CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yasa dışı bahis baronu olarak bilinen ve Nisan ayında infazını tamamladığı gerekçesiyle tahliye edilen Veysel Şahin hakkında verilen tahliye kararını sormuştu.
Şahin’in avukatı Ersan Şen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü açıklamalarını "siyasi bir manevra" diyerek hedef aldı. Şen "Hodri meydan, iddiasını ortaya koysun somut delillerle kanıtlasın, gerisi laf-ı güzaf" dedi.
Şen, Oda TV’ye yaptığı açıklamada, Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi.
"BU ÜLKEDE İNSANLARI VE YARGIYI LEKELEMEK NE KADAR KOLAY!"
Şen, “Herkes iddiasını ispatla yükümlü, öyle çamur at izi kalsın yok, asıl mağdur Veysel Şahin’dir. İtiraz kabul edildiği halde, karar sonradan hukuka aykırı olarak Veysel Şahin’in aleyhine değiştirilmiştir. Kimse dayanaksız, sırf algı oluşturmak için kimseye iftira atamaz. Hem “yargıya müdahale etmeyin” diyeceksiniz, hem de cezasını çekip tahliye olan bir insanın mahkeme tarafından hukuksuz kararla serbest bırakıldığını söyleyeceksiniz, pes doğrusu! Bu Ülkede insanları ve yargıyı lekelemek ne kadar kolay!" şeklinde konuştu.
Şen konuşmasının devamında şunları söyledi:
“KİMSE MÜVEKKİLİMİN YAŞADIĞI MAĞDURİYETİ KONUŞMUYOR”
“Biz yeniden yargılanma talebinde bulunduk. Büyükçekmece Başsavcılığı kabul etti, ancak 8. Asliye Ceza Mahkemesine geçici bakan hakim talebimizi reddetti. Biz bu karara itiraz ettik ve dosya Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Burada talebimiz önce kabul edildi, sonra reddedildi, oysa itirazımın kabulü kararı kesindi. Asıl hukuka aykırı olan da bu. Müvekkilim 6 yıldır cezaevinde iken yeniden yargılama talebi kabul edilince infaz durdurma talebimiz de kabul edildi. Karar mesai saati içinde veriliyor ama mesaiden sonra başkan ve savcı adliyeye geliyor. Birkaç saat sonra karar kaldırılıyor. Yani saat 17:00’dan önce karar veriliyor, saat 20:00 sıralarında adliyeye geliyorlar, 22:30-23:00 sıralarında karar kaldırılıyor. Bu olabilir mi? Kimse işin bu tarafını ve müvekkilimin yaşadığı mağduriyeti konuşmuyor, bir de itirazla çıktı yalanını uyduruyor. Müvekkilim bu sürecin ardından 1 ay sonra cezasını yattığı için infaz kanunları gereğince zaten tahliye edildi.
“MEMLEKETTE BAŞKA DERT KALMADI MI?”
“Kararın yerine getirilmemesinin ardından avukatlar olarak Bakırköy Adliyesi’ne gittik. Adliye kapalı olduğu halde, mahkeme salonuna girdiğimizde Savcı ve Mahkeme Başkanı içeride konuşuyorlardı. Biz de durumu sorduk, Mahkeme Başkanı, biraz tedirgin bir biçimde ‘Savcının itirazı var’ dedi bize. Oysa itiraz makamının kararına karşı itiraz edilemez. Savcı mütalaa almayı unutmuş da mütalaasını almışlar. Bir kere savcı mütalaası itiraz kanun yolunda alınmak zorunda değil, ikincisi savcının görüşü mahkemeyi bağlamaz.
“Memlekette başka dert kalmadı mı? Her şey çözüldü mü? Kimse yalan haberlerle algı oluşturmaya çalışmasın.
“MÜVEKKİLİM TERÖRE Mİ DESTEK VERMİŞ?”
“Kabul kararının birkaç saat sonra neden değiştiğinin sorulması gerekiyor. Müvekkilimle ilgili haksız nitelendirmede bulunuldu. Siyasetin yargıya baskısı nedeniyle hak arayanlar mağdur edildi. Oysa hak arama hürriyetinin ve hukuk güvenliği hakkı herkese lazım. 6 ay önce olan ve basına o tarihte yansıyan bir konuda, şimdi hangi maksatla müvekkilimin rahatsız edildiğini anlayamadım. Oysa müvekkilinin cezasını çekip çıktı, hakkını aramak suç değil.
“Sayın Kılıçdaroğlu’nu anlamak mümkün değil, kaybettiği seçimlerin acısını kimden çıkarmaya çalışıyor? Müvekkilim teröre mi destek vermiş, terör suçu mu işlemiş ne yapmış? Mağdur edildiğini söyleyen, hakkını arayan bir insanla ilgili yalan yanlış bilgilerle algı oluşturulmaya çalışılması kabul edilemez. Kimse kendi sorumluluğundan kaçmak için yalan yanlış gündem değiştirmeye çalışmasın.”
NE OLMUŞTU?
Kılıçdaroğlu, "yasa dışı bahis" suçundan ceza alan Veysel Şahin'in serbest bırakılmasıyla ilgili yargı kararlarını hatırlatarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a seslenmiş, "Yanıt alana kadar, sorumlular ortaya çıkana kadar da her gün soru sormaya devam edeceğim" demişti.
Kılıçdaroğlu paylaşımında şunları yazmıştı:
“Saray iktidarı kendi çıkarı ve siyasi yol haritası için yargı bağımsızlığını yok etti. Ülkemiz adına utanç verici kararlar, tek kişi istiyor diye alındı. Oysa bu kararlar, tutanakta da yazdığı üzere, Türk Milleti adına alınmalıydı.
Mafya babalarının, uyuşturucu baronlarının cirit attığı bir yere dönüştürülen ülkemizde, yargı da siyasilerle bağlantılı bu kişilere koruma kalkanı yapıldı.
Şimdi bu skandallardan bir yenisi ile ilgili hem Adalet Bakanı’na hem de HSK Başkanı’na soru soracağım. Yanıt alana kadar, sorumlular ortaya çıkana kadar da her gün soru sormaya devam edeceğim.
Yasa dışı bahis baronu olduğu iddia edilen Veysel Şahin’i tanır mısınız? Bu kişi hakkında hukuksuz bir biçimde verilen Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 02.03.2023 tarihli 2023/93 Değişik İş sayılı kararından ve aynı gün üstelik 1-2 saat sonra verilen aksi yöndeki Mahkemenin aynı sayılı ek kararından haberdar oldunuz mu?”