Merdiven altı sahte gıda zehir saçıyor!

Günboyu Gazetesi'nin bugünkü manşeti

MERDİVEN ALTINDAKİ TEHLİKE

Ekonomik krizle birlikte gıda sektöründe merdiven altı üretim artarken, zehirlenme vakaları da ciddi boyutlara ulaştı. Son dönemde Edirne, Mersin ve Manisa’da toplam 180 kişi yedikleri yemekten dolayı hastaneye kaldırıldı.

GIDA HİLELERİ VE MERDİVEN ALTI ÜRETİM

Baharatlarda gıda boyası, peynirde nişasta, zeytinyağında bitkisel yağ, sucuklarda kanatlı eti veya sakatat kullanımı gibi hileler, ekonomik krizle birlikte artış gösteriyor. İstanbul İkitelli'de yaşayan Leyla, alışveriş yaparken fiyatın öncelikli olduğunu vurguluyor ve şunları söylüyor: “Etiket ve gramaja bakıyorum, en uygun fiyatlı olanı alıyorum. Bilinçsiz tüketici diyorlar. Tüketiciyi istediğin kadar bilinçlendir, zararlı olduğunu bilmediğimizden almıyoruz ki. Nasıl alayım diğerini?” Bu durum, tüketicilerin güvenliğe değil fiyata odaklanmak zorunda kaldığını ortaya koyuyor.

Uzmanlar, sağlıklı gıdaya erişimin kamunun en temel görevlerinden biri olduğunu belirtiyor. Türkiye’de ekonomik kriz ve artan enflasyon, vatandaşları en ucuz gıdayı tüketmeye zorluyor. Tüketicilerin bilinçlendirilmesi için çeşitli çalışmalar yapılıyor; katkı maddelerinden ve işlenmiş gıdalardan uzak durmaları öğütleniyor. Ancak, yurttaşlar için erişilebilir olan neredeyse tüm gıdalar sağlıksız şartlarda, kalitesiz ham maddelerle ve kimyasallarla üretiliyor. Daha sağlıklı olan gıdalar ise daha pahalı olduğundan tercih edilemiyor.

Leyla, İkitelli'de Atatürk Mahallesi’nde yaşıyor ve biri 2,5, diğeri 5 yaşında iki çocuğu var. Eşi asgari ücretle çalışıyor ve Leyla da daha önce çeşitli işlerde çalışmış, ancak çocukları olunca işi bırakmış. Eşinin aldığı asgari ücretin 7 bin lirası kiraya gidiyor; faturalar, ev alışverişi ve diğer masraflar için 4 bin 400 lira kalıyor. Bu nedenle Leyla, çevredeki özel hastanelerde iş arıyor. Birlikte market alışverişine çıktığımızda, alışveriş yaparken nelere dikkat ettiğini gösteriyor ve "Her şeyi aynı anda almıyorum, ama almasam da neleri alıyorum onu da gösteririm," diyor.

ZEHİRLENME VAKALARI

Maliyet artışlarıyla birlikte üreticiler ve lokantalar, kontrol mekanizmalarından taviz vererek, kaynağı belirsiz ham maddeler kullanmaya yöneliyor. Bu da gıda güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye atıyor. Edirne, Mersin ve Manisa’da yaşanan zehirlenme vakaları bunun en güncel örneklerinden.

Edirne Tarım Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda 108 hükümlü, tavuk ve pilavdan oluşan akşam yemeğinden zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. Zehirlenme belirtileri gösteren hükümlüler, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve Sultan 1’nci Murat Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavilerinin ardından cezaevine geri götürülen hükümlülerin durumu, Emniyet Müdürü Onur Karaburun ve İl Jandarma Komutanı Albay Hacı Ali Büber tarafından yakından takip edildi. Olayla ilgili inceleme sürdürülüyor.

Manisa’da ise Organize Sanayi Bölgesi 4. kısımda bulunan bir kablo fabrikasında çalışan 24 işçi, tavuk, pilav ve patlıcandan oluşan yemekten sonra gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı.

Bu örnekler, gıda güvenliğinin sağlanmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Sağlıklı gıdaya erişimin, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde, kamunun temel görevlerinden biri olarak görülmesi gerektiği açıkça ortaya çıkıyor.

Gazetemizin birinci sayfasını okumak için tıklayınız...

Gündem Haberleri