Ticari Sır gerekçesiyle Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan anlaşmaların kamuoyundan saklandığını anımsatan İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, “Varlık Fonunun bünyesinde denizcilik işletmeleri de var. Denizcilik İşletmelerine bağlı limanlar mevcut. Yine geçmiş dönemlerde ihaleyle çıktıklarında verilen taaddüt edilen ve yapılması gereken revizyon, modernizasyon yapılmadı. Buna da gerekçe olarak sözleşme süresinin yeterli olmamasını gösteren işletmeler var.
Sözleşme kapsamında bu şartların verilen süre yeterli değil deniliyor. Şimdiye kadar yerine getirmedikleri şartları 49 yıllığına bu işletmeleri alarak ülkemizin güvenlik alanını da ilgilendiren ihracatını da doğrudan etkileyen limanlarımızı tehlike altına sokuyor. Güvenlik alanı çok önemli çünkü son dönemlerde limanlar üzerinden uyuşturucu ticareti yapıldığı söylenen özellikle Mersin, İzmir Limanlarına da dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.
49 YILA KADAR UZATILDI
41 milletvekilinin katılımı ile hazırlanan 8 maddelik Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığı'na sunulduğunu kaydeden Yasin Öztürk stok yapanlara ağır cezalar getiren kanun teklifine göre LPG piyasasındaki rafinecilerin kapsamının genişletildiğini Türkiye Denizcilik İşletmeleri Anonim Şirketi ile Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletme Genel Müdürlüğü'ne ait bazı limanların işletme hakkı verilmesi ve devir yöntemiyle gerçekleştirilen özelleştirme uygulamalarının 49 yıla kadar uzatıldığını anlattı.
Kanun teklifinde ayrıca yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimine ilişkin düzenlemelerin yer aldığını kaydeden Öztürk “Kötü ekonomik yönetimin sorumluluğunu stokçuların üstüne yıkma bir çalışma olarak değerlendirdiğini belirten İYİ Partili Öztürk, “Mevsimsel stok yapmak zorunda kalan soğancılar stokçu durumuna düşürülebilir, toptancılık yapan ve ülke genelinde geniş ağı bulunan market şirketleri de aynı şekilde stokçu durumuna düşürülebilir” diye konuştu.
O SORUYU AKILLARA GETİRİYOR
Stokçuluk adı altında getirilen kanun teklifinin 1. Maddesinin limanların işletilmesine yönelik olduğunu vurgulayan Öztürk şunları söyledi: “Bu maddenin en büyük sorunu daha süresi dolmamış işletmelerin yönetimleri istemeleri halinde 3 ay içerisinde sözleşmelerinin yenilenmesi hakkı veriyor. Her şeyden önce bu ihalelerin yapıldığı dönemde o gün ki şartlarda ihalelere katılan firmalar açısından haksızlık söz konusu. İhaleye çıkarken 25 yıllığına çıkıldığını düşünerek verilen ihale teklifinin 49 yıllığına olduğunu bilselerdi ona göre teklif verirlerdi. Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan görüşme sonrasına 10 kurum üzerinden bir sözleşme yapıldığı ifade edilmişti. Bu kurumlardan birisi de Birleşik Arap Emirliklerinin resmi kuruluşu olan Abu Dabi Liman Şirketi ile yapılan mutabakat. Acaba limanlarımız Arap Emirlikleri’ne peşkeş mi çekilecek sorusu akıllarımıza geliyor.
"GÜVENLİK ALANI ÇOK ÖNEMLİ"
Ticari Sır diyerek Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan anlaşma kamuoyundan saklanıyor. Varlık Fonunun bünyesinde denizcilik işletmeleri de var. Denizcilik İşletmelerine bağlı limanlar mevcut. Yine geçmiş dönemlerde ihaleyle çıktıklarında verilen taaddüt edilen ve yapılması gereken revizyon, modernizasyon yapılmadı. Buna da gerekçe olarak sözleşme süresinin yeterli olmamasını gösteren işletmeler var. Sözleşme kapsamında bu şartların verilen süre yeterli değil deniliyor. Şimdiye kadar yerine getirmedikleri şartları 49 yıllığına bu işletmeleri alarak ülkemizin güvenlik alanını da ilgilendiren ihracatını da doğrudan etkileyen limanlarımızı tehlike altına sokuyor. Güvenlik alanı çok önemli çünkü son dönemlerde limanlar üzerinden uyuşturucu ticareti yapıldığı söylenen özellikle Mersin, İzmir Limanlarına da dikkat edilmesi gerekiyor.” (Ankara- Halil Yatar)