İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Kırklareli Büyükkarıştıran’da; partisinin yüzde 20 kar oranı koyarak yaptığı hesaba göre ayçiçeğinde kuru tarımda 16,6 TL, sulu tarımda 13,6 TL fiyat açıklanması gerektiğini söyledi. Akşener, “Bunun takipçisi olacağız. Tarım Bakanlığı''na tarımla ilgisi olmayanları atayan bu zihniyet, Ulusal Süt Konseyi denilen gruba hayatında ineği olmamış insanları atayan bu zihniyeti en kısa sürede el ele verip attaya göndermek bizim görevimizdir” dedi.
Akşener, şunları söyledi:
“Burada yaşayan bir ev kadınının derdini konuşan yok. Atanamayan bir gencimizin en hissettiğini konuşan yok. Ayçiçeği yetiştiricisini çayır tırtılı ile ne halde olduğunu konuşan yok. Çeltiğin durumunun ne olduğunu konuşan yok. Besicilerin halinin nice olduğunu konuşan ve çözüm üreten yok. Siftahsız esnafın akşamı nasıl getirdiğini konuşan yok. Eczanelerin veresiye defterleri oluşmuş, ilaç almak için bile imkanı kalmamış insanlarımızı konuşan yok. Ama ne konuşuluyor; hain misin değil misin, terörist misin değil misin, o musun bu musun konuşuluyor. Çok uzun bir zamandır siyasetçi çalışmıyor, sizi dinlemiyor. Siyasetçi, bizi yönetenler vatandaştan koptular. Ne düşünüyorsunuz ne yiyorsunuz ne içiyorsunuz ne hissediyorsunuz? Soran yok, anlayan yok. Bunu ortadan kaldırmanın yolu size gelmekten geçti. Atanamayan öğretmen, besici, çiftçi, esnaf suçlu, en son sanayici suçlu, stokçu, köylü suçlu. Bunların dışında herkes suçlu ama bunun değişmesi lazım.”
Karadeniz turu sırasında fındık taban fiyatının 74 lira olması için çağrıda bulunduğunu hatırlatan Akşener, açıklanan rakamın ise 54 lira olduğuna işaret ederek şöyle devam etti:
“38 MİLYAR LİRA SİZİN CEBİNİZDEN ALINDI”
"20 lira fark var. Kimin cebine gitti, İtalyanlar''ın cebine gitti. Şimdi bir örnek daha söyleyeceğim. 24 milyar lirayı Türk Telekom''dan aldı, yani sizin cebinizden aldı Haririler''in cebine koydu. Haririler aile dostu, ayıp olurmuş. Peki size ayıp olmuyor mu? Siz üretim maliyetlerini karşılayamadığınız için hayvanlarınızı kesime gönderirken ayıp olmuyor, bu sene nisan ayında gübre atamadılar çiftçilerimiz tarlalarına ve ilaç konusunda mecburen atamadılar çok pahalı, girdilere yetişemiyorlar çok pahalı, ona ayıp olmuyor ama Haririler''e ayıp oluyor. Ankapark diye Ankara''da ucube bir sistem yapmışlar. Sayın Mansur Yavaş''la gittik, gezdik.
Ne kadara mal olmuş biliyor musunuz? 801 milyon dolara, Türkçesi 14 milyar lira. 24 ile 14’ü toplayın 38 milyar lira. 38 milyar lira sizin cebinizden alınıp, birilerin cebine konulan bir para. Bununla ne yapılabilirdi? Nisan ayında bedava gübre atması için çiftçiye destek olunabilirdi. İlaç verilebilirdi, hayvan besicisine yüzde 50 indirimli yem verilebilirdi. Mazotta yüzde 35 indirim yapılabilirdi. Bu 38 milyar lira ile EYT''lilerin önemli bir bölümü çözülebilirdi.
Ortaokul, lise ve ilkokulda okuyan devlet okulu öğrencilerine lise son sınıfa kadar sabah kahvaltısı ve öğle yemeği verilebilirdi. Bakın iki kalemde sizi soyuyorlar. Siz çocuklarınızın okuması için cebinizde ne varsa ortaya koyansınız. Gıdanızdan kesip çocuklarınızı okutansınız. Ama buna karşılık 58 puan alıp ayısı-dayısı olan gençlerin tayin edildiği bir ülkede 92 puanla sizin çocuklarınız tayin edilmiyorsa işte burada çok önemli bir haksızlık vardır demektir.
2 buçuk yıldır gezdiğini, bu süre içinde dinlediği sorunlara çözüm üretip bunları kamuoyuna mal ettiğini dile getiren Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“BU HARAMİ BİR DÜZENDİR”
"Siyasetçilerin bunlar üzerinden rekabet etmesini, siyasetçilerin sizin dertlerinize çözüm üzerinden yarışmasını sağlayacağız. Seçmen, siyasetçinin velinimetidir. Sizden artık hiç korkmuyor bunlar. Çünkü ''ceketimi assam, şapkamı assam seçilirim'' diyorlar. Şuculuk-buculuk üzerinden birbirine düşürülen seçmen velinimet olur mu, olmaz. Siyasetçi onu dinler mi, dinlemez. Çünkü yorulur. Dert dinlemek kolay mı? Ona çözüm üretmek kolay mı, yorulur. Şimdi benim sizden isteğim şu; 5 maaş, 10 maaş, 15 maaş alan danışmanların bulunduğu bir ülkede, bu düzen harami bir düzendir. Bu harami düzeni el ele verip, helal oylarınızla, demokrasiyle, sandıkta emekliye sevk edeceğiz inşallah. Bu harami düzeni birlikte yıkacağız. Çaldıkları da yanlarına kar kalmayacak, merak etmeyin.
“SULU AYÇİÇEK TARIMI SONRASINDA ELDE EDİLEN ÜRÜNÜ 13.6 LİRA AÇIKLAMALI”
Bugün gezdiğim her ilçede ayçiçeğine dair fiyat açıklayacağım ki, ağalar öğrensin. Tembel tenekeler öğrensin. Bütün maliyetleri hesapladık. Üzerine yüzde 20 kar koyduk. Ortalaması sulu ve kuru ayçiçek tarımının sonuçları itibariyle, ikisinin paçalı 15,1 lira; sulu ayçiçek tarımı sonrasında elde edilen ürünü 13,6 lira açıklamalı, kuru ayçiçek tarımı neticesinde elde edilen ayçiçeğe de 16,6 fiyat açıklanmalıdır. Şimdi bunun takipçisi olacağız. Sizle konuştuk. Maliyetlerinizi hesapladık ve yüzde 20''lik kar payı ile bu sonucu açıkladık. Yani atmasyon, uydurma bir sonuç değil. Tarım Bakanlığı''na tarımla ilgisi olmayanları atayan bu zihniyet, ulusal süt konseyi denilen gruba hayatında ineği olmamış insanları atayan bu zihniyeti en kısa sürede el ele verip attaya göndermek bizim görevimizdir."
Akşener, Büyükkarıştıranlılara seslendikten sonra esnaf ziyareti yaptı.
“HERKES NE SATTIYSA SATTI, SONRA BURADA OTURUYORUZ”
Bir esnaf Akşener’e “Sizi gördük memnun kaldık kimse konuşmuyor bizimle. Ne milletvekillerimiz ne başkanlarımız bize hal hatır sormazdı. Herkes koltuğa gelince, nasıl olursa olsun burada kazancımız nasıl zor durumda olduğunu kimse söz konusu etmiyordu” dedi. Akşener’in işlerinin nasıl gittiğini sorduğu esnaf da “Kıymanın kilosu 160, kuzu etinin kilosu 200 lira, dana etinin kilosu 250 lira. Peynir 110, domates 15 lira, ekonomi kötü. Ben 18-19 yıldan beri buradayım, bu yılki gibi şey görmedim, sadece ben değil. Saat 12 ve 2 (14.00) arası herkes ne sattıysa sattı, sonra burada oturuyoruz” yanıtını verdi.
“6-7 AYDAN BERİ BATIYORUZ”
35 senelik kasap da Akşener’e “Oğlum bu işin içinde olmasa şu anda kapatmıştım. Kazançlarımız artık maliyetlere yetmiyor” sözleri ile dert yandı. Bir başka esnaf da “Ne sattıysak alıp yerine koyamıyoruz, her gün zam var işin içinden çıkılmaz haldeyiz. Bir şekilde baştakine iletilmesi lazım, zor durumdayız. Çalışırken batacağız. Yorgunluktan evde nerede yattığımızı bilmiyoruz ama batıyoruz. 6-7 aydan beri batıyoruz” sözleri ile isyan etti.
“MAĞDUR EDİLMEK İSTEMİYORUZ”
Genç bir çiftçi de “2 gün çalışıp 363 gün yatanlardan değiliz” diyerek Akşener’e “Sizi kurtarıcı olarak görüyoruz. Geçen yıl ayçiçeği teslimatı yaptık, bir sürür yer varken Tarım Kredi’ye ayçiçeği teslim ettik. 5 bin 400 liradan hesap kesildi ve gidecek yerimiz yok. Biz bunun farkını vereceğiz, sizi mağdur etmeyeceğiz dediler fakat yağlı tohumlar fark verdi biz farkımızı alamadık. Hangi kapıya gittiysem bunu kimse dile getirmedi. Gecemizi gündüzümüze kattık ama mağdur edilmek istemiyoruz” diye konuştu.
“YÜZDE 100’LERDE OLAN ENFLASYONU YÜZDE 20’LERE ÇEKMEK MÜMKÜN”
Esnafın “Başa gelirseniz enflasyonu nasıl düşüreceksiniz” sorusuna ise Akşener, “3 ay evvel bir yılın sonunda yüzde 9’lara inecek diyorduk ama şu anada bir yıl içinde yüzde 9’a indirmek kolay görünmüyor. Ama neredeyse yüzde 100’lerde olan enflasyonu yüzde 20’lere çekmek mümkün” yanıtını verdi. (ANKA)