İYİ Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu, parti genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin kritik değerlendirmelerde bulundu.
Gazetecilere açıklamalarda bulunan İYİ Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu, hakaretten kaynaklanan siyasi yasağın, ceza yasalarından kaldırılması için Meclis Başkanlığına Türk Ceza Kanunu’nun 125, 130, 131 ve 299. maddelerinde bazı değişiklikler yapılması teklifinde bulunduklarını söyledi.
“HAKARET SUÇU KALDIRILMAYACAK, SİYASİ YASAK GETİRİLMESİ ÖNLENECEK”
“Böylelikle hakaretten kaynaklanan siyasi yasağı, ceza yasalarımızdan kaldırmasını sağlayacağız.” diyen Zorlu, “Önemle vurgulamak isteriz ki kaldırılan hakaret suçu değildir, yine cezalar devam edecektir. Bu kanun teklifi hakaret yoluyla siyasi yasak getirilmesinin önlenmesidir.” diye devam etti.
Cumhur İttifakı’na çağrıda bulunan Zorlu, “Gelin, dürüstseniz sözünüzde durun! Vaktiyle Sayın Erdoğan''ı da mahkûm eden ucube yasaklardan kurtulalım. Siyaset özgürleşsin. İktidar demokrasiden yana mı, değil mi görelim. Bu yasağı bağımsız yargı mı vermiş, yoksa iktidar kumpası mı görelim. 16 milyon İstanbullunun iradesinden yana olup olmadıklarını görelim…” dedi.
“İMAMOĞLU CEZASI ONAYLANACAK GİBİ GÖZÜKÜYOR”
İmamoğlu’nun aldığı cezaya da değinen İYİ Parti Sözcüsü, cezanın kesinleşmiş olmamasına rağmen iktidar cephesinden gelen açıklamaların kararın onaylanacağına yönelik olduğunu ileri sürdü.
Zorlu’nun konuya dair şunları söyledi:
- “Bu hukuki değil, siyasi bir davadır. 16 milyon vatandaşımızın oylarıyla seçilmiş, İstanbul gibi dünyanın gözbebeği bir şehri yöneten sayın İmamoğlu’na; ‘ahmak’ kelimesini kullandığı için seçme ve seçilme yasağı getirilmesi büyük bir hukuksuzluk ve vicdansızlıktır.”
- “Bu aslında bir siyasi partinin ya da olası bir seçimin konusu olmanın ötesinde Türkiye’nin dış dünyada görünümü ile alakalı ciddi bir sorundur. Bu ayıptan ülkemizi bir an önce kurtarmak gerekmektedir. Dün AK Parti’den birileri de hakaret suçlarına siyasi yasak getirilmesine karşı oldukları açıklaması yaparak; ‘Bunun yasayla düzeltilmesi mümkün.’ demişlerdi.”
ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI: “ASGARİ ÜCRET ÜLKESİ HALİNE GELDİK”
Asgari ücretin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 8.506 TL olarak açıklanmasına değinen Zorlu, “Biz İYİ Parti olarak bu rakamın en az 9.200 TL ve nihai önerimizin 9.600 TL olduğunu açıklamıştık. Ayrıca 3 ayda bir gözden geçirilmesini önermiştik. Hesaplama yöntemimizi de izah etmiştik. Peki işçi temsilcilerinin dışlandığı bu toplantıda 8.500 TL neye göre belirlenmiştir? Maalesef rakamın da ötesinde asıl sorun ülkemizin bir asgari ücret ülkesi hâline gelmiş olmasıdır. Bugün ücretli kesimin aldığı ücrete bakıldığında asgari ücretin 1,05 katından az ücret alanlar %44; 1,5 katından az alanlar %68 düzeyine ulaşmıştır.” ifadelerini kullandı.
Özel sektör çalışanlarının yaşadıkları mağduriyetlere dikkat çeken Zorlu, “Bir diğer sorun da asgari ücret artışlarına bağlı olarak özellikle özel sektörde çalışanların maaşlarının kademeli olarak orantılı biçimde artırılamıyor olmasıdır ve emeklilerimizin eriyen maaşları… Derhâl en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır.” dedi.
ERDOĞAN’IN “KÜFE” SÖZLERİNE YANIT: “ASIL KÜFE MİLLETİN SIRTINDA”
Erdoğan’ın asgari ücreti açıklarken sarf ettiği “Bizim sırtımızda küfe var. Sırtında küfe olmayanlar rahat konuşuyor ama bizim sırtımızdaki küfe 85 milyonun taşındığı bir küfe.” sözlerine de değinen Zorlu, “Bu hazin gidişatın temel sebebi de Sayın Cumhurbaşkanı’nın ‘küfe’ yakıştırmasında aranmalıdır. Zira asıl ‘küfe’ milletin sırtındadır. İçindeki en ağır yük, AK Parti ve uyguladığı yanlış ekonomi politikaları; garantili geçiş vb. adımlarla yaşanan ağır israf 3-5 maaşlı yandaşlar sistemidir. Bu aziz millet geçmişte de ağır yükleri taşımıştır elbette. Ancak bu kez küfenin kendisi küflenmiş; memleketin her yanına adaletsizlik, liyakatsizlik ve hayat pahalılığı saçmaktadır.” şeklinde konuştu.
GENÇLERİN BÜYÜK ÇARESİZLİĞİ!
“Bakınız bu iktidarla birlikte doğan gençlerimiz bugün 20 yaşını aşmış durumdadır.” diyen Sözcü Zorlu istatistik vererek şöyle devam etti:
“Üniversiteyi yeni bitirmiş, eğitime devam etmeyen ve tam zamanlı çalışan 25 yaş altı gençlerin ortalama ücreti ne kadar? Bu gruptaki gençlerimizden özel sektörde kayıtlı olarak çalışanların ortalama ücreti 2014’te asgari ücretin 1,28 katı iken geçen yıl 0,93 katına geriledi. Yani işe yeni başlamış gençlerin eline geçen ücret kayıtlı olmalarına rağmen asgari ücretin altında. Şimdi, sadece bu gençleri düşünsek dahi açıklanan asgari ücret yaşamak için yeterli değildir. Bugün bir gencin 50 m2 ev kiralayacağını varsaysak bu konutun ülkedeki ortalama kira bedeli 3.110 TL, İstanbul’da ise 4.420 TL’dir. Bu durumda İstanbul’da işe başlayacak üniversite mezunu bir gencin kira dışında eline kalan ücret 4.080 TL olacaktır. Diğer taraftan ülkemizdeki ortalama bir kiracı hanenin konut büyüklüğü 105 m2’dir. Yani ortalama bir hanenin kiralayacağı ev için cebinden çıkacak bedel 6.531 TL’dir. Bu haneye tek asgari ücret giriyorsa da kira çıkınca ellerinde kalan 1.969 TL olacaktır. Arkadaşlar fatura, beslenme, ulaşım gibi maliyetleri dikkate alırsak bekâr bir gencin bile hayatını idame ettirmesi için 4.080 TL yeterli değilken; bir aile için 1.969 TL’nin yeterliliğini tartışmak dahi imkânsızdır.”