Konya Ovası'da çiftçinin yeni gözdesi kanola

Türkiye'nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası'nda kanola ekimi arttı ve Konyalı çiftçinin gözdesi oldu.

Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Süleyman Soylu,  az su isteyen ve karlı bir ürün olduğu içinde tercih edildiğini belirterek, “Geçtiğimiz yıl 20 bin dekar olan ekim alanı bu sene 100 bin dekarlara ulaştı. Büyük bir sıçrayış var. Bunun her sene artacağını düşünüyoruz. Ovanın yeni gözdesi kanola diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Türkiye'de 38 bin 873 kilometrekare yüz ölçümüyle en büyük kent olan Konya'da arazinin yüzde 55'i tarım alanı olarak kullanılıyor. En çok tahıl ürünleri yetiştirildiğinden Türkiye'nin tahıl ambarı olarak biliniyor.  Buğday üretiminin birinci sırada yer aldığı kentte yıllık ortalama 2,5 milyon ton buğday yetişiyor.

Prof. Dr. Süleyman Soylu, Konya Ovası'ndaki çiftçilerin yeni gözde ürünün artık kanola olduğunu belirtti. Kanola'nın önemli bir yağ bitkisi olduğunu ifade eden Soylu, tanesinde yer alan yüzde 40-45 oranındaki yağın özellikle yemeklik yağ sanayinde, işlendikten sonra kalan küspesinin hayvancılıkta değerlendirildiğini kaydetti.  

100 BİN DEKARLARI GEÇTİ

Kanola ekim alanının Konya Ovası'nda günden güne arttığını ifaden eden Soylu, şunları söyledi:

"Konya Ovası'nın en önemli sorunu su. Çiftçilerimiz son zamanlarda artan enerji maliyetleri nedeniyle artık daha az masraf edip, daha fazla getiri olabilecek ürünlere yönelmeye başladılar. Kanola, geçmiş yıllarda 3-5 bin dekar ekim alanı varken, geçen yıl 20 bin dekara ulaştı.  Bu yıl ciddi bir patlama oldu ve Konya Ovası'nda 100 bin dekarın üzerine çıktı. Bunun en önemli nedenlerinden biri çiftçilerin hoşuna gitti. Sebebi ise ilk ekildiğinde ve ilkbaharda olmak üzere iki suyla 450-500 kilo dekar başına verim alıyor.''

Kanola için kilogram başına 50 kuruş devletin desteğinin olduğunu ifade eden Soylu, ''Devletin kilogram başına 50 kuruş prim desteği de var. Buda ciddi anlamda üreticiyi memnun ediyor. Fiyatlar son iki yıldır oldukça cazip. Geçen yıl iki liranın üzerinde gerçekleşti. Devlet desteğini de içerisine koyduğunuzda ciddi anlamda oldukça karlı. Masrafı az ve tarlayı çok erken terk ediyor. Haziran ayının ortasında hasat başlıyor ve Haziran sonu Temmuz başı gibi hasat bitiyor. Çiftçi rahatlıkla ürününü kaldırıyor ve tarlasını hazırlıyor. Fazla iş gücüne de ihtiyaç duyulmuyor. Çiftçinin çok fazla iş gücü kullanmasına gerek kalmadan üretim gerçekleşiyor. Buda çiftçimiz için cazip hale gelmesini sağlıyor. Tüm bu sebepler ovada kanolayı çok cazip hale getirdi. Ovanın gözbebeği oldu" diye konuştu.

KANOLA EKİM ALANININ ARTACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ

Kanola ekim alanının ilerleyen yıllarda da artacağını düşündüklerini belirten Soylu, "Tabi sadece bir ürünün çok para kazandırması değil, bu ürünün alıcısının olması da önemli. Bölgede ciddi anlamda kanola alıcısı büyük firmalarımız var. Kanolanın çiftçiden alınması konusunda hiçbir sıkıntı yaşanmıyor. Bir kısmı da sözleşmeli üretim yapıyor. Eğer bu trend devam ederse önümüzdeki yıllarda kanola ekim alanının ovada daha da artacağını tahmin ediyoruz'' dedi. 

Ülkemizin yağlı tohumlar için yurtdışına para ödediğini ifade eden Soylu, ''Sağlıklı bir gelişme gösteriyor. Bir anda çoğalıp bir fiyasko olmadı. Ülkemiz yıllık 3-4 milyar dolar yurtdışına yağ ve yağlı tohumlar için para ödüyor. Bu konuda bir açık var. Dünyada da pahalı yağlı tohumlar. Kanola, bu açığı gidermek içinde önemli" dedi.

SUDAN TASARRUFTA SAĞLIYOR

Kanolanın su sıkıntı bulunan Konya Ovası'nda su tasarrufa da sağlayacağını belirten Süleyman Soylu, "Kanola, ovada suyun daha ekonomik kullanılması konusunda da fayda sağlayacaktır. Bunun da Konya Ovası açısından önemli bir katkı olduğunu düşünüyorum'' dedi.

İlgili Haberler

Waccamaw Gölü’nde bin yıllık yerli kano çıkarıldı

Yaşam Haberleri