Taylan Yıldız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Eylül ayı toplantısında yaptığı konuşmada, internet erişiminin lüks olmadığını suya elektriğe erişim kadar önemli ve bir hak olduğunu belirterek, internetin öneminin pandemi döneminde daha iyi anlaşıldığını belirtti. Yıldız, Metrolarda internet olmadığı için 16 milyon İstanbullunun, metroda seyahat ederken, dünya ile bağlantısının koptuğunu vurgulayarak şunları söyledi:
ACİL DURUMDA METRODAKİ VATANDAŞLARA NASIL ULAŞACAĞIZ
“Büyükşehir Belediyemizin övgüye değer bir çabası var. İstanbulluların internete erişimini sağlayabilmek için otobüslerden parklara, meydanlardan, konser salonlarına günlük 1GB ücretsiz WI-FI hizmeti sunarak üstüne düsen görevi yapmaktadır. Bu hizmet İstanbullular tarafından o kadar sevildi ki, 2.7 milyon kullanıcıya ulaştı.
Acil bir durumda metrodaki vatandaşlarımızı hızlı bir biçimde nasıl bilgilendireceğiz. En son 26 Eylül 2019’da yaşadığımız deprem sırasında da, gördük ki güçlü ve kesintisiz bir haberleşme şebekesi taviz veremeyeceğimiz bir zorunluluktur. O gün, o saatte 40 bin hemşehrimiz metro ile seyahat ediyordu. Biz, bugün burada takım elbisesini giyip gelmiş, göğsü kabararak Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi sıfatımızla gezinirken, bize canları emanet edilmiş 40 bin İstanbulluya değil yardım etmek, ulaşamadık bile. Neden? Metrodalar diye”
YERYÜZÜNE ÇIKMAYI BEKLİYOR
İYİ Parti'li meclis üyesi Vedat Taylan Yıldız dünyadan vermiş olduğu örnekler veren Yıldız “Tokyo’da yaşayan bir Japon, karanlığa düşmüyor. New York’taki bir Amerikalının metrosunda internet var. Moskova’da işine giden bir Rus, metrosunda çalışmaya devam ediyor. Roma’da kreatif iş yapan bir tasarımcı, üretimini metrosunda yapabiliyor. Paris’te Fransızlar metrosunda kedi videolarını izleyebiliyorlar. Taşkent’te de durum aynı. Dünya kentinde yaşayan İstanbullu? Yeryüzüne çıkmayı bekliyor. 21. Yüzyılın, ikinci on yılında” dedi.
CEVAP VERİLMEDİ
İYİ Partili Yıldız dünyanın belli başlı kentlerinde metrolarda internet hizmeti verildiğini, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin de hem baz istasyonu kurmak hem de ücretsiz WI-FI hizmeti sağlayabilmek için, Valiliğe 5 Kasım 2019’da başvurduğunu belirterek şu bilgileri verdi:
"Burada amaç iki taraflı iletişimi sağlamaktı. 10 ayı aşkın süredir 16 Milyon İstanbulluyu temsil eden Büyükşehir Belediyemize cevap gelmedi. Kaldı ki Büyükşehir Belediyemize bu projenin hiçbir mali yükü yok. Tam tersine baz istasyonlarından kira geliri sağlayacağız. Ve bu para İstanbullulara hizmet olarak geri dönecek. Ayrıca kuracağımız WI-FI ağı da geliştirdiğimiz ortak bir reklam modeliyle kendi masrafını misliyle karşılayacak. Hem Büyükşehir Belediyemiz para kazanacak, hem de vatandaşımızın en önemli taleplerinden birini karşılamış olacağız" .