“Protestan ahlakı”, kapitalizm ruhu içinde yer alan düşüncelerin dinden ortaya çıktığını ileri sürdü. Hristiyanlık genelde bu tür bir görünüşü desteklemede rol oynadı, ancak asıl itici güç Protestanlığın etkisiyle -ve özellikle Protestanlığın bir çeşidi olan Püritanism- yaratıldı.
İlk kapitalistler çoğunlukla Püritan’dı ve çoğu Kalvinist görüşteydi. Bazı Kalvinist doktrinlerin kapitalizm ruhunun doğrudan kaynağı olduğu biliniyor.
Bunlardan biri insanların Tanrının yeryüzündeki araçları oldukları, Tanrının büyük azameti için bir işte çalışmalarının Tanrı tarafından zorunlu kılındıkları fikridir.
Kalvinizmin ikinci önemli yönü kader düşüncesiydi. Buna göre yalnızca bazı şanslı bireyler yaşamdan sonra cennete girmek için ‘seçilenler’ arasındadır.
Kalvin’in özgün Doktrininde, bir insanın yeryüzünde yaptığı hiçbir şey onun seçilenlerden biri olup olamayacağını değiştiremez; bu Tanrı tarafından önceden belirlenir.
Ancak bu inanç onun izleyicileri arasında o kadar kaygı yarattı ki, inanan kişilere, seçilmenin bazı İşaretlerini fark etmelerine izin verecek biçimde değiştirildi.