İsmet İnönü'nün kızından, babasını 'din düşmanı' ilan edenlere tokat gibi yanıt: Yatak odasında vefat edene kadar o yazı duruyordu

Türkiye'nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün kızı Özden Toker, Sözcü'ye konuştu. İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker, “Mevkisi ne olursa olsun, bizi paşa çocukları veya Cumhurbaşkanı çocukları olarak değil, İsmet İnönü’nün çocukları olarak yetiştirdi” dedi.

Sözcü'den Gökmen Ulu'nun haberine göre; Mevkisi ne olursa olsun, bizi paşa çocukları veya Cumhurbaşkanı çocukları olarak değil, İsmet İnönü'nün çocukları olarak yetiştirdi diyen Toker, "Biz sınıf farkı olmadan, bütün vatandaşlarımız gibi eşit çocuklar olarak büyüdük. Devlet okullarında okuduk. Hiçbir zaman diğer arkadaşlarımızdan bir üstünlüğümüz olmadı. Aslında Cumhuriyet bu. Babam bunu kafamıza soktu" ifadelerini kullandı.

Özden Toker'in konuşması şöyle:

"En önemsediği sofra birliğiydi. Derdi ki; “İnsanların 24 saat içinde yapacakları çok işleri oluyor ama 1 saatlerini ailelerine ayırıp sofra başında bir araya gelmeleri lazım. Çocuklarınız sizi tanısın, siz çocuklarınızı tanıyın. Yoksa zaman geçiyor ve birbirinize tamamıyla yabancılaşıyorsunuz, birbirinizi anlamıyorsunuz. O hale gelmemek lazım.

Hep bize arkadaş olmaya çalıştı. Babam bize bir şey söylediğinde ya da biz bir şey istediğimizde onu tartışarak hallederdik. Erdal ağabeyim fizikçi olmak istedi, Ömer ağabeyim mühendis olmak istedi, ben de Metin Toker'le evlenmek istedim. Bu konularda babam bizi hep serbest bıraktı.

“ALLAH'IN DEDİĞİ OLUR” YAZILIYDI

Babamı kaybettiğimizden beri her sene mevlitler okunur. Yine oruç tutulur, namaz kılınır. Kendimden bahsetmek istemem ama dini vazifelerimi kendime göre yaparım. İnancımız tamamdır. Şimdi söylüyorum artık bu duyuldu: Babamın yatak odasında, yatağının üzerinde Türkçe “Allah'ın dediği olur” yazılıydı. Ben doğduğum zaman o odada ilk o yazıyı gördüm. Babamı o odada kaybettik, o da en son o yazıyı gördü: “Allah'ın dediği olur.

Ama hiçbir zaman dini siyasete veya çıkarlarına alet etmedi. Sadece babam değil, o kuşak bu konuda çok hassastı. Dininden kopmadılar ama dini alet olarak kullanmadılar. En büyük günah dini siyasete alet etmek değil midir?

 Cumhuriyet'in ilk kuşağı Osmanlı'nın son kuşağıdır. Hem çok iyi eğitim almışlar, hem de yaşam içinde idaredeki eksiklikleri, yanlışlıkları çok iyi görmüşler. İşte bunun için aydınlanma devrimlerini yaptılar."

 

Gündem Haberleri