Albayrak’a göre Karadeniz’de bulunan rezervlerle cari açık sorunu tarihe gömülecek. Ancak Türkiye sadece doğalgaz değil, petrol ve kömür ithalatı yapmasa dahi cari açık veriyor.
Ekonomi normal seyrindeyken piyasanın doğası gereği büyüyor. Türkiye ekonomisi ise olağan sayılan ekonomik büyüme dönemlerinde cari açık veriyor. Söz konusu bu cari açığın ana nedeni ise üretimin ve ihracatın ithalata bağımlı yapısına ve dışarıya yapılan faiz ödemelerine dayanıyor. Ülke ekonomisi ne kadar fazla cari açık verirse o denli büyüyor. Örneğin Cumhuriyet tarihinin en yüksek cari açık rekoru 2011’de 74,4 milyar dolarla kırıldı. Aynı yıl büyüme oranı sabit fiyatlarla yüzde 8,5 gibi ortalamanın çok üzerinde gerçekleşti. Cari açık vererek büyüme trendi Türkiye ekonomisinin yapısal sorunu.
Birgün'den Ozan Gündoğdu'nun haberine göre, büyüme yavaşladıkça cari açık da küçülüyor, o kadar ki ekonomik küçülme süreci başladığında artık ekonomi cari fazla vermeye başlıyor. Böylece ekonomik küçülme dönemlerinde oluşan döviz fazlası, Türk Lirası’nın gücünü toplamasına yardımcı oluyor.Öte yandan Karadeniz’de bulunduğu söylenen 320 milyar metreküplük doğalgaz rezervi ile cari açık sorununun rafa kalkacağı bizzat Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından iddia edilmeye başladı. Albayrak’a göre Türkiye cari açık veriyordu çünkü enerjiyi ithal etmek zorundaydı. Bulunan veya gelecekte bulunacak olan rezervlerle hiç enerji ithalatı yapılmayacak böylece cari açık sorunu çözülecekti.
Bu iddia Merkez Bankası verileriyle test edildi. Türkiye yukarıda sıralanan nedenlerle enerji ithalatı yapmasa dahi cari açık veriyor. 2020’deki cari açık 19,8 milyar dolar. Toplam enerji ithalatı ise 11,9 milyar dolar. Hiç enerji ithalatı yapılmasa dahi cari fazla verilmiyor, enerji ithalatı hariç cari açık 7,9 milyar dolar oluyor. 2018’de ve 2019’da ise ekonomik bunalımın etkisiyle ithalat azalıyor, büyüme yavaşlıyor ve cari fazla veriliyor. Yıllara göre toplam cari dengeyi ve enerji hariç cari dengeyi derledik.
Tutarlar tablodaki gibi.