TÜİK verilerine göre; 15-17 yaş grubundaki çocuklarda 2022'de yüzde 18,7 olan "iş gücüne katılma oranı" yüzde 22,1'e yükseldi. 2024 yılında ise bu oran artarak devam etti.
Çocuk işçi sayısındaki artış ve çocuk işçi cinayetlerine ilişkin konuşan İSİG Meclis Üyesi Mustafa Güven, yaşanan sorunun temeline ekonomik dar boğazı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygulamaya başladığı Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) programını işaret etti.
Çocuk işçiliğin yıllar içerisinde sistematik olarak arttığını belirten Güven, Amerika’da 2008 yılında yaşanan Mortgage kredileriyle başlayan ekonomik krizi hatırlatarak şunları söyledi:
Özellikle 2008’de Amerika’daki Mortgage krizinden sonra Türkiye’de 2008’den 2009’a geçildiğinde 1 yıl içerisinde stajyer ve çocuk işçilik miktarının yüzde 250 arttığını görüyoruz. O kriz nedeniyle milyonlarca işçi atılmıştı. Atılan işçilerin yerine özellikle stajyer ve çocuk işçiliğe doğru bir yönelim olduğunu görüyoruz. Bu, son 10-15 yılda gelişen bir şey. Ama son yıllarda bu artık çocuk işçi cinayetlerinde de gözle görülür bir hale geldi. Pandemide de bunu gördük. Özellikle tarım ve inşaatta. Baktığınız zaman Türkiye’de işçi cinayetlerinin rekor kırdığını, çocuk işçi cinayetlerinin de rekor kırdığını görüyoruz. Çünkü 2008 krizinden sonra Türkiye’de sermaye açısından bir ucuz emek gücü arayışı var. 2008 krizinden sonra işçi sınıfında ortalama çalışma yaşının giderek aşağıya çekildiğini görüyoruz. Bunlar kayıtlı olanlar. Bir de kayıt dışı olanlar var. İzmir’de yıllardır deri kundura sektöründe 5 yaşında çocuk çalıştırılıyor. Devletin el atmadığı bir alan var.