Araştırmacı İbrahim Uslu Cumhuriyet'ten İpek Özbey'e konuştu. Uslu, CHP'den istifa eden ve İYİ Parti'de yaşanan ihraçların Millet İttifakı'na olan etkisini sıraladı. Erken seçim için de tarih veren Uslu gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Röportajın ilgili kısımları şöyle:
- Erken seçim olursa kafanızdaki tarih?
Benim tahminim 2021 içinde bir erken seçim olabileceği yönünde. Hem bu iki konudaki fikir ayrılıkları hem de AKP’nin getireceği hukuk reformunda doğabilecek fikir ayrılıkları... Benim gördüğüm ülkenin sorunları derinleştikçe, iki ortak arasındaki fikir ayrılıkları çoğalıyor. 2017’den bu yana bu kadar sık tartıştıklarına şahit olmamıştık. Bir de bundan önce tartışmalar pek de kamuoyu önünde yapılmazdı.
- Bir yandan partilerin içinde de kaynamalar var. Son olarak cuma günü CHP’den üç milletvekili istifa etti. Millet İttifakı’nı ayakta tutmak için büyük çaba harcayan Kılıçdaroğlu’nu ve CHP’yi yaralayan bir gelişme midir bu?
Çok etkileyeceğini düşünmüyorum açıkçası. Bugün başlayan bir süreç değil. Muharrem İnce, uzun zamandır CHP içinde bir genel başkanlık yarışı içinde. CHP, daha büyük bir krizi olağanüstü kongre toplama sürecinde yaşamıştı. O süreçten sonra şunu gözlemledik. Bu süreçler CHP tabanını etkilemiyor. Seçmen “Bunlar yine kendi aralarında tartışıyorlar, partiden uzaklaşayım” demedi. Tıpkı İYİ Parti’de olduğu gibi. İhraçlar, istifalardan sonra İYİ Parti oylarını yüzde 25 artırdı.
- CHP’de tartışmaların Atatürkçülük üzerinden yapıldığını hatırlatalım. Muharrem İnce de böyle başladı ve son istifalar... CHP’nin “dostlarını” sevmeyen ulusalcı tabanından bu çerçevede bir kayma olmaz mı?
Şu an için bunun sinyallerini görmüyoruz. Parti kurulduktan sonra nasıl bir kadro ve söylemle hareket edeceği ve siyasetin o günkü koşulları o partinin geleceğini etkileyen faktörler. Öyle bir iddia ile ortaya çıktılar ki ben bu iddianın çok ikna edici olduğunu düşünmüyorum. Şimdi mesela MHP’nin Türk milliyetçiliğinden uzaklaştığını, Saadet Partisi’nin dinden uzaklaştığını iddia ettiğinizde onların tabanı buna ne kadar ikna olabileceklerse, CHP’nin Atatürkçülükten uzaklaştığını iddia ettiğinizde de tabanı ancak o kadar ikna edersiniz. CHP’nin üst yönetimine ve teşkilatlarına baktığımızda Atatürk’ten uzaklaşma emaresi görmüyorsunuz. Uzun zamandır Muharrem İnce bu görüşlerini dile getiriyor ama o süreç boyunca CHP tabanında bir kopma, bağların zayıflaması gibi bir reaksiyon gözlemlemedik. Bundan sonrası için de pek ihtimal vermiyorum. Ama çok iyi bir ekip kurar, İspanya’daki Podemos hareketi gibi yine Tony Blair’in Üçüncü Yol’u gibi yeni bir söylemle siyaset sahnesine girer, teorik olarak ilgi çekebilir.
- Peki, gerek İYİ Parti, gerek CHP içinden çıkan muhalefetin bir “Saray Operasyonu” olduğuna inanıyor musunuz?
Ben bu komplo teorilerine çok fazla itibar etmiyorum, çünkü hem Muharrem İnce hem Ümit Özdağ’ın tutumlarına baktığınızda aslında ilk günden itibaren genel başkanlık yarışına girmiş, iddiaları olan siyasetçiler olduğunu görürsünüz. Dolayısıyla bu tür siyasetçileri uzun zaman bir yerde tutamıyorsunuz, çünkü gerçekleştirmek istedikleri iddiaları var ve önünde sonunda bir adım atıyorlar. Ama sonuç konusunda eğer yeni parti kurarlarsa, kurulduğunu ve seçmen tepkisini görmeden bir değerlendirmeyi erken bulurum.
- Sizce Millet İttifakı bir lideri mi aday gösterir, yoksa İstanbul seçimlerinde olduğu gibi yepyeni bir isimle mi tanışırız?
Hakikaten bunu tahmin etmenin imkânsız olduğunu düşünüyorum. Bence partiler de bunu bilmiyorlar, üzerinde uzlaşılması en zor şey. Yine farklı adaylarla çıkma olasılığı da bence diğer seçeneğe göre daha yüksek.