştu.
Tasarı yasalaşırsa, Batılı ülkelerden beklenen adımın atılmaması halinde, İranlı yetkililere yüzde 20 oranında uranyum zenginleştirme izni verilmiş olacak. Bu oran nükleer silah üretimi için yeterli değil ancak sivil programlarda kullanılan orandan da yüksek olduğundan Batı’da endişe yaratması bekleniyor.
Tasarıda, Natanz ve Fordo’daki nükleer tesislerde yeni santrifüj üretilmesi için de adım atılacağı belirtiliyor.
Meclis gündemine ilk olarak Ağustos ayında gelen tasarının yasalaşması için gereken süreç Fahrizade’nin öldürülmesinin ardından ciddi oranda hız kazandı.
İranlı yetkililer nükleer programlarının barışçı amaçlar çerçevesinde ilerlediğini söylerken, İsrail bu programların ardında nükleer silah üretme çabası olduğu iddiasında.
İsrailli yetkililer, Fahrizade’nin öldürülmesiyle ilgili henüz bir açıklama yapmış değil.
Bazı İranlı yetkililer, 2015 yılında imzalanan anlaşma çerçevesinde ülkedeki nükleer tesisleri düzenli olarak teftiş eden, BM çatısı altındaki Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi yetkililerinin Fahrizade’nin ölümünden sorumlu olanlara istihbarat verdiğini iddia ediyor.
Yüzde 4,5 oranında uranyum zenginleştiren İran, Amerika’nın yaptırımları yeniden devreye sokmasının ardından uranyum zenginleştirme programını genişletmeye başladı.
Her ne kadar İran’ın mevcut programı çerçevesinde zenginleştirilen uranyum nükleer silah üretimi için gereken yüzde 90 zenginleştirme oranının oldukça altında olsa da uzmanlar İran’ın bugüne kadar zenginleştirdiği uranyum ile düşük düzeyde bir nükleer silah üretebilecek kapasitede olduğu uyarısını yapıyor.