İzmir'in en işlek mekanlarından Bornova Küçük Park ile Alsancak'ta kafe ve barlar açıldı. Ancak, saat 07.00- 19.00 arasını kapsayan bu kısmi gevşeme kararları, aylardır siftah yapmayan ve kira, vergi, elektrik, su, kredi gibi borçları nedeniyle beli bükülen işletmecileri pek mutlu etmedi. Çok sayıda işletmeci birikmiş borçlar ve personel olmaması nedeniyle kepenklerini bile açamadı. Açabilen birkaç esnaf ise pandemiden önce, üniversite öğrencileri ve özellikle gençlerle dolup taşan Küçük Park'ta artık uzunca süre işlerin normale dönemeyeceğini söyledi. Biriken borçların ödemesinin en az 1,5- 2 yıl süreceği ifade edildi.
"KENDİ YÜZÜKLERİMİZİ SATIP, EKMEK..."
ANKA Haber Ajansı'na konuşan kafe işletmecisi Bekir Yılmaz, "1 milyon dolara yakın yatırım yapmıştık. Aylarca kepengimiz kapalı kaldı. Borçlarımızı ödeyemedik. Kiramızı ödeyemedik. Şu an günlük 150 TL ciro yapıyorum. Evimin 2 bin TL'lik kirasını bile ödeyemedim. Devlet hiçbir şekilde yardım yapmıyor. Çocuğum doğdu, doğum parası bile vermediler. İŞKUR, SSK'nız yok diyor. Yahu sigortayı yatırabilecek durumda olsam sizden niye yardım isteyeyim. Saçma sapan bir sistem var. Bu kafeleri açtık ama inanın ki hiç umudumuz kalmadı. Cebimizde sigara alacak paramız yok. Sayın Cumhurbaşkanımız başa geldiğinde, 'sadece benim bu yüzüğüm var' dedi. Biz kendi yüzüklerimizi satıp ekmek alıp hayatta kalmaya çalıştık. Çocuğuma bez alabilmek için yüzüğüme kadar satmışım. En kötü bez 40 lira. Bir krem 39 lira. Mama alıyorum, 60 lira. Bir mama 60 lira olabilir mi? Bu gidişatla çocuklarımıza bırak geleceği bir çam ağacı bile bırakamayız" dedi.
"HİÇ FAYDA ETMİYOR"
Küçük Park'ta kitap kafesi bulunan bir işletmeci ise şunları söyledi: "Azıcık da olsa kasaya bir şey girer mi diye can havliyle dükkanları açtık. Ama hiç fayda etmiyor. Borçlarımız çok fazla. İki ayrı kredi çektik. Bunlar bizi çok zorluyor. 1,5-2 yılda bu borçları anca öderiz diye düşünüyorum. Dükkanların açılması bizde sadece psikolojik bir rahatlama yarattı. Açıkmışçasına hissedelim diye açıyoruz. Ama müşterinin geleceği saatlerde yasaklar başlıyor. Para kazanamadığımız için yaşadığımız gerginlik zaman zaman çalışanlara da sert davranmamıza yol açıyor. Kredi borçlarını başka kredilerle kapatıyoruz. Aktar dönder yöntemini deniyoruz. Bilmiyoruz ne olacak bundan sonrası...!
"AÇMASALAR DAHA İYİ"
Uzun yıllardır Küçük Park'ta köftecilik yapan Süleyman Bayram da "İnsanlar dükkanlarını açtılar. Ama açmasalardı daha iyiydi. Çoğunun elektriği suyu kesik. Adam onları açtırmak için 20 bin lira harcaması lazım. Devletin yardımları çok yetersiz. Tüm esnaf ve işletmeci borçlu. Herkes kredi çekiyor. Bu zararın kapanması 1,5 yılı bulur. Ben bile basit bir köfteciyim ama 85 bin lira içerideyim. Düz, basit bir köfteci olarak ben bile bu kadar borçluysam gerisini siz düşünün. Ailemizle çalışıp maliyeti düşürmeye çalışıyoruz. Sadece paket servisi çalışıyor. Gel al çok zayıp. Devlet en azından elektrikte, stopajda, KDV'de bari yardımcı olsa..." diye sitem etti.
"BÜYÜK ŞİRKETLER DESTEK ALIYOR BİZ BAKIYORUZ!"
Bir başka kafe işletmecisi ise "Borçlanıp yeni ürünler alarak dükkanı açtık. Ancak masraflarımızın çeyreğini bile karşılayamıyoruz. Personelin parasını ödeyemiyoruz. Destek hiç almıyoruz. Büyük şirketler alıyor, biz bakıyoruz. Zor durumdayız" dedi.
"BEN YARIM SAATTE NE İŞİ YAPAYIM"
Alsancak'ta 7 yıldır restoran işleten Nevzat Kılıç da yasak saatlerinin 22.00'ye çekilmesini istedi. Genellikle insanların 18.00- 18.30'da işten çıktığını belirten Kılıç, "1 saatte insanlar nasıl oturup iki lokma bir şey yesin, rakısını içsin. Zaten aylardır kapalıyız. Bulaşıkçısından, aşçısından, garsonuna herkes mağdur. Ben yarım saatte ne işi yapayım? Bunca insan burada ekmek yiyor. Dükkan sahibi kira istiyor. Ben bunları nasıl ödeyeyim. En azından saat 22.00'ye kadar çekilmeli bu süre" diye konuştu.
İşte o görüntüler: