CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Cumhur İttifakı liderleri Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'yi sert ifadelerle eleştiren Kemal Kılçdaroğlu, "Kendi seçmeni de Erdoğan'a inanmıyor" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
Az önce bir gazeteciyi, medya dünyasının bir duayenini ölümsüzlüğe uğurladık. Bekir Coşkun belli çevreleri ürküten, adaletten, hukuktan yana olan bir gazeteci. Ağacı, kuşu, kediyi, köpeği her şeyin korunması gerektiğini belirten bir gazeteci. Urfa’nın kültürünü asla unutmayan bir gazeteci.
Bu yazı böyle geçirdi ama gelecek yazı bilemedi. Bu yazı aslında Urfa’nın hoyratını da bize gösteriyor. Bu yazıyı okuduktan sonra internete Urfa'nın hoyratları diye girdim. Kendisini sonsuzluğa uğurladık, Allah rahmet eylesin. Bütün yazdıkları medya dünyasına ve gelecek kuşaklara bir miras olarak kaldı.
Pazar günü Kıbrıs’ta bir seçim vardı, demokratik bir yarış gerçekleşti ve Ersin Tatar Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Kendisinin başarısı hepimizin ortak arzusu. Elbette ki Kıbrıs’a barışın ve demokrasinin gelmesini sağlayan kişi rahmetli Bülent Ecevit. Kendisini rahmetle anmak hepimizin görevi.
Dün dünya muhtarlar günüydü. Kendilerinin söylediklerini çok kişi dinlemez. Ama biz demokrasiyi savunan CHP olarak onların da hak ve hukuklarını savunuyoruz. 82 kanundaki 312 madde muhtarlarla ilgili. Neden onlar için özel bir kanun çıkmaz? Bunu söyleyen ilk genel başkanım. Üstelik muhtarlar gerçek anlamda demokrasiyi temsil eden kişi. Hiçbir siyasi parti üyesi, değil, adıyla çıkıyor, oy alıyor ve muhtar olarak koltuğuna geliyor.
Muhtarlık seçimi birinci sınıf demokrasiyi andırır. Aynı zamanda muhtarların bir bütçesinin de olması gerekir. Muhtar kardeşlerim bütün siyasilere söyleyin deden bir bütçemiz yok diye. Sosyal yardımlar politik olarak dağıtılacağına muhtarlar aracılığı ile dağıtılsın.
Hatay’da büyük bir orman yangını çıktı. Hepimizin kaygıyla izlediği bir yangındı. Hatay Büyükşehir Belediyemize hepimizin teşekkür borcumuz var. Yangın çıktığı andan itibaren 79 araç ve 379 personelle müdahale ettiler, 24 saat çalıştılar. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanına, Adana, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlarına teşekkür etmeliyiz. Kim olursa olsun yangına müdahale edenlere teşekkür etmek herkesin görevidir.
"FİKRİ İKTİDARI GERÇEKLEŞTİRME ŞANSI KOCAMAN SIFIR"
Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür kuşaklar… Atatürk’ün istediği gençlik budur ve bu çerçevede kuşaklar yetişmiştir. Bu çerçevede yetişen kuşaklar sanat ve kültür alanında bir çok yerde söz sahibi olmuşlardır.
Erdoğan geçen gün şöyle bir ifade kullandı. “Fikr-i iktidarımızı hala tesir edemedik.” Senin fikrin orta çağ fikri bile değil. Bir kişinin fikrinden değil, milyonların fikrinden söz ediyoruz. Sen kendi iktidarını korumak için 83 milyon benim sözümü tekrara ederse, okula giden çocuklar da 18 yaşında bana oy verirse fikri iktidarım gerçekleşir diyor. 4+4+4’ü getirdi, şimdi de eğitim reformundan bahsediyor.
Gelen her bakan eğitimi değiştirdi, ne oldu sonuç? Düşlediği eğitim sisteminin fikri iktidarını gerçekleştirme şansı kocaman bir sıfır ama haberi yok.
"TEFECİLERE GELİNCE PARA VAR"
Hürriyete karşı bir insanın fikri hür, vicdanı hür insan istemesi mümkün mü? Neden bu ülkede 3 milyon 37 bin öğrenci neden internete giremiyor? Türk Telekom’u Hariri ailesine peşkeş çektin, internete yatırım yapmadılar. 3 milyon 37 bin öğrenci internete giremiyorsa bunun sorumlusu kim? FATİH projesi ile bütün öğrencilere bilgisayar verecektin nereye gitti o paralar?
Para tonlarca var ama öğretmene, ihtiyaç sahibi ailelere yok. Artık internet su gibi, her evde olası lazım. O gençler 2023 diyorsan 2023’te sandığa gidecekler. Kimden hesap soracaklarını iyi bilecekler. Onların haklarını nasıl yediklerini o çocuklar bilmiyorlar mı? Para yok diyorlar. Tefecilere para var.
17 yılda 489 milyar dolar tefecilere faiz ödediler. Şimdi küçük bir esnaf diyebilir ki bu rakam nedir. Ben söyleyeyim 464 Osmangazi Köprüsü demek. Bu para nereye gitti? Tefeciye gitti.
Beylerin fikri iktidarında tefeciye hizmet vardır. Bizim fikri iktidarımızda kalkınmak, ahlak, alın teri değerlidir. Bu paraya şehir hastanesi yapılsın dese 4 bin tane şehir hastanesi yapılabilir. Bu parayla Türkiye’nin her yerine ev yapabilirsiniz.
"SAYIN BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR EDİYORUM"
Bu para her bir vatandaş için dağıtılsaydı, her bir vatandaşa 48 bin 732 lira para ödenebilirdi. Aile olursa aile başına 165 bin 6890 lira para ödenirdi. Bu para tefeciye hizmet için gitti. Tefeciye kim hizmet ediyor? Erdoğan, damadı ve saray eşrafı.
Geldiğimiz nokta askıda ekmek projesi. Çağ açan bir proje. Bizim fakirliğimiz, 18 yıllık iktidarın rezilliğini başka hiçbir proje daha iyi anlatamazdı. Bu yüzden sayın Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. 83 milyon bir avuç tefeciye hizmet eder hale geldi. Bunlarda vicdan var mı?
Açlık sınırının altında milyonlarca kişi gelir elde ediyor. Çubuk’tan bir kadın yardım için arıyor. “Çok zorda olmasaydım aramazdım. İki aylık çocuğumu doktora götürdüm. Çocuğun hiç gelişmediğini ve böyle devam ederse çocuğumu Çocuk Esirgeme Yurdu’na alacaklarını söylediler.
Çocuğumu şekerli suyla besliyorum sütüm kesildi” dedi. Evet yardım ettik ama bu bize ulaşan kişi. Böyle milyonlar var. Saray’ın halka, işsizle bir işi yok. Onlar dünyayı toz pembe görüyorlar.
Geleceği Türkiye’de değil yurt dışında arayan bir gençlik var. Ankete göre gençlerin yüzde 62,5’i yurt dışında yaşamak istiyor. Bu tablonun sorumlusu kim?
Eylül’de yapılan ankette size kalıcı olarak başka bir ülke vatandaşlığı verse Türkiye’yi terk eder misiniz sorusu soruldu. Yüzde 64’ü giderim diyor. Böyle bir gençlik yetiştiriyorlar. Bundan daha büyük beka sorunu olur mu? Kimin sayesinde Erdoğan’ın ve beslemelerinin sayesinde.
Eğitim sisteminden bahsediyor, hangi eğitim sistemi? Üniversiteyi bitirmiş, taşı sıksa suyunu çıkarır ama işsiz.
18 yılda Türkiye’yi bu hale getirdiler. 18 yıldır bu ülkede yaşayan 83 milyonun burnundan getirdiniz. Öyle bir noktaya geldik ki sadece içeride değil dışarıda da sorunlarımız var. Şimdi bir kampanya çıktı, Türkiye’de üretilen malı almayacağım diyor. Hani Suudi Arabistan ile dosttuk? Bayrakları yarıya indirmiştik.
"KABİLE DEVLETİNDEN DAHA GERİDEYİZ"
Suudi Arabistan ticaret odası başkanı Türkiye’den gelen hiçbir şeye yer yok dedi. Peki bu arkadaş çıkıp ne oluyor dedi mi? Bunlar İstanbul’da adam doğradılar, ne oldu? Bir şey diyemediler.
Bu ülkenin sanayicisinin ne günahı var. Senin izlediğin politika yüzünden fatura onlara çıkıyor. Yine de ne olursa olsun Suudi Arabistan Milli Günü kutlu olsun diye afiş asıyorlar.
Çıkmış kabile devleti miyiz diyor. Kabilede bir gelenek vardır, kabile reisi vardır. Kabile reisi bir şey söylemeden önce ak sakallılarla görüşür. Biz kabile devletinden daha gerideyiz adam onun farkında değil, gelenek, görenek anayasa kalmadı. Kabile devleti olsaydık en azından oturur tartışırdık.
Sürekli yalan söylerseniz fikri iktidar olmaz. Geldiğimiz noktada söylediklerinin tamamının yalan olduğu ortaya çıktı. Parlamentoya istihdam paketi getiriyorlar. 22 paket çıktı şu ana kadar bunlardan 16’sı istihdam paketi.
İşsizliği bunlarla azaltacaklarmış. Sen gerçekten işsizliği azaltmak istiyorsan dediklerimiz yap. Sayıştay 138 bin öğretmen açığı var diyor. Bu 138 bin öğretmeni ata o zaman. Zonguldak’ta maden işçilerinin yarısını madenlerden kaynak çıkmasın diye yok ettiler.
Engelli kadroları boş. 657 sayılı yasanın 53. Maddesi her kamu kuruluşunun en az yüzde 3’ü engellilerden oluşur diyor. Engelli kadrolarını doldurmuyorsun Meclis’e istihdam paketi getiriyorsun. Sen onu benim külahıma anlat.
Okullarda pandemi nedeniyle sağlık çalışanına temizlik görevlisi lazım bunları ata. Muhtarlara büro elemanı lazım. Bunları yaparsan boş olan kadroları doldurduk, gerekeni yaptık dersin.
Bunları yaparsan boş olan kadroları doldurduk, gerekeni yaptık dersin . Bunu yaptığın zaman senin oyun artacak, ben sana iyilik yapıyorum. Ben istiyorum ki yatağa hiçbir çocuk aç yatmayacak. Sonra özel sektöre şimdi sıra sende diyebilirsin.
"BÖYLE BİR ORTAMDA YABANCI SERMAYE GÜVENİP GELİR Mİ?"
Hiçbirimizin can ve mal güvenliği yok. Biz böyle bir toplantıyı diyelim ki dışarıda bir otelde yaptık, medyaya kapalı yaptık. Dışardan biri gizli bir tanık gelip diyecek ki bunlar terör toplantısı yapıyorlar diyecekleri.
Sonra savcılık dosya gizli diyecek neden tutuklandığımızı aylarca anlayamayacağız. Sonra lütfen delil toplayıp dava açacaklar. Böyle bir ortamda yabancı sermaye güvenip gelir mi?
Bugün Erdoğan’a yakın olan 3 gün sonra başka bir yerde olur, onu da içeri atarlar. Kimin can güvenliği var, parası olanın. Ama garibanların hepsi içerde. Özel sektör diyecek ki istihdam istiyorsan can ve mal güvenliğini sağlayacaksın.
Boş tencerenin sesi çok çıkar. 24 saat her yerde konuşuyor, ne konuşuyor böyle? Petrolü bulduk, doğalgazı bulduk, batı bizi kıskanıyor… Ama sonunda askıda ekmek gerçeğine geldik. Mutfağı, mutfaktaki kadının ızdırabını bilmiyorlar. Bebek mamalarına kilit vurulmuş çalınmasın diye onu da görmüyorlar. Bunlarda ahlak yok. Ahlak yoksa adalet duygusu da yoktur.
"KENDİ SEÇMENİ DE ERDOĞAN'A İNANMIYOR"
Hükümetin açıkladığı işsizlik rakamları doğru mu diye anket yapmışlar, Seçmenin 85,3’ü açıklanan rakamlar doğru değil daha fazladır diyor. AKP seçmeninde bu oran yüzde 70. Kendi seçmenin bile senin yalan söylediğini biliyor.
Tefecilerin yanında bir de beslemeler var. Önce ihale veriyorsun, sonra Remi Gazete’den vergi milyarlık vergi istisnası getiriyorsun. Medya bizim sesimizi duyurmuyor diyor. Senin medyanı okuyan yok ki. Yalan söylediklerini herkes biliyor zaten.
Psikolojik bir kanal orası gerçeği anlatmıyor ki A Haber. Elektrik dağıtım şirketleri var. EÜAŞ’tan elektriği alıp vatandaşa satıyorlar. Elektrik dağıtım şirketinden 17 kuruşa alıyorlar vatanadaşa 41 kuruşa satıyorlar. Kim besleniyor? Kim buradan kazanıyor? 2020’de bunu 25 kuruştan alıp vatandaşa 75 kuruşa satıyorsun.
Bunların yatacak yeri yok. Bu kadar insafsızlık olur mu? Saray iktidarı kime hizmet edeceğini iyi biliyor. Para babalarına, dolar babalarına hizmet etmekte sorun yok. Ama vatandaşa gelince hiçbir şey ypok. Saray böyle olunca aşağısı da farklı olmuyor. Vay efendim niye eldiven yok, niye maske yok diyor. Vatandaş, maske umrumda değil artık ölmek istiyorum diyor.
O vatandaş gündemi belirledi. O adam tezgahında oyuncak satan bir adam. Her türlü fırçayı yiyor bir de ceza kesiliyor. Vali çıkıp ne diyor? Şahsımın yaklaşımı şahsımı da üzdü. Bir de bir sürü imla hatası var. Balık baştan kokar. Baş böyle ise aşağısı da böyledir
Süt üreticileri perişan halde. Çiğ süt alım fiyatı değişmedi ama her şeye zam geldi. Haziran’da ödenmesi gereken çiğ süt primi ödenmedi. Hayvanlarını kesmek için götürecekleri. Protesto etmek istediler ama bir sürü tehditle vaz geçirdiler.
Soma ve Emenek’ten maden işçileri hakları için yürümek istiyorlar. Hakkımızı isteyeceğiz diyorlar. Salihli’de durdurup 31 işçiyi gözaltına aldılar. Bu arkadaşların da haklarını ve hukuklarını sonuna kadar savunacağız. Bütün hak arayanların sözcüsü olacağız dedik.
Sen fikri iktidarını tesis edemezsin çünkü sen adaletli değilsin. Kini ve öfkeyi küçücük çocuklara aşılayandan adaletli biri olmaz. Adalet duygusu olursa herkes kendi ülkesinde özgürce yaşar. Adaleti dağıtması gerekenler adaleti katletmeye başladılar. Eskiden bir adalet kavramı vardı.
Yargıtay’dan çıkan bir karar var. Yasamalar ve yargı kararları yanlış olabilirler, bilimsel anlamda eleştirilebilir. Ama yargıçlar kişisel gerekçelerle uygulamamazlık yapamazlar. Onlar ne şekilde olursa olsun yargı karalarına uygulamakla yükümlüler.