Kadıköy - Fikirtepe'de park alanı olarak tasarlanan arazi rant alanı oldu

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yeşil alan olarak bağışlanan 7 dönümlük araziyi konut ve ticaret alanına çevirdiği ortaya çıktı.

Özel proje alanı olarak yaklaşık 10 yıl önce Şua İnşaat tarafından üstlenilen kentsel dönüşüm projesine 2015 yılında başlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapılacak inşaatta toplam alanın yüzde 28’ini yeşil alan olarak terk edilmesi karşılığında firmaya yapım izni verdi.

20 dönümlük arsanın 13 dönümüne içinde 2 bin 800 kişinin oturduğu 3 bloklu bir site yapıldı. 7 dönümlük alanda yeşillendirilerek park yapılması için Hazineye terk edildi. 2018 yılında mülk sahipleri evlerine taşındı. Fakat tüm Fikirtepe mahallesinin kullanımı için yeşil alan olarak terk edilen sitenin önündeki boş arsaya tek bir ağaç dahi dikilmedi.

İKİ KERE YEŞİL ALAN İKİ KERE DE KONUT ALANI İLAN EDİLDİ

Karar'dan Hava Asal'ın haberine göre, 2021 yılının Şubat ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeşil alan olarak tescili yapılan bu alanın plan notları değiştirdi. Yeni planda konut ve ticaret alanı yapılan arsa için site sakinleri itiraz dilekçesi verdi. Vatandaşların itirazlarını kabul eden Bakanlık Mayıs ayında yeniden 7 dönümlük arsayı yeşil alan olarak onayladı.

HAZİRAN'DA VATANDAŞIN YEŞİL ALANI ÖZEL ŞİRKETE SATILDI

Fakat arsanın Haziran ayında yeniden konut ve ticaret alanına dönüştürüldüğü ve Emlak Konut aracılığı ile Torkam İnşaat yatırım A.Ş.’ye 133.900.0000 TL bedelle satıldığı iddia edildi. Fikirtepe'de daha önce açıklanan Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO), İstanbul Fikirtepe Kentsel Tasarım Projesi 3419/1 parsel inşaatı işinin sözleşmesinin yüklenici Siyahkalem Müh. İnş. San. ve Tic. AŞ ile 3 Haziran'da imzalandığını duyuruldu.
Daire sakinlerinin Danıştay 6. Dairesi’ne 2021/7614 dosya numarası ile açtığı dava daha sonuçlanmadan Fikirtepelilerin yeşil alan olarak bıraktıkları kendi arsalarında Haziran ayı içinde inşaat çalışmaları başladı. Başlayan inşaat için ivedilikle yürütmeyi durdurma davası açılmasına rağmen bölgede inşaat devam ediyor.

Yaşanan bu durumu gündeme getiren Hava Asal durum değerlendirmesi yapmak için  avukat Figen Çalıkuşu, TMMOB İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Esin Köymen ve Mimarlar Odası Kadıköy Temsilcisi Saltuk Yüceer ile görüştü.

SORU 1: " Fikirtepe'de yaşanan bu durum için ne diyeceksiniz? Yeşil alan nasıl belirlenir, nasıl değerlendirilir? Çevre ve şehircilik Bakanlığı'nın bu yerleri imar planını yenileyerek satma yetkisi var mı?

TMMOB İstanbul Büyükkent Şube Başkanı ESİN KÖYMEN:

"Fikirtepe ile ilgili bizim daha önce iptal ettirdiğimiz planlar var. Fikirtepe için yeni planlar yapıldı biz onlara da dava açtık. Dolayısı ile bu dava süreçlerimiz devam ediyor. Burada imar planlamasında sosyal donatı alanı olarak ayrılmış yerler mülk sahiplerinden alınan yerlerdir ve imar kanununa göre hiç bir şekilde yeniden yapılaşmaya konu edilemez. Çünkü o donatı alanları parsel numarası olmaksızın kamu adına terk edilir. Kamuya terk edildiği için tüm halkın kullanımına açıktır."

YEŞİL ALANA PARSEL NUMARASI DA VERMEK SUÇTUR

"Burada yeşil alan ilan edilmesi bölgeye gelen yoğun nüfusun nefes alması için yapılmıştır. İlave nüfusla gelen yükün ihtiyaçları karşılansın diye böyle terkler istenir mülk sahiplerinden ve terk edilen alan kamuya ait olur ve vatandaşların ihtiyaçları karşılansın diye donatı alanlarına dönüştürülür. Tekrar ediyorum yeşil alanlarda parsel numarası olmaz eğer Bakanlık yeni bir düzenleme yaparak yeşil alana parsel numarası vermiş ise bu da usulsüz bir işlemdir. Bu dava kazanıldıktan sonra doğrudan yüklenici firmaya ve Bakanlığa yapılan bu işlemin ortadan kaldırılması yönünde de davayı devam ettirmek gerekir. Yani dava süresince mevcut yapılan inşaat ne seviyeye gelmiş ise eski şekline dönüştürülmesi istenebilir. Çünkü bu şöyle bir şey değil imar planı vardı da yarısında sonra iptal ettirildi değil burada firma hadi bakalım ben yasal olarak başladım siz sonrasında iptal ettirdiniz diyemez. Burada başından beri bir usulsüzlük mevcut."

BU DAVA MÜTHİŞ BİR EMSAL OLUR

"Bu son derece önemli bir dava burada başarı kazanılırsa bu müthiş bir emsal olur. Burada neredeyse 8'e 8 kusurlu diyebileceğimiz bir durum var. Davayı yapılan usulsüz inşaatı durdurma ve alanı eski haline getirme davası olarak genişletmek gerekir. Biz daha önce Fenerbahçe Parkı'ndaki piramiti yıktırdık. Gökkafes'in belli bölümleri yıktırıldı. Burasıda yıktırılabilir. Burada vatandaştan gelen yani yerelden gelen bir dava var bu çok önemli. Bu davanın önemi şu bu durumlar ile karşılaşan ve mağdur olan vatandaşlar daha cesur olarak dava açarlar ve yerelden davalar gelmeye başlar.

SORU 2: Yukarıda kısaca bilgisini verdiğimiz bu durum hukuka ne kadar uygundur?

AV. FİGEN ÇALIKUŞU: Önce yasaların yasası olan Anayasa'nın 56. Maddesini anımsatalım: “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.” hükmünü içermektedir. Anayasa’nın bu genel direktifini İmar Yasası sağlar, fiilen hayata geçirir.
Nitekim 3194 sayılı İmar Yasası'nın 18. maddesinin üçüncü fıkrası buna bir örnektir.

Andığımız madde; Düzenleme ortaklık payı adıyla kesilen ya da bedelsiz terk edilen yerlerin,“umumi hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarda kullanılamayacağını” emreder.

7 DÖNÜMLÜK ARSA YEŞİL ALAN OLARAK TERK EDİLSİN DİYE CİDDİ BİR EMSAL ARTIŞI YAPILMIŞ

BU NE DEMEKTİR?

Örneğimizde olduğu gibi, insanların 20 dönüm tapulu alanından, park alanı olarak ayrılan 7 dönüm başka maksatla kullanılamaz. Başka bir imar parseline de asla dönüştürülemez. Fikirtepe’de 3416 ada 2 nolu parselden, 7 dönüm park alanı olarak ayrılmış.

Ama… Geride kalan 13 dönümde yapılan inşaata baktığımızda ise toplam 3 blokta 785 daire ve 2800 kişinin yaşadığı bir konut alanı yaratılmış.

Bu ne demek 7 dönüm yeşil alana ayrılmış karşılığında ciddi bir emsal artışı yapılmış demek.

VATANDAŞIN ANAYASAL HAKLARI İHLAL EDİLMİŞ

2800 kişilik bir yaşam alanı yaratıldığına göre “planlama ve şehircilik ilkeleri ve mevzuatı gereği’’ sosyal donatı alanı yaratma mecburiyeti vardır. Bu bir zorunluluktur.

SORU 3: Peki yeşil alan olarak terk edilen arsalar park ve bahçelere dönüştürülmez ve üzerinden birkaç yıl geçtikten sonra özel şirketlere Emlak Konut aracılığı ile satılabilir mi?

AV. FİGEN ÇALIKUŞU: Yeşil alan asla ve asla imar parseline dönüştürülemez. 5 yıl süre ile amacına uygun kullanılmayan böylesi alanları tapu maliklerinin geri alma hakkı vardır. Anayasal ve yasal zorunluluğa rağmen, yeşil alanda inşaata başlamak,

1- 2800 kişilik artan bir yoğunluğun hemen yanına, 7 dönüm üzerine bir başka devasa yoğunluk eklemek kişilerin anayasal hakkı olan sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının da ihlali anlamına gelir.

2- 2800 kişi ve hemen yanına yapılacak binalarda yaşayacak olanlarla, neredeyse bir ilçe nüfusu kadar insan aynı imar adası üzerinde yaşayacaktır.

Öyle ki ilçe belediyesi kurulacak bir nüfus bir imar adası üzerine yerleştirilecek, belediye başkanı seçseler olacak ama bir tane yeşil parkları olamayacak, sağlıklı çevrede yaşama hakları bir yerde hukuksal zor ile ellerinden alınacak.

Bir tek yeşil alanı olmayan, dip dibe yaşamaya mecbur bırakılan binlerce kişi. Meseleye sadece 3 blok 5 blok olarak bakamayız. O 3-5 blokta aynı imar adası üzerinde neredeyse 5.000 kişi yaşayacak.

Ama ne yazık ki asıl mesele “insan ve insan onuruna yakışan yaşam hakkı” değil, “rant” yaratma gayretidir. 5.000 kişinin yaşadığı ve parkı alanı olmayan bir ilçe düşünülemez değil mi? Bu kabul edilemez bir durumdur. Yeşil alan asla ve asla imar parseline dönüştürülemez.
3- 5 yıl süre ile Amacına uygun kullanılmayan böylesi alanları tapu maliklerinin geri alma hakkı vardır Tapu maliklerinin 7 dönümü park alanı olarak ayrılmıştır, başka amaç ile kullanılacak ise 7 dönümü maliklerin geri alma hakkı vardır. Bu durum bir yerde vatandaşın mülkiyet hakkının da yasa dolanarak gasp edilmesi anlamına gelir. Sadece yasaya değil, Anayasaya aykırıdır. Özetle şöyle diye biliriz bu yapılan planlama ve şehircilik ilkelerine, imar mevzuatına aykırı olduğu kadar Anayasa'ya da aykırı bir uygulamadır.

SORU 4: Kadıköy Belediyesi'nin ve İBB'nin bu tip projelerde söz hakkı nedir? İmar planları yapıldığı yerelin yöneticilerinin de katılımı ile hazırlanmıyor mu?

Mimarlar Odası Kadıköy Temsilcisi SALTUK YÜCEER: Burada asıl sorun kentlerdeki imar planlarının parça parça yapılmasıdır. İmar planları kentin belediyelerinin de dahil olduğu bir çalışma ile belirlenmesi gerekirken artık Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından parça parça istediği şekilde yapıyor. Burada yerel yönetimlerinde dahil edileceği bütüncül planlamayı savunmak gerekiyor. Şimdi normalde 3 bin - 5 bin ölçekli imar palanlarını ilçe belediyeleri ve büyükşehir belediyeleri yapıyor. Ama Fikirtepe gibi yerlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ilçe ve büyükşehir belediyesini devre dışı bırakarak bütün planlama sürecini kendisi yapıyor.

İMAR PLANLAMASI SÜRECİNDE DAHA ÖNCELERİ BELEDİYELERDE ROL ALIYORDU

Fikirtepe'de değişiklik planları daha önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden geçen kararlarla yapılıyordu. Belediye el değiştirince doğrudan bakanlık yapmaya başladı.

Çevre ve Şehirçilik Bakanlığı istediği her yerde parsel bazına kadar inerek planlama yapıyor. Böyle bir imar planlama şekli dünyada yok.

KADIKÖY BELEDİYESİ'NİN FİKİRTEPE'YE KARIŞMA YETKİSİ YOK

Bu sitede bakanlık vatandaşın hazineye terk ettiği yeşil alanı bir donatı alanı olarak değerlendirmeyecek ise ayrı bir yerde insanlara yeşil alan sunması gerekirdi. Böyle bir alan ayırmadan var olan alanı imara kesinlikle açamaz. Burada dava açıp derhal yeni imar planı iptal ettirilebilinir. Kadıköy Belediyesi'nin Fikirtepe'ye hiç bir şekilde karışma ve kontrol etme yetkisi yok, hiç bir şey yapamazlar. Eskiden İBB karar veriyordu şimdi Bakanlık direk kendisi karar veriyor.

Hava Asal'ın iddiasına göre, olay Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Basın Müşavirliği'ne mail yoluyla sorulmuş, ancak herhangi bir yanıt alınamamış.

 

İlgili Haberler

Fikirtepe'de yanan rezidans hakkında yeni gelişme

Politika Haberleri