TELE1 ekranlarında gazeteci ve yazar Envar Aysever’in Ayrıntılar programının konuğu olan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önemli açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
Cumhurbaşkanı adayı altı liderin bir araya gelip ortaklaştıkları konuları hayata geçiren birisi olması lazım.
Hesap sorma sözcüğünü pek kullanmıyorum ben. O başka şeyleri çağrıştırıyor. Biz halkımıza hesap vereceğiz. Çünkü halktan toplanman vergilerin hesabını vermek bir politikacı için onursal bir görevdir.
‘BU MASA DEMOKRASİYİ MUTLAKA GETİRECEKTİR’
Bunu yaratmak isteyenler çıkabilir. Ama ben bu toplumun sağduyusuna güveniyorum. Toplumun beğenmediği bazı olaylar gerçekleşebilir Bundan özenle kaçınmak gerekir. Türkiye’de demokrasi askıya alınmış durumda. Sorun bir Türkiye sorunu. Türkiye’ye demokrasi getirelim. İnsanları özgürce yazabildikleri, sanatlarını icra edebildikleri bir Türkiye, kaynaklarının nereye harcadığını planlayan bir Türkiye. Kendi çıkarlarını koruyan bir Türkiye. Ben o masaya milletin masası diyorum. Biz milletin masası dediğimi masa bu ülkeye demokrasiyi mutlaka getirecektir.
CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI
Biz altı lider bir arada hareket ediyoruz. Elbette ki bir HDP’yi şeytanlaştırmıyoruz. HDP ile de görüşüyoruz, AKP ile de MHP ile de… Biz demokrasiden yanayız. HDP bizim masada yok doğru. Ha konuşulur mu konuşulur. Mithat Bey saygın bir bilim insanı. Görüşürüz niye görüşmeyelim. Zaten HDP de bir ittifak sürecinde.
Eğer sağlıklı bir politika izlenirse birinci turda cumhurbaşkanı adayımız kazanır. Millet İttifakı’nın belirleyeceği cumhurbaşkanı adayı Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacaktır.
‘EN YETKİLİ İNSANLARIN TÜRKİYE’DE ÇALIŞMASINI İSTİYORUZ’
Bizim siyasetçilerin aslında üstünde durmaları gereken konu bu. Şuraya fabrika yapalım demek artık yetmiyor. Türkiye’nin iki bilim insanı Almanya’ya para kazandırdılar. Fabrika mı vardı? Hayır laboratuvar vardı. Biz CHP teknolojik devrimi mutlaka yakalamak istiyoruz. En yetenekli insanların Türkiye’de çalışmalarını istiyoruz.
‘BU KENELERDEN BU ÜLKEYİ KURTARACAĞIZ’
Üniversitelerden barış akademisyenlerini attılar. Farklı düşündü diye insan üniversiteden atılır mı? Bu insanların büyük bir kısmı batıya gittiler. Biz ekonomiyi düzelteceksek bu bilgi ve birikimle olur. Ekonomideki en büyük etkiyi yaratan devletin kendisidir zaten. Vergileri kim için ve ne için harcayacaksınız? Topladığınız parayı beşli çete için harcarsanız başka. Toplumun ahlakı bunu kabul eder mi? Adaletli olacağız diye söz veriyoruz. Devleti soyan bu kenelerden ülkeyi kurtaracağız.
KHK ÇIKIŞI
Bu eleştiriyi yapanlarda gerçekten akıl yok. KHK ile barış akademisyenleri atıldı evet hepsini görevlerine geri getireceğiz. KHK ile atıldı bir kişi, savcı dedi ki soruşturmaya gerek yok dedi. Ama sizi başlatmıyorlar. Biz başlatacağız. Savcı bir şey yok diyor, sen açlığa mahkûm edeceğim diyorsun. E bu devlet değil ki.
Mahkemede beraat etmiş, AYM’de beraat etmiş. Biz başlatacağız.
Mahkûm olanlar da var, FETÖ olur, başkası olur. Biz onları zaten istesek de göreve iade edemeyiz. Gerçekten bunlarda akıl yok. Acaba Kılıçdaroğlu’nu nasıl sıkıştırabiliriz? Ya FETÖ ile her türlü rezaleti yapan sizdiniz. Onların talimatı altında olan sizdiniz.
‘OLAYLARIN ÜZERİNE GİTTİĞİNİ O DA SÖYLEDİ’
Yok hayır bunlar masada konuşulmadı. Baş başa da konuşulmadı. Başbakanlığı döneminde konuştuk. Gelişmelerden o da rahatsızdı. Olayların üzerine gittiğini o da söylemişti.
‘BAHÇELİ’NİN SESİ ÇIKMIYOR’
SADAT, karanlık bir örgüttür. SADAT''a en çok karşı çıkması gereken kişi milliyetçiyim diye geçinen Sayın Bahçeli''dir. ASRİKA diye devlet kuracağım diyor, Türkiye Cumhuriyeti Devleti''ne son vereceğim diyor, sesi bile çıkmıyor Bahçeli''nin.
‘LAİKLİĞİN ÖNEMİNİ TÜRKİYE FARK EDİYOR’
Siyaset ayrı inanç ayrı. Bizim saygı göstermemiz lazım. Tüm başkan arkadaşlarıma söyledim. Tüm ibadethaneleri tertemiz yapacaksınız diye. Dinin siyasette kullanılmasını asla doğru bulmayız. Bunun istismar edildiğini biliyorum. Toplum bu istismarın farkında. Hepimiz bu gerçeklerden yola çıkarak sandığa gittiğimizde herkesin yaşam tarzına saygı göstereceğiz demeliyiz. Kimse siyaseti inanç üzerinden yapmasın.
Camiye, kışlaya ve adliyeye siyaset girmemeli. Din ve vicdan özgürlüğüne inanan birisiyim. İstismar edenleri gayet görüyor. Her geçen gün laikliğin ne kadar önemli olduğunu toplum fark ediyor.
Mustafa Kemal Atatürk''ten hoşlanmayan insanlar, bazı efsaneleri kulaktan kulağa aktarmıştır. Bunların yüzde 100''ü doğru değildir.
Cumhuriyet''in yüzüncü yılına partimizle gireceğiz. Dünyanın en köklü partisiyiz. Tek başına iktidar olmasa da uzun yıllarca yaşamış partidir. Düşünce özgürlüğü için demokrasi için mücadele etmiştir.
Devleti adaletle yönetmezseniz ve yönetenler vatandaş için değil de kendi cepleri için çalışırlarsa, en tepeden başlayarak herkes devletin hazinesini ''tırtıklamaya'' başlar. Mekanizma böyle kurulmuş. Şuan tam bir talan ekonomisi var, talan ülkesi adeta. Her gelen bir şeyleri çalmaya, götürmeye çalışıyor. Ve götürüyorlar da... Sedat Peker bunu aydınlığa çıkardı, yer, zaman, saat veriyor...
Talan o kadar yaygınlaştı ve kirlenme o kadar önemli boyutlara ulaştı ki bu yargıya da sıçradı. Zaten devleti yönetenler baştan aşağı zaten kirli, içlerindeki birkaç düzgün insan ya ayrıldı ya bir kenarda bekliyor. Ancak en tepede oturan hiç rahatsız olmuyor, keyfi yerinde.
Sedat Peker konuşmasın diye önlem almaya çalışıyor. Kendi çevresindeki adamlar zaten malı götürüyor, neden istifa ediyorlar, korkudan... İstifanın sebebini biliyorum, ucu saraya dayanıyor.
Siyasi davalardan haksızlığa uğrayan her kişi için adalet tecelli edecek. Selahattin Demirtaş çıkacak, Osman Kavala''nın da çıkması lazım. AİHM kararı var.
‘FOTOROMAN SÜLEYMAN’
Yeni bir anayasaya ihtiyacımız var diyor. Otoriter yapıyı savunanlarla anayasa masasına oturulmaz. Yemek için bile masaya oturulmaz, sizin önünüzdeki yemeği de yer. Devleti yönetenin aç gözlü olmaması lazım.
Türkiye bir uyuşturucu batağı içinde. Buradan bütün milletime söz veriyorum. O uyuşturucu baronlarının da kaçacak yeri olmayacak. Hepsini yakalayacağım. Tüm kaçakçılarla fotoğrafı çıkıyor. Ne denir ona, Fotoroman Süleyman.
Kibir delisi bunlar. Oturduğu koltukta herkesi küçük görmeye başladılar. Devlet böyle yönetilmez. Bunlar nerede devlet yönetimi nerede. Bunlar devlet nasıl soyulur bu konuda kimse bunların eline su dökemez.”