Manipülatif ifadeyle, kişinin manipülatöre şefkat ve bağlılık göstermesi beklenir. Kişi, manipülatörün isteğine uymayı reddederse suçluluk duygusu yaşar ve manipülatör, kendi isteklerini yerine getirmesi için duygusal baskı uygular.
"Bunu yapmak istediğinden emin misin?"
Bu soru, hedefin zihnine şüphe ve belirsizlik yerleştirmek için kullanılır. Manipülatör, bireyin kararlarını sorgulatarak özgüvenini ve özerkliğini zayıflatmaya çalışır, bu da manipülatörün kontrolünü artırır.
"Mantıksız davranıyorsun."
Manipülatör, bireyin kendine olan güvenini ve kararlarına güvenme yeteneğini zayıflatmayı amaçlar. Duygularını mantıksız olarak etiketleyerek, hedefin kendi duygularını sorgulamasına ve manipülatörün bakış açısına daha fazla güvenmesine yol açar.
"Bunu hiç söylemedim."
Manipülatör, hedefin anılarını inkar ederek, duygusal manipülasyonu daha da derinleştirir. Bu, hedefin kendi algısını sorgulamasına ve manipülatörün kontrolünü güçlendirmesine olanak tanır.
"Herkesten çok senin anlayacağını düşünmüştüm."
Manipülatör, özel bir bağ olduğunu düşünerek hedefin düşüncesine katılmadığında beklenmedik bulur. Bu taktik, duygusal bağımlılığı artırarak manipülatörün ilişkide daha fazla kontrol sağlamasına neden olur.
"Bu hep benim başıma geliyor."
Manipülatör, kendini koşulların kurbanı olarak tasvir ederek hedefte sempati ve empati uyandırmaya çalışır. Bu, manipülatörün sürekli destek beklemesine ve ilişkide dengesiz bir dinamik oluşturmasına yol açar.
"Sırlarını bana söylersen, ben de sana söylerim."
Manipülatör, kişisel bilgilerin paylaşılmasını bir güven ve sadakat testi olarak kullanır. Bu, hedefin güvenilir ve ilgili olarak algılanma arzusunu istismar ederek manipülatörün kontrolünü artırmaya yönelik bir taktik.