T24 yazarı Fikret Bila bugünkü "Krizden çıkış arayışları" başlıklı yazısında Cumhur İttifakı'nın önümüzdeki seçimleri kazanıp iktidarda kalabilmenin yollarını aradığını ve bunun için masada parlamenter sisteme dönüş dahil birkaç seçeneklerinin olduğunu ifade etti.
Ülkenin gidişatına ilişkin değerlendirmelerde bulunduktan sonra Bila konuya ilişkin şunları yazdı:
Bu ortamda Cumhur İttifakı önümüzdeki seçimleri kazanıp iktidarda kalabilmenin yollarını arıyor.
Bu amaçla seçim ve siyasi partiler yasalarını değiştirmek amacıyla ön çalışmalar yapıldığı biliniyor.
Seçim sisteminin değiştirilmesi, üzerinde çalışılan konulardan biri. Dar bölge veya daraltılmış bölge sistemi üzerinde durulduğu daha önce de kamuoyuna yansımıştı. Ancak, bu sistem MHP açısından sorunlu olduğu için bir sonuca varılamıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50 artı 1 formülünün değiştirilmesi için de yoklamalar yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde tek tura geçilmesi, yüzde 40 alan adayın cumhurbaşkanı seçilmesi veya ilk turda en fazla oy alan adayın seçilmesi gibi seçenekler değerlendiriyor. Ancak yürütme erkinin tüm yetkilerini kullanacak cumhurbaşkanının yüzde 50'nin altında bir oyla seçilmesinin meşruiyet tartışmalarına yol açacağı endişesiyle tereddüt yaşanıyor.
İktidar kanadındaki bu arayışlar muhalefet kulislerine yansımış durumda. CHP kulislerinde iktidarın belli koşullarla parlamenter sisteme dönüşü bir seçenek olmaktan tamamen çıkarmadığı konuşuluyor. Zayıf bir olasılık olmakla birlikte bu seçeneği de iktidarın masanın bir köşesinde tuttuğu ve zaman zaman CHP'lilerin olduğu ortamlarda dillendirdiği de kulis bilgileri arasında.
Kılıçdaroğlu ne diyor?
CHP kulislerine göre, bu seçenek İYİ Parti lideri Meral Akşener'in, MHP lideri Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın çağrılarını yanıtlarken, "parlamenter sisteme geçiş şartıyla konuşabiliriz" önerisini dillendirmesinden bu yana masada duruyor.
Bütün partilerin bir araya gelip yeniden parlamenter sisteme geçişi sağlayacak bir anayasa değişikliği yapmaları ve bir geçiş döneminden sonra Türkiye'nin seçime gitmesi mümkün olur mu?
Böyle bir model iktidarın işine gelir mi? CHP böyle bir formüle ne der?
İzmir'de yaşanan deprem felaketinden önceki bir sohbetimizde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na bu soruları yönelttim.
"Türkiye ağır bir krizde. Devlet yönetiminde en önemli sorun güvensizlik ve şeffaflığın olmayışı. Devlete güven yok ve devlet şeffaf yöneltilmiyor. Bu krizden çıkış için bir yol bulmak her siyasi partinin sorumluluğudur" yanıtını vermekle yetindi.
"Sizin öneriniz nedir" soruma yanıtı ise 37. Kurultay'da ilân ettiği CHP'nin İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi oldu:
"Bizim İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi'nin ilk maddesinde çıkış yolu yazıyor. O da, güçlü bir parlamenter sisteme geçmek, onun içinde geniş bir toplumsal mutabakatla, vesayetten uzak, darbe hukukundan arınmış, gücünü milletten alan bir anayasa yapmaktır."
CHP bu önerisini kabul edecek bütün partilerle temasa açık görünüyor.