Binayı bu kadar dayanıksız yapanlar ve çürük raporu verilmesine rağmen kendilerini uyarmayanların yargı önünde hesap vermesini isteyen Sercan Turgut, “Bunlar resmen canımızı hiçe saydılar. Güzellik salonunun sırf alan kazanabilmek için taşıyıcı kolonu kestiğini duydum. Akıl tutulması. 10 saniyede benim binam çöktü. Herkes benim gibi şanslı olmadı. İki meslektaşımı yitirdim ben orada. Bir Süheyla ablamız vardı. Emekli mühendis. Onun orada kedi evi vardı. Bu insanların ölümüne sebep verenlerin yatacak yeri yok. Benim kafamdaki betonda deniz kumu vardı” dedi.
İzmir’deki depremin simge binası Rıza Bey Apartmanı oldu. En çok can kaybı bu apartmanda yaşandı. Avukat Sercan Turgut da o gün enkaz altında kalmıştı. 4,5 saat sonra enkaz altından çıkarılan Turgut’u hem depreme karşı bilgisi hem de şansı kurtardı. Hastanede tedavisi süren Turgut yaşadıklarını anlattı ve uyarılarda bulundu.
HER ŞEY BİRKAÇ SANİYEDE OLDU
Rıza Bey Apartmanı’nın yedinci katında bürosu bulunan avukat Sercan, depremin yaşandığı 30 Ekim’de günlük işlerini yapıyordu. Ablası saat 14.30’da adliyeye geçmek için bürodan ayrıldı. Müvekkil görüşmelerini bitirdikten sonra evden getirdiği yemeği ısıtmak için mutfağa geçerek, ocağın tutuşturan Sercan Turgut, yemeğin ısınmasın beklerken elindeki telefonda sosyal medyayı incelediği sırada birden sarsıntı oldu. Turgut, ilk anlarda deprem olduğunu fark edemese de odalardan ses gelmeye başladı ve duvarda asılı çerçeve içindeki avukatlık ruhsatı yere düştü, vazolar kırıldı. Turgut, pencere camının birden patlaması üzerine geçen birkaç saniyede durumunu ciddiyetini anladı. (ANKA)