Geçen bir yıllık pandemi döneminde sağlık çalışanları virüse yakalanan kişileri sağlıklarına kavuşturmak için çalışıyor. Bu çalışmalar sırasında birçok sağlık çalışanı kendi hayatlarından ödün veriyor, ailelerinden uzakta kalıyor. Virüsü ailelerine taşımak istemeyen sağlıkçıların birçoğu hala evlerine gidemiyor, özel günlerini eşi ve çocukları ile diğer yakınlarından uzakta geçiriyor.
Kepez Devlet Hastanesi Kovid Yoğun Bakım Servisi'nde görev yapan ve eşinden ayrı yaşayan hemşire Burcu Yüksel de bunlardan biri. Geçen sene çalıştığı yoğun bakıma gelen ilk korona virüs hastasından sonra kendisine 'otel veya yurtta kalabileceği' söylendi. Bunun üzerine tedirgin olan Yüksel, oğlunu annesinin yanına bıraktı.
SON BİR AYDIR HİÇ YÜZ YÜZE GÖRÜŞMÜYOR
Annesinin yanında kalan oğluyla yalnızca uzaktan görüşebilen hemşire Yüksel, mutasyonlu virüsün yayılmasıyla onunla son bir aydır hiç yüz yüze görüşmüyor. Yalnızca cep telefonu üzerinden görüntülü konuşarak hasret gideren anne ve oğlun mola sırasında yaptığı görüntülü görüşmede Umut Ege'nin 'Ne zaman bitecek bu nöbetler. Seni öpemiyorum. Seninle uyumayı çok özledim' sözleri duygusal anlar yaşanmasına neden oldu.
"BİR SENEDİR EVİM AYRI"
Daha önce de birçok enfeksiyon türü gördüklerini ancak bu kadar çaresiz kalmadıklarını söyleyen Burcu Yüksel, “Bu durumda hepimiz çok zorlandık. İlk yoğun bakım nöbetimi hatırlıyorum. Bana akşam eve gidemeyeceğimi, otel veya yurtta kalabileceğimi söylemişlerdi. O gün evimi ayırdım. Bir senedir evim ayrı. Son bir aya kadar zaman zaman çocuğumu görüyordum. Fakat uzaktan görüyordum temas yok, dokunmak yok, sarılmak yok" dedi.
"ÇOCUĞUMU OKULA GİDERKEN GÖREMEDİM"
İzne ayrıldığında veya nöbeti olmadığında test yaptırıp oğlunu uzaktan da olsa görmek için yanına gidebildiğini söyleyen Yüksel, “Onda da yine mesafeliydi. Bir anne için çok zor bir durum. Bir sene bir yaş demek. Çocuğumu okula giderken göremedim. Akademik olarak hiçbir şeyiyle ilgilenemedim. Annem ve babam olmasa işime devam dahi edemezdim. Çocuğuma bakacak birisi olmadıktan sonra çalışmamın hiçbir anlamı yok" diye konuştu.
"SADECE GÖRÜNTÜLÜ KONUŞABİLİYORUM"
Bu durumun çok kötü hissettirdiğini söyleyen Yüksel, “Nöbetten çıktıktan sonra eve gidip üstümü değiştirip oğlumu uzaktan görmeye gidiyordum. El sallayarak 'Ben geldim' diyordum. Uzaktan temas etmeden konuştuk, görüştük. Son zamanlar mutasyonlu virüslerde ortaya çıkınca yoğun bakımda nöbetlerimiz temas süresini daha da artırdı. Artık oğlumla tamamen ayrılmaya karar verdim. Bir aydır hiç görmüyorum. Sadece görüntülü konuşabiliyorum. Bu durum çok kötü hissettiriyor" dedi.
"ANNELER GÜNÜNDE YANIMDA OLSUN İSTERDİM"
Anneler gününde çocuğundan ayrı kalmanın zor olduğunu söyleyen Yüksel, “Buradayken hastalara bakıyoruz, doyuma ulaşıyoruz. Buradan bir hastamız tedavisini tamamlandıktan sonra çıkınca mesleki anlamda doyuma ulaşıyorum ama anne olarak çok eksik hissediyorum. Anneler gününde her anne gibi çocuğumun yanında olmayı isterdim. En azından annemle anneler gününü kutlayacak. İsterdim ki ben çocuğuma ulaşabileyim, çocuğumun yanımda olmasını isterdim" ifadelerini kullandı.
'DAHA NE KADAR ÇOCUĞUMU GÖREMEYECEĞİM BİLMİYORUM'
Bu sürecin daha ne kadar devam edeceğini bilmediğini belirten Yüksel, “Benim gibi tüm annelerin, tüm kadınların çalıştığı kurumlarda keşke kreş veya gündüz bakım evi imkanı sağlansa. Çocuğumu gün içerisinde 10 dakika dahi görebilsem iş yerindeki motivasyonumu artıracaktır. Ben daha ne kadar çocuğumu görmeyeceğim bilmiyorum" dedi. Hemşire Burcu Yüksel, Antalya'dan önceki görev yeri Şanlıurfa'da 2017 yılında 'yılın hemşiresi' seçilmişti.